• 27472
    (bkz: #3165910) yazımda yazdığım tüm olguları bir arada yaşatan takımım.

    açıkçası, ben terim'in şampiyonluğa gerçekten inanmadığını düşünüyorum. çünkü biz buradan tff, mhk adı neyse, ona dair bir şey görüyorsak hoca belki 3 şey görüyor, 4 şey kulağına geliyor.

    işin buraya kalması tamamen beşiktaş'ın yeteneksizliği ve düşük profilli bir takım olması. bu denli kollanması vs. bizim başımıza gelse, ligi minimum 6 puan önde bitirmiştik. gelelim takımdaki -bana göre- en büyük sıkıntılara

    1. yönetimsel sıkıntı, bu konu herkesin malumu. olayı sadece oyuncuların şerefine, belhandaya yapılan işe bağlamıyorum. ancak, hocanın da bahsettiği gibi "dokunulabilen bir galatasaray" yaratılması en büyük sıkıntı. hocadan bağımsız olarak söylüyorum, bu kulüpler birliği anlaşması, okuduğum kadarıyla öyle bir anlaşma ki, hükümet, parayı veren kimse, istediği takımı şampiyon yapıp, istediğini silebilir. kulüpler çok ciddi boyunduruk altına girmişler. o yüzden biz taraftarın "başkan şöyle yaptı, böyle yaptı" durumlarına sadece cengiz'de değil, kim gelirse gelsin o başkanda da göreceklerine eminim. tff ve mhk'daki durumun da büyük olasılıkla terimle alakalı olduğunu da düşünüyorum. terim olmasa, paralel evrende bu kadar hak yiyemeyeceklerdi, eminim ona.

    2. hoca: yukarıda da yazdığım gibi, hoca çok akıllı. havayı buradaki çoğu kişiden iyi kokluyor. maçları objektif izleyebilen her gs taraftarının ankaragücü-rize-sivas maçlarından sonra puansal açıdan olmasa da yönetimsel-hakemsel-sistemsel açıdan işin bittiği çok barizdi. biz bunu anlıyorsak, hocanın bunu anlamaması imkansız. en basit örnek şu, bu takım sivas maçına kadar, yanlış hatırlamıyorsam 1-0 yenik düştüğü hiç bir maçtan puan dahi alamadı, aynı dönemde bjk 1-0 öne geçtiği hiç bir maçı kaybetmemişti. bu bile, sistemde hocanın bir eksiğini rahatlıkla göstermekte. biz 1-0 yenik durumu bu dönem boyunca hiç oynayamadık. bunda da orta saha kurgusunun maalesef yetersiz olması ve takımın yaşlı olması çok büyük bir etken.

    bakmadım ama, babel-falcao-arda-feghouli dörtlüsünün en az ikisinin oynadığı maçlardaki kazanma oranımızın çok düşük olduğunu düşünüyorum. bu adamların acilen 2-0'ı bulmaları lazım ki, sahada onları taşıyabilecek bir veya iki oyuncunun (taylan ve/veya emre kılınç- ki ikisi de merkez orta saha orjinli olmayan çocuklar) bunları kompanse etmesi gereksin. bu dönem sürekli benzer süreci gördük
    bu ekip oynuyor, karşı takım 1-0 öne geçiyor (orada da rezil bir sezon geçiren luyindama, fatih ve okanla oynanan dönem vs); sonra kapanan takıma karşı öne sürdüğümüz 3. ligten aldığımız kerem, ayağı iki kere kırılmış, fiziksel ve psikolojik olarak bitik emre akbaba ile gol arama periyodu. geçmiş olsun. buna ek, her yenik düştüğümüz maçta orta sahayı boşaltıp forveti ikileme fantezisi de malum. fm'de üç maç üst üste yapsan, seni kovarlar.

    burada iki durum var, ya hoca yardımcılarını dinlemiyor ya da yardımcıları hocaya sözünü geçiremiyor. her iki durum da patolojik.

    3. oyuncu grubu:
    melo-->fernando-->taylan.
    eboue-->mariano-->omar/şener/linnes

    fazla söze gerek yok. takımda isim olarak çok fazla adam olsa da, işe yarayabilecek, gemini yüzdürebilecek bir ekip kalmadı galatasarayda. burada dursun özbek'e sallamak işin kolay kısmı. borcu yaptı vs. ancak onun aldığı adamlarla da şampiyonluklar yaşayıp şl'ye katılabildin. burada takım mühendisliğinde de ciddi sorun oldu. tabii ki scout ekibi önermiştir, ffp nedeniyle alınamamıştır vs. bunların hepsi makul nedenler, itiraz edemiyorum. ancak bjk josef, ghezzal, rosier, aboubakar gibi adamları kiralık veya bonservissiz alıyor ve şampiyon olabiliyorsa, daha iyi bir kadro mühendisliği yapılabilirdi diye düşünüyorum.

    4. ne yapılabilir?
    süreç maalesef gerçekten karanlık. bu durum, işte hoca yapar yea veya burak elmas gelsin yea diye geçiştirilebilecek bir süreç değil. burada hocanın hakkını teslim etmek lazım, çünkü en azından bir genç çekirdek takımda mevcut. ffp'nin de kalktığı düşünülürse, kar edebilecek veya yarışmacı bir takım olabilecek bir nüve var elde (irfan'ın da olmasını bu nedenle de istemiştim, allah var). burada seçimin bir an önce yapılıp, yönetim kurulu koltuğuna seçimle gelecek ekibin bir an önce oturup işleri yürütmesi gerekiyor, o da maalesef bu yönetimle zor. her türlü dinamitlemeye ant içmiş bir yönetim mevcut maalesef.

    buna ek olarak, takıma ciddi takviye lazım, bu da haliyle para ve emek istiyor. haziran ortasında göreve başlayan bir ekibin de bu süreci hızlandırabilmesi de zor.
    orta sahanın tamamen yenilenmesi, sol bek, stoper ve kiralıkların durumu ile sözleşme yenilecek adamların durumu çok muğlak. çünkü takımda para edeblecek bir kişi yok. zorlasanız marcao, o da giderse zaten külliyen sıkıntılı, diagneyi sattık diye düşünüyoruz, o da olursa seyreyin olayları *

    velhasıl zor iş. bir an önce yol haritasının ivedilikle çizilmesi lazım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın