38
2020-2021 sezonunda lyon a takımıyla hiç bir lig maçında oynamamış, b takımıyla ise 127 dakika süre almış oyuncu.
ayrıca belirtmek isterim ki kendisi 20 yaşındadır.
öncelikle bundan sonra yazacaklarım sadece cenk için değil türk futbolundaki bütün genç oyuncular için geçerli. tabii bu konunun çok fazla uzmanı değilim, ama daha önce de atalay babacan başlığında konu ile alakalı bir kaç şey söylemiştim. demek istediğim şey şuydu, bizim alt yapılarda çocuklara futbol öğretilmediği için kaç yaşında olduklarının çok da önemi yok. stilleri fark edebilecekleri bir takımla idmanlara başladığı zaman esas kendilerini göstermeye ve potansiyeline yaklaşmaya başlıyorlar demiştim. yani kısacası türkiye'de 20 yaşındaki bir oyuncu ile fransa'daki 20 yaşındaki oyuncu bir değildir demeye çalışmıştım.
zaten türkiye'den yurt dışına giden oyunculara bakarsak bunu net bir şekilde görebiliriz. ozan kabak hariç gidip direkt oynamaya başlayan hiç bir oyuncu yok. cengiz roma'da ilk 6 ay kadroya giremedi, çağs 'da aynı şekilde leichester'da bir sene neredeyse hiç oynamadı, oynadığında da bu nereden geldi denildi.
biz de aynı sorunu taylan için yaşadık. burada hala, taylan hep iyiydi, biz oynatmadık diyenlere o yüzden katılmam mümkün değil.
burada tff'nin alt yapılarla alakalı reform yapması şart. alt yapı takımlarının kendi aralarında mahalle maçı yapmasındansa şartları sağlayan takımların 3'ligde oynaması, o takımların transfer yapması, üst lige çıkması ve alt lige düşmesi gerekmekte. bu da yeterli değil tabii. bu alt yapı takımları ile a takımların aynı akıl tarafından yönetilmesi, aynı sistemle ve anlayışla oynamaları sağlanmalı. tabii burada sadece tff değil, bütün hepimiz suçluyuz. bu ülkede bir tane bile sistemi belirli takım yoksa bunun sorumluluğu bütün herkesin üzerinedir. çünkü sistem 1 günde kurulmaz. bu felsefe ve akılda oluşan sıkıntılar sadece o felsefenin hataları değil, yanlış kullanıldığı için sıkıntı oluştuğu kısmının da atlanmaması gerekir.
cenk özkaçar, mustafa kapı, atalay babacan, yunus akgün. bu liste uzar gider. bunlar şanslıysa tarzlarına uygun hocalarla bir sene staj yapıp potansiyellerine yaklaşırlar. yok şanslı değillerse zamanında çok güvenmiştik, bak bu çocuktan da olmadı der geçeriz.
buradan iki şey söylemek istiyorum.
1. si, avrupadaki örneklere bakıp kendi oyuncularımızın yaşı ne olursa olsun, bu saatten sonra bir şey olmaz, bunlar genç oyuncu değil gibi söylemlerle eleştirmemeliyiz.
2.daha gelişimini tamamlamamış oyuncuların oynatılmaları için baskı da oluşturmamalıyız. bu baskı çoğu zaman oyuncuların negatif yönde ilerlemesine sebep olur.
umarım fransa liginde süre alır ve milli takımın üst düzey stoper rotasyonunda yer bulur.
ayrıca belirtmek isterim ki kendisi 20 yaşındadır.
öncelikle bundan sonra yazacaklarım sadece cenk için değil türk futbolundaki bütün genç oyuncular için geçerli. tabii bu konunun çok fazla uzmanı değilim, ama daha önce de atalay babacan başlığında konu ile alakalı bir kaç şey söylemiştim. demek istediğim şey şuydu, bizim alt yapılarda çocuklara futbol öğretilmediği için kaç yaşında olduklarının çok da önemi yok. stilleri fark edebilecekleri bir takımla idmanlara başladığı zaman esas kendilerini göstermeye ve potansiyeline yaklaşmaya başlıyorlar demiştim. yani kısacası türkiye'de 20 yaşındaki bir oyuncu ile fransa'daki 20 yaşındaki oyuncu bir değildir demeye çalışmıştım.
zaten türkiye'den yurt dışına giden oyunculara bakarsak bunu net bir şekilde görebiliriz. ozan kabak hariç gidip direkt oynamaya başlayan hiç bir oyuncu yok. cengiz roma'da ilk 6 ay kadroya giremedi, çağs 'da aynı şekilde leichester'da bir sene neredeyse hiç oynamadı, oynadığında da bu nereden geldi denildi.
biz de aynı sorunu taylan için yaşadık. burada hala, taylan hep iyiydi, biz oynatmadık diyenlere o yüzden katılmam mümkün değil.
burada tff'nin alt yapılarla alakalı reform yapması şart. alt yapı takımlarının kendi aralarında mahalle maçı yapmasındansa şartları sağlayan takımların 3'ligde oynaması, o takımların transfer yapması, üst lige çıkması ve alt lige düşmesi gerekmekte. bu da yeterli değil tabii. bu alt yapı takımları ile a takımların aynı akıl tarafından yönetilmesi, aynı sistemle ve anlayışla oynamaları sağlanmalı. tabii burada sadece tff değil, bütün hepimiz suçluyuz. bu ülkede bir tane bile sistemi belirli takım yoksa bunun sorumluluğu bütün herkesin üzerinedir. çünkü sistem 1 günde kurulmaz. bu felsefe ve akılda oluşan sıkıntılar sadece o felsefenin hataları değil, yanlış kullanıldığı için sıkıntı oluştuğu kısmının da atlanmaması gerekir.
cenk özkaçar, mustafa kapı, atalay babacan, yunus akgün. bu liste uzar gider. bunlar şanslıysa tarzlarına uygun hocalarla bir sene staj yapıp potansiyellerine yaklaşırlar. yok şanslı değillerse zamanında çok güvenmiştik, bak bu çocuktan da olmadı der geçeriz.
buradan iki şey söylemek istiyorum.
1. si, avrupadaki örneklere bakıp kendi oyuncularımızın yaşı ne olursa olsun, bu saatten sonra bir şey olmaz, bunlar genç oyuncu değil gibi söylemlerle eleştirmemeliyiz.
2.daha gelişimini tamamlamamış oyuncuların oynatılmaları için baskı da oluşturmamalıyız. bu baskı çoğu zaman oyuncuların negatif yönde ilerlemesine sebep olur.
umarım fransa liginde süre alır ve milli takımın üst düzey stoper rotasyonunda yer bulur.
