59
bir zamanlar fatih terim'i sevmeyen galatasaray taraftarı yokmuştur. çünkü fatih terim galatasaray'a büyük başarılar kazandırdı. 2. döneminde başarısız olsa da futbolda başarısızlık da vardı ve "başarısız" olduğu için kendisine sevgimiz azalmadı. 3. döneminde yine başarılı oldu zaten. sonra ünal aysal'la yaşadığı çekişme sonucu oluşan ayrılık sonrası yıldırım demirören'le verdiği görüntü bir çok galatasaray taraftarının kalbini kırdı. çoğumuz için hayal kırıklığı oldu çünkü biz onu galatasaraylı fatih olarak biliyorduk. öyle davranmasını da umuyorduk ama o incinen egosunu tamir etmek için yıldırım demirören denen azılı galatasaray düşmanıyla kahkahalı neşeli pozlar verdi. buna rağmen "nerede kalmıştık" dediğinde hepimiz heyecanlandık. fakat 2 şampiyonluğa rağmen ne oynanan futbol bizi mutlu etti ne de hocanın evlatçılığı. akabinde gelen başarısız iki sezonda da hocanın galatasaray menfaatlerinden çok evlatlarını düşünmesi, şampiyonluğu kaybetme pahasına emre akbaba gibi çöpleri ısrarla oynatması, arda gibi bitik bir eski futbolcu için kulüpte huzursuzluk çıkarması, 3 milyon euro kazandığı takımı yeterince çalıştırmaması, yardımcı diye hep sevdiği eski futbolcuları hiç bir antrenörlük vasıfları olmamasına rağmen istihdam etmesi benim kendi adıma beni fatih terim isminden soğuttu.
fatih terim benim babamın oğlu değil. ben onu galatasaray'a katkı verdiği için sevdim. başarısız olmasına rağmen galatasaray için çabasına inandığım için ikinci döneminde de sevdim. ama dördüncü döneminde sevmiyorum, sevemem de. çünkü benim için galatasaray, emre akbaba'dan da, arda'dan da, babel'den de daha önemli.
fatih terim benim babamın oğlu değil. ben onu galatasaray'a katkı verdiği için sevdim. başarısız olmasına rağmen galatasaray için çabasına inandığım için ikinci döneminde de sevdim. ama dördüncü döneminde sevmiyorum, sevemem de. çünkü benim için galatasaray, emre akbaba'dan da, arda'dan da, babel'den de daha önemli.