28003
defans hattı ve kalecisinde özgüveni kalmayan takımım. üstüne ileriye giden her top duvardan seker gibi döndükçe daha çok yorulup, yıpranan bir beşli var.
sorumluluk almak istememelerine ek olarak her hatada gözler kulübeye dönmeye başladı gibi geliyor. acaba kenardan nasıl bir tepki gelecek korkusu var. luyindama özelinde bu çok daha belirgin durumda. dikkat edin her hata sonrasında kenara dönüp bakıyor artık. fatih hocamın el-kol hareketleri, mimikleri aslında bu durumu yaratıyor. ben de ekran başında benzer tepkileri veriyorum ama tek fark benim sesimi duymuyorlar, beni görmüyorlar. fatih hocam böyle yapınca bir sonraki pozisyonda "aman ali rıza bey, tadımız kaçmasın" moduna girmeleri normal.
diğer bir sorunumuz da pas oyunu ayağına sürekli arka 5'limiz kendi arasında top çeviriyor. spikerin anlatımı şu şekilde oluyor : muslera kale vuruşunu kısa kullanıyor, top marcao'da. marcao'dan pas aanholt'a. aanholt pas verecek arkadaşını arıyor ama bulamadı şimdi geri döndü muslera'ya. muslera topu sağ tarafa boey'e attı. boey topu zor kontrol etti. şimdi top luyindama'da. luyindama'dan marcao'ya, marcao tekrar muslera'ya dönüyor. muslera ileri gönderiiyor ve taç. bu sıralamada bi aksama olunca ya gol yiyoruz ya da tehlikeli bir atak. üstüne formsuzluklar da eklenince top kendi yarı sahamızda iken heyecan dorukta maç keyfini yaşatıyorlar bize. halbuki biz bu heyecanı rakip yarı sahada yaşamayı çok özledik.
yukarıdaki satırları okurken çoğumuzun gözüne o anlar gelmiştir muhtemelen. orta sahamız pas alana kadar top taca gitti bile. bu takım nasıl organize atak yapacak? valla onu da ısrarla böyle oynamaya çalışan fatih hocam halletsin artık.
sorumluluk almak istememelerine ek olarak her hatada gözler kulübeye dönmeye başladı gibi geliyor. acaba kenardan nasıl bir tepki gelecek korkusu var. luyindama özelinde bu çok daha belirgin durumda. dikkat edin her hata sonrasında kenara dönüp bakıyor artık. fatih hocamın el-kol hareketleri, mimikleri aslında bu durumu yaratıyor. ben de ekran başında benzer tepkileri veriyorum ama tek fark benim sesimi duymuyorlar, beni görmüyorlar. fatih hocam böyle yapınca bir sonraki pozisyonda "aman ali rıza bey, tadımız kaçmasın" moduna girmeleri normal.
diğer bir sorunumuz da pas oyunu ayağına sürekli arka 5'limiz kendi arasında top çeviriyor. spikerin anlatımı şu şekilde oluyor : muslera kale vuruşunu kısa kullanıyor, top marcao'da. marcao'dan pas aanholt'a. aanholt pas verecek arkadaşını arıyor ama bulamadı şimdi geri döndü muslera'ya. muslera topu sağ tarafa boey'e attı. boey topu zor kontrol etti. şimdi top luyindama'da. luyindama'dan marcao'ya, marcao tekrar muslera'ya dönüyor. muslera ileri gönderiiyor ve taç. bu sıralamada bi aksama olunca ya gol yiyoruz ya da tehlikeli bir atak. üstüne formsuzluklar da eklenince top kendi yarı sahamızda iken heyecan dorukta maç keyfini yaşatıyorlar bize. halbuki biz bu heyecanı rakip yarı sahada yaşamayı çok özledik.
yukarıdaki satırları okurken çoğumuzun gözüne o anlar gelmiştir muhtemelen. orta sahamız pas alana kadar top taca gitti bile. bu takım nasıl organize atak yapacak? valla onu da ısrarla böyle oynamaya çalışan fatih hocam halletsin artık.