962
galatasaray futbol takımının 2020-2021 sezonunda neden şampiyon olamadığını bir kere daha ispat ettiği maç. 42 haftalık maratonda 40 maç oynandı ve sanırım bunu ispat etmediği maç sayısı yazı ile sıfır galatasaray'ımızın. bayılana kadar yan pas yapıp inatla pas kanalı aramamızın sebebinin savunma geçişindeki dengesizlik olduğunu, kalibre diye takımda tuttuğumuz adamların işe yarar bir hareket yapabilmek için sistem gereksinimlerinin çok çok yüksek olduğunu*, enerjik ve bir şekilde bir şeyler yapma peşinde olan futbolcularımızın ise birbirinden kopuk oluşunu bu sezon 40. kere tecrübe etmiş olduk.
emre akbaba, arda turan hatta ryan babel. bunlar bu takıma tecrübe ve kalite katması gereken, oyunun sıkıştığı anlarda bir hareketle fark yaratması gereken oyuncular. takıma transfer edilme, rotasyon içinden inatla sahaya atılma sebepleri tam olarak bu. emre kapalı defans ve markaj arasında kaybolup gidiyor. arda'nın fizik gücü çok sınırlı. ryan desen tek bir hareketi 2 sezondur her maç 40 defa deniyor. başarıyla icra ettiğinde evet işe yarıyor ama erzurum stadı'ndaki kale direkleri bile ezberlerdi artık...
ryan'ın arkasında marcelo, arda'nın arkasında deandre yedlin vardı. bu dörtlünün oyunda kaldığı süre boyunca bizim yarı sahada yaptığı defansif müdahale sayısı 45 dakika sahada kalıp takımın en önünde oynayan mostafa'dan daha az. şampiyon olmak için averaj kovalaması gereken galatasaray'ın forveti birinci bölge sınırına kadar geri gelip top çıkardı dün maçın son 15-20 dakikasında. bunlar ciddi yapısal sorunlar. sezon boyunca da böyle olmaya devam etti. kanatlardan defansif katkı alamıyor oluşumuz, top kayıplarında pozisyon vermemek için amaçsız pas oyununu mecbur kıldı. amaçsız pas oyunu da tek hücum alternatifimizi rakipten birinin yerini kaçırması ya da kayıp düşmesi noktasına kilitledi.
şener ve ömer girdi maç içinde iki bekin yerine. defansif yönü belki daha güçlü isimler ama onların da galatasaray'ın ihtiyacına yetecek oranda sağlam olup olmadıkları tartışma konusu. hücumda zaten şener'in ismini anan yok, ömer'i anan da küfretmek ya da dalga geçmek için anıyor.
hal böyleyken takımın savunma gücü kale önünde ryan donk ve marcao, önlerinde taylan ve onun da önünde gedson'dan ibaret. bu isimlerden de bağımsız aslında. iki stoper ve orta sahada bir-iki oyuncu hariç galatasaray'ın ciddi bir defansif gücü hiç olmadı sezon boyu. forveti az biraz koşan, orta sahası da ikinci bölge boyunca gidip gelme konusunda üşengeç olmayan her takım galatasaray'ı zorladı. malatyaspor da ilerde adem ve tetteh, kenarlarda fofana ve chebake, göbekten de bazen mallan bazen zeki ile topu her çıkardığında en azından ceza sahası önlerine kadar gelmeyi başardı. bu futbolcular yorulmaya başlayıp şener ve ömer de oyuna girdikten sonra bazı pozisyonların ikinci bölgede kaldığı oldu.
ama bunlar isimlerden rakipten bağımsız sorunlar. sezon boyu 4-5 kişi birlikte hareket eden her takım galatasaray'ı çok zorladı defansta. bu riske karşılık hücumda da hiçbir maçın hiçbir bölümünde buna değecek bir üretkenlik olmadı. 71 orta sanırım 27 nisan 2003 galatasaray adanaspor maçından bu yana bir maçta ulaştığımız en yüksek orta sayısı. istatistik olarak büyük bir sayı evet ama kaçının bir anlamı olduğu soru işareti. mostafa mohammed 8 mayıs 2021 galatasaray beşiktaş maçı'nın son anında sakatlandığında 6 haftadan açılmıştı sakat kalacağı süre iddiaları. 11 mayıs 2021 denizlispor galatasaray maçı kadrosuna alındığında herkes ufak bir şok geçirmişti. orada son yarım saat oyuna girmişti, bu maçta da 45 dakika sahada kaldı. kuvvetle muhtemel sakatlığının el verdiği süreler bu kadardı.
genel olarak arda ve emre ile başlanmasına, mostafa'nın da sonradan girmesine yönelik tepkiler var. 60. dakikaya 1-0 malayaspor üstünlüğü ile girilse, oyun arda ve emre girse ve atıyorum beşiktaş da berabereyken aynı performansı göstereseler* bugün yine aynı tepkiler farklı bir şekilde ortaya çıkardı muhtemelen. ya da kerem'le oğulcan'la başlayıp malatya öne geçse* "kenarda arda var emre var kerem'le oğulcan bu maçta niye oynar"a dönecekti iş.
"dışardan bakıp taktik vermek çok kolay" ukalalığına da girmeyeceğim ama galatasaray'ın bu sezonki kadro kalitesi ve yeterliliği bundan ibaret. her şeyden biraz biraz var ama hepsini bir araya toplayınca o kadar da matah olamadı...
darısı artık önümüzdeki sezona...
emre akbaba, arda turan hatta ryan babel. bunlar bu takıma tecrübe ve kalite katması gereken, oyunun sıkıştığı anlarda bir hareketle fark yaratması gereken oyuncular. takıma transfer edilme, rotasyon içinden inatla sahaya atılma sebepleri tam olarak bu. emre kapalı defans ve markaj arasında kaybolup gidiyor. arda'nın fizik gücü çok sınırlı. ryan desen tek bir hareketi 2 sezondur her maç 40 defa deniyor. başarıyla icra ettiğinde evet işe yarıyor ama erzurum stadı'ndaki kale direkleri bile ezberlerdi artık...
ryan'ın arkasında marcelo, arda'nın arkasında deandre yedlin vardı. bu dörtlünün oyunda kaldığı süre boyunca bizim yarı sahada yaptığı defansif müdahale sayısı 45 dakika sahada kalıp takımın en önünde oynayan mostafa'dan daha az. şampiyon olmak için averaj kovalaması gereken galatasaray'ın forveti birinci bölge sınırına kadar geri gelip top çıkardı dün maçın son 15-20 dakikasında. bunlar ciddi yapısal sorunlar. sezon boyunca da böyle olmaya devam etti. kanatlardan defansif katkı alamıyor oluşumuz, top kayıplarında pozisyon vermemek için amaçsız pas oyununu mecbur kıldı. amaçsız pas oyunu da tek hücum alternatifimizi rakipten birinin yerini kaçırması ya da kayıp düşmesi noktasına kilitledi.
şener ve ömer girdi maç içinde iki bekin yerine. defansif yönü belki daha güçlü isimler ama onların da galatasaray'ın ihtiyacına yetecek oranda sağlam olup olmadıkları tartışma konusu. hücumda zaten şener'in ismini anan yok, ömer'i anan da küfretmek ya da dalga geçmek için anıyor.
hal böyleyken takımın savunma gücü kale önünde ryan donk ve marcao, önlerinde taylan ve onun da önünde gedson'dan ibaret. bu isimlerden de bağımsız aslında. iki stoper ve orta sahada bir-iki oyuncu hariç galatasaray'ın ciddi bir defansif gücü hiç olmadı sezon boyu. forveti az biraz koşan, orta sahası da ikinci bölge boyunca gidip gelme konusunda üşengeç olmayan her takım galatasaray'ı zorladı. malatyaspor da ilerde adem ve tetteh, kenarlarda fofana ve chebake, göbekten de bazen mallan bazen zeki ile topu her çıkardığında en azından ceza sahası önlerine kadar gelmeyi başardı. bu futbolcular yorulmaya başlayıp şener ve ömer de oyuna girdikten sonra bazı pozisyonların ikinci bölgede kaldığı oldu.
ama bunlar isimlerden rakipten bağımsız sorunlar. sezon boyu 4-5 kişi birlikte hareket eden her takım galatasaray'ı çok zorladı defansta. bu riske karşılık hücumda da hiçbir maçın hiçbir bölümünde buna değecek bir üretkenlik olmadı. 71 orta sanırım 27 nisan 2003 galatasaray adanaspor maçından bu yana bir maçta ulaştığımız en yüksek orta sayısı. istatistik olarak büyük bir sayı evet ama kaçının bir anlamı olduğu soru işareti. mostafa mohammed 8 mayıs 2021 galatasaray beşiktaş maçı'nın son anında sakatlandığında 6 haftadan açılmıştı sakat kalacağı süre iddiaları. 11 mayıs 2021 denizlispor galatasaray maçı kadrosuna alındığında herkes ufak bir şok geçirmişti. orada son yarım saat oyuna girmişti, bu maçta da 45 dakika sahada kaldı. kuvvetle muhtemel sakatlığının el verdiği süreler bu kadardı.
genel olarak arda ve emre ile başlanmasına, mostafa'nın da sonradan girmesine yönelik tepkiler var. 60. dakikaya 1-0 malayaspor üstünlüğü ile girilse, oyun arda ve emre girse ve atıyorum beşiktaş da berabereyken aynı performansı göstereseler* bugün yine aynı tepkiler farklı bir şekilde ortaya çıkardı muhtemelen. ya da kerem'le oğulcan'la başlayıp malatya öne geçse* "kenarda arda var emre var kerem'le oğulcan bu maçta niye oynar"a dönecekti iş.
"dışardan bakıp taktik vermek çok kolay" ukalalığına da girmeyeceğim ama galatasaray'ın bu sezonki kadro kalitesi ve yeterliliği bundan ibaret. her şeyden biraz biraz var ama hepsini bir araya toplayınca o kadar da matah olamadı...
darısı artık önümüzdeki sezona...