5396
3,5 yıllık görev süresi boyunca tek bir teknik direktör* ile çalışmıştır.
ben kendisini kulübü dursun özbek'ten kurtaran başkan olarak hatırlayacağım her şeye rağmen.
dördüncü fatih terim dönemini başlatan oydu. "başkan olursam fatih terim'i getireceğim" demesiydi kilit nokta. bunu duyan dursun özbek rakibinin en büyük seçim kozunu elinden almak için hiç istemese de 21 aralık 2017 gecesi fatih terim'i getirmek zorunda kalmıştı. hemde üç gün önce tudor'u kovduğu gün "sürekli fatih terim'in adını dinlendirmek doğru değil" dediği halde. işte bunu mustafa cengiz'e borçluyuz.
ama bize hayata dair neler öğretti kendisi onlara da değinmek istiyorum:
abdurrahim albayrak en büyük hatasıydı hep söyledim. onu ünal aysal gibi yedek yönetici gibi bir şeyle futbol takımıyla oyalanmasını sağlamalıydı. asla ikinci başkan ya da transferden sorumlu yönetici olmaması gerekirdi. onun yurt dışına transfer görüşmesine gitmesi dışişleri bakanının yabancı dil bilmemesi gibi bir şeydi. bence o çok meşhur profesyonel dünyanın umulmadık bariyerleri albayrak'ın yabancı dil bilmemesi ve bu makam için yetersiz kalmasından kaynaklı sorunlardı.
transferde zaten hakikaten tarihin en kötü yönetimlerinden birinin başkanıydı. luyindama, diagne, mitroglou, falcao, lemina, taylan, andone, gedson, yedlin hep son güne kalan transferlerdi. sonra uyum sorunu falan... ee olur tabi. haim fresco devreye girmiyordu ama abdurrahim devreye giriyordu ve transfer kitleniyordu. forvetsiz kaldık, orta sahasız kaldık. avrupa'da çok çile çektik...
fatih terim ile sorun yaşaması normal bence. ben terim'in kavga etmediği bir yönetim hatırlamıyorum çünkü. göreceksiniz burak elmas'la da en geç bir buçuk yıl içinde sorunları başlayacak. hocanın doğası bu.
seçimi erteletmesi ve adnan polat'la iş birliğine gidip önce ışın çelebi'yi sonra da yiğit şardan'ı ortaya çıkarması zaten çok ayıptı. camia bunun hesabını sorar. dursun özbek baskın seçim yapmaya kalkınca tarihe gömülmüştü. şardan üzerinden polat, albayrak ve cengiz de bence bu şekilde paylandı kongre tarafından. eşref hamamcıoğlu'nun bu kadar çok oy alması da bence mustafa cengiz'e inat olsun diyeydi sanki.
adam eridi bitti ama ona çok üzüldüm. mart 2020 öncesi sesi ve görüntüleri ile mart 2020 sonrası sesi ve görüntüleri arasındaki fark beni hep çok üzdü. tanrı gerçekten huzurlu ve sağlıklı bir yaşam versin. tekrar topaç gibi sağlıklı olur umarım.
ben hep derim. mustafa cengiz göreve ünal aysal gibi başladı, özhan canaydın gibi devam etti ve maalesef adnan polat gibi bitirdi.
yine de ben hep 20 ocak 2018 günü bizi dursun özbek'ten kurtararak kalplerimize azap veren kabusu bitirdiği gün ile hatırlayacağım kendisini, hoşçakalsın.
ben kendisini kulübü dursun özbek'ten kurtaran başkan olarak hatırlayacağım her şeye rağmen.
dördüncü fatih terim dönemini başlatan oydu. "başkan olursam fatih terim'i getireceğim" demesiydi kilit nokta. bunu duyan dursun özbek rakibinin en büyük seçim kozunu elinden almak için hiç istemese de 21 aralık 2017 gecesi fatih terim'i getirmek zorunda kalmıştı. hemde üç gün önce tudor'u kovduğu gün "sürekli fatih terim'in adını dinlendirmek doğru değil" dediği halde. işte bunu mustafa cengiz'e borçluyuz.
ama bize hayata dair neler öğretti kendisi onlara da değinmek istiyorum:
abdurrahim albayrak en büyük hatasıydı hep söyledim. onu ünal aysal gibi yedek yönetici gibi bir şeyle futbol takımıyla oyalanmasını sağlamalıydı. asla ikinci başkan ya da transferden sorumlu yönetici olmaması gerekirdi. onun yurt dışına transfer görüşmesine gitmesi dışişleri bakanının yabancı dil bilmemesi gibi bir şeydi. bence o çok meşhur profesyonel dünyanın umulmadık bariyerleri albayrak'ın yabancı dil bilmemesi ve bu makam için yetersiz kalmasından kaynaklı sorunlardı.
transferde zaten hakikaten tarihin en kötü yönetimlerinden birinin başkanıydı. luyindama, diagne, mitroglou, falcao, lemina, taylan, andone, gedson, yedlin hep son güne kalan transferlerdi. sonra uyum sorunu falan... ee olur tabi. haim fresco devreye girmiyordu ama abdurrahim devreye giriyordu ve transfer kitleniyordu. forvetsiz kaldık, orta sahasız kaldık. avrupa'da çok çile çektik...
fatih terim ile sorun yaşaması normal bence. ben terim'in kavga etmediği bir yönetim hatırlamıyorum çünkü. göreceksiniz burak elmas'la da en geç bir buçuk yıl içinde sorunları başlayacak. hocanın doğası bu.
seçimi erteletmesi ve adnan polat'la iş birliğine gidip önce ışın çelebi'yi sonra da yiğit şardan'ı ortaya çıkarması zaten çok ayıptı. camia bunun hesabını sorar. dursun özbek baskın seçim yapmaya kalkınca tarihe gömülmüştü. şardan üzerinden polat, albayrak ve cengiz de bence bu şekilde paylandı kongre tarafından. eşref hamamcıoğlu'nun bu kadar çok oy alması da bence mustafa cengiz'e inat olsun diyeydi sanki.
adam eridi bitti ama ona çok üzüldüm. mart 2020 öncesi sesi ve görüntüleri ile mart 2020 sonrası sesi ve görüntüleri arasındaki fark beni hep çok üzdü. tanrı gerçekten huzurlu ve sağlıklı bir yaşam versin. tekrar topaç gibi sağlıklı olur umarım.
ben hep derim. mustafa cengiz göreve ünal aysal gibi başladı, özhan canaydın gibi devam etti ve maalesef adnan polat gibi bitirdi.
yine de ben hep 20 ocak 2018 günü bizi dursun özbek'ten kurtararak kalplerimize azap veren kabusu bitirdiği gün ile hatırlayacağım kendisini, hoşçakalsın.
