16
aek'nın, beşiktaş'ı 5-1 mağlup ettiği gün oynanan müsabaka. biri türkiye'de, diğeri yunanistan'da olmak üzere iki türk ekibi, iki yunan takımıyla oynamış; beşiktaş darmadağın olurken, biz daha güçlü bir rakip olan olympiakos'u berkant göktan ve arif erdem'in golleriyle 2-0 yenmiştik. berkant'ın attığı gol, maçın "olimpiyat stadı açılış müsabakası" olması münasebetiyle bu stadyumda atılan ilk resmi gol olarak tarihe geçti ya da biz öyle sandık, şimdilerde ne bu stadın ne de berkant'ın bir önemi var.
şampiyonlar ligi ön elemesinde eşleşip elediğimiz vllaznia'dan, o maçta beğenerek anlaştığımız ama transferini isteyen lucescu'yla çalışma şansı bulamadan kendisini terim'in kadrosunda bulmuş klodian duro, bu maçın 60. dakikasında oyuna alınmış, uzaklardan çektiği şutun sonrasında 20 dakika oynamasının ardından 80. dakikada oyundan çıkarılmıştı. fatih terim, boşta arkadaşı varken böyle şutlar çekmemesi için duro'yu defalarca uyardığını ama duro'nın dinlemediğini söylemişti. sonra duro malatyaspor'a gitti, ilk maçında yine benzer bir yerden şut çekip rüştü'yü avladı, fenerbahçe'yi 2-0 yendiler. tabi, bizim rakibimiz fenerbahçe olmadığı için çok önemi yoktu. bizim rakibimiz, entry'nin başında beş yediğinden bahsettiğim beşiktaş'tı. malesef binbir türlü saha içi ve saha dışı olayın etkisiyle şampiyon oldular.
oysa, şampiyonlar ligi'ndeki barca maçına kadar iyi başladığımız ve iyi gittiğimiz, hatta sonunda da takım oturunca iyi oynadığımız bir sezondu ama 34 maçta alınan 77 puan yetmedi.
şampiyonlar ligi ön elemesinde eşleşip elediğimiz vllaznia'dan, o maçta beğenerek anlaştığımız ama transferini isteyen lucescu'yla çalışma şansı bulamadan kendisini terim'in kadrosunda bulmuş klodian duro, bu maçın 60. dakikasında oyuna alınmış, uzaklardan çektiği şutun sonrasında 20 dakika oynamasının ardından 80. dakikada oyundan çıkarılmıştı. fatih terim, boşta arkadaşı varken böyle şutlar çekmemesi için duro'yu defalarca uyardığını ama duro'nın dinlemediğini söylemişti. sonra duro malatyaspor'a gitti, ilk maçında yine benzer bir yerden şut çekip rüştü'yü avladı, fenerbahçe'yi 2-0 yendiler. tabi, bizim rakibimiz fenerbahçe olmadığı için çok önemi yoktu. bizim rakibimiz, entry'nin başında beş yediğinden bahsettiğim beşiktaş'tı. malesef binbir türlü saha içi ve saha dışı olayın etkisiyle şampiyon oldular.
oysa, şampiyonlar ligi'ndeki barca maçına kadar iyi başladığımız ve iyi gittiğimiz, hatta sonunda da takım oturunca iyi oynadığımız bir sezondu ama 34 maçta alınan 77 puan yetmedi.