• 47
    öncelikle bir çaylak olarak buraya yazabilmek için daha önceki entrylerimden silmem gerekti, bir süredir bekliyordum ama sanıyorum entrylerim kalitesiz ki yazar olamıyorum, ara ara içimi dökmek adına birkaç entry siler yenilerini yazarım...

    konuya gelirsek; 3 yıllık planlama, yeni hikayemiz. lafta genç oyuncularla oluşturulacak bir kadro ve bu kadro ile yüksek tempolu avrupa ile yarışır bir takım oluşturabilmek; bunu da mali açıdan sürdürebilir bir sistem üzerine kurarak galatasaray'ın geleceğini kurtarmak. lafta diyorum çünkü bunu söyleyen hocamız yaptıklarıyla, transfer ettiği isimlerle bu 3 yıllık planlama sözünü başladığı andan itibaren çürüttü. tabi bunu görmek istemeyenler ya da yeterince dikkatli bakmayanlar bu 3 yıllık planlama söylemine inanılmaz yükseliyor.

    velhasıl ortada hocanın bahsettiği gibi mali açıdan sürdürülebilir bir yapılanma olacaksa eğer öncelikle elimizdeki değerlerin analizi düzgün bir şekilde yapılmalıydı ama avrupada oynadığımız 3 maç ve hocanın açıklamalarına bakıldığında 3 yıllık planlamayı umursamadığı net bir şekilde ortaya çıkıyor, peki nasıl mı yazalım tek tek.

    birincisi, yıllardır taktiksel problemler yaşadığımız 7 cihanın malumuyken hoca yardımcılarımızı da size bir türlü beğendiremedik ben memnunun açıklamasını yaptı geçtiğimiz günlerde ve oynadığımız 3 maçta da geçtiğimiz yıllardaki kısır oyunun benzerlerini net bir şekilde sahaya koydu yine. eğer bir yapılanmadan bahsediyorsanız bir futbol takımında, sorunu sadece oyuncu grubunda değil aynı zamanda taktikte ve teknik ekipte aramak da zorundasınız ama hoca sadece oyuncularda sorun gördüğünü 3 maçtaki oyun planında ve teknik ekibi ile ilgili yaptığı açıklamalarda gösterdi. belli ki ders almayacak bu konuda ki baştan zaten "bile bile lades" pozisyonuna gelmiş olduk. özetle 3 yıllık planlamaymış falan geçiniz efenim.

    ikincisi, elimizde kanatlarda görev yapabilecek kerem, barış alper, yunus, emre kılınç ve jesse gibi 5 isim varken yine kanatlarda arda ve babeli izlettirdi bize. ne arda ne de babel mevcut performanslarıyla bırakın galatasaray'ı süper ligde herhangi bir takımda kanat oynamazlar, oynayamazlar. hatta son maçta öyle bir abarttı ki hoa orjin mevkisi sol kanat olan kerem'i sırf babel'i oynatabilmek adına sağ kanatta oynattı. çok acı bir şekilde bizim tek bir oyuncuya verdiğimiz ücret kadar takım değeri olan takımdan çekinip; emre kılınç, jesse ve yunus akgün'den birini sağda oynatamadı, oynatmadı hoca. ne kazandıracak bize şu babel ile arda 3 yıl içinde, biri bana anlatsın; adamlar bugün bile yok, yarın ne verecekler. özetle 3 yıllık planlamaymış falan geçiniz efenim.

    üçüncüsü, yeni transferler. berkan, cicaldau net eksikler eyvallah verelim genç çocuklara bu parayı. biri çift yönlü savaşçı, diğeri hücumda yaratıcı ihtiyaç vardı ikisine de tamam. ama defansa gelen 3 isim ve elimizdeki marcao'nun takımda oluşturduğu eksiği kimse mi görmüyor ben anlamadım. analizcilere göre yeni stoperimiz hava toplarında ortalama, zaten boy da 1.85 marcao ile aynı, marcao'nun hava toplarındaki başarısızlığını zaten biliyoruz, ayrıca marcao açık alanda yavaş ve analizcilere göre yeni stoperimiz de yavaş. sacha da söylenenlere göre hava toplarında kötü, aanholt zaten bunların arasında en kötüsü. yeni defansımız hem kısa hem hava hakimiyetinde kötü oyuncularından oluşmuş oldu kısaca. bu nasıl bir transfer planlaması nasıl bir kadro seçimi arkadaşlar, zaten yaşamakta olduğumuz duran top sorunu bu sene ayyuka çıkacak, ben bunu şimdiden görebiliyorum, teknik ekip ve scoutlar göremiyor mu? özetle 3 yıllık planlamaymış falan geçiniz efenim.

    dördüncüsü, hala transferi konuşulan isimler ve bölgeler. 20 milyon euro harcandı şu ana kadar gelenlere; üstüne gedson, halil ve oyun kurabilen sağ kanat transferleri konuşuluyor. en az 20 milyon euro'luk isimleri daha konuşuyoruz, nasıl oluyor bu hangi parayla, hangi bütçeyle. hayır takımın kalitesinde gerçekten artış var diyebilir miyiz o da soru işareti. rakiplere bakıyorum, evet onların bazı transferleri anlamsız ama öyle isimler var ki takım kalitelerini yukarı çıkarttılar ki kesinlikle oyunlarına yansıyacak net isimler; teixeira, salih uçan, rosier, cornelius, bruno peres, kim min jae, burak kapacak. sonra bize bakıyorum, taylan-gedson taylan-berkan oldu; omar-yedlin sacha-yedlin oldu; saracchi-ömer aanholt-ömer oldu; bir ekstra cicaldau var gözüken o da umarım faydalı olur ama pişman da edebilir.

    daha da var bu arada, emre akbaba'ya, arda turan'a, babel'e verilen şanslara karşılık kerem'e verilmeyenler, sırf hocanın kendi tercihi değildi diye çöp muamelesi gösterdiği ve sağa sola yolladığı diagne, sezon başındaki net eksiğe rağmen hocanın taylan'ın yanında donk'u oynatmaması, oynanan kötü oyun, yanlış oyuncu tercihleri, hocanın asla ama asla hatasını kabul etmeyip bahaneler araması... özetle 3 yıllık planlamaymış falan geçiniz efenim.

    velhasıl, türk futbol tarihinin en büyük efsanesi olan çok sevdiğim sonsuz saygı duyduğum sayın hocamız, taktik yetersizlikle sahaya sürdüğü takımla, oynatamadığı çift 8 inadıyla, ekibine aldığı ama ne işe yaradığı belli olmayan yardımcılarıyla, suçlunun her daim başkası olduğu söylemleriyle, evlatçılığıyla, yanlış oyuncu seçimleriyle ve ne yazık ki yaptığı yine birçok hata ile galatasaray futbol takımındaki miadını doldurmuş gözükmektedir. söz konusu 3 yıllık planlama ise; ilk iş kendisinin mevcut görevinden ayrılması ve yerine bu yapılanmayı gerçekleştirebilecek motivasyon, enerji, taktiksel bilgi ve beceriye sahip, özeleştiri yaparak hatalarında ders çıkarabilecek, mental özellikleri takımımıza uygun bir teknik direktör ve ekibinin gelmesidir. 116 yıllık üstün başarılarla dolu tarihi, milyonlarca taraftarı, sayısız kupası ve ülkemizde ortaya koyduğu futbol kültürü ile türkiye'nin şüphesiz en büyük kulübü olan galatasarayımız'ın başarıları; tek bir kişiye bağlı değildir, hiç bir zaman bağlı olmamıştır ve olmayacaktır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın