27353
medyada bir yanılgıya sebep olduğunu düşündüğüm takım. bunun sebebi de bizim ülkede retrospektif bakışın çok alışılagelmiş bir safsata olmasından dolayı. burada yazacaklarım bu seneki teknik ekipten kaynaklı hataları ayıklama çabası değil onu önceden söyleyeyim. bunun yanına şunu da eklemem lazım ben genel kanının aksine bu sene fatih terim'in bir kurgu yaratma konusunda yanlış olduğunu düşünmüyorum. daha öncede yazmıştım daha çok hocanın artılar eksiler tablosunda sıkıntı yaşadığı. bazen artıları çok abartırken bir kere bu artıyla karşılaşınca eksileri çok görmesi bence temel sıkıntısıydı. en sevdiğim örnek gedson fernandes'in stoper oynaması. ben hocaya bu kararı aldırtan sesi çok iyi anlıyorum. o sesin perspektifinden çok mantıklı geliyor da ama diğer ses cılız kalmış anladığım o. (bir de bazen bizim görmediğimiz, gözlemlemediğimiz bazı hadiseler var. örneğin bülent kalafat en son yayında emre kılınç'a dair izlediği scout raporunda savunma pozisyonlarında adamını çok kaybettiği notunu görmüş. bu hayatta aklıma gelen bir analiz değil. bahsettiğim incelikler bunlar.)
evet şuan son haftaya puan puana girdiğimiz rakibimizin kadrosu bizimkinden daha dar ve bu sene dar kadroyla yarattıkları oyun takdir edilesi. hakikatten sakatlık sıkıntısını da belli bir noktaya kadar çok yaşamamanın (son haftalara kadar) şansıyla beraber özel bir iş yaptılar. özel bir şeyi de pivot noktamız belirleyemeyiz haliyle. (yani gidip gelecek yıl sergen yalçın'dan aynı şeyi beklersen benzeri bir senaryo olma ihtimali o kadar düşük ki.) bunu bir kenara koyalım. biraz kendi takımımızla ilgili konuşalım ve bunu yaza giderek yapalım.
bu takımın sene başı temel direklerinden biri, belki de son 10 yılın figürü ve her yıl ligin en iyi 2 hadi bu yıl 3 kalecisinden biri olan (çoğunda en iyisi, benim ki de ortacılık yapmak bakmayın) muslera 6 ay sakat. okan'la fatih değişerek oynamış. bana göre okan iyi bir kaleci ama demin bahsettiğimiz klasman başka bir şey.
savunma hattına baktığımızda burada sıkıntı yok gibi. ancak burada da direkt sakatlıklardan başımız ağrıdı. (linnes niye kesildi teknik olarak üzerine düşünmedim, düşünmüş olan varsa yazarsa sevinirim.) geldik orta sahaya, işte burası muazzam. senin genç ön alan oyuncun bir anda 6 numaraya dönüştü. etabo dediğimiz adam son anda alınmış menajer transferi (zira peşinden koştuğun herkesi 3. günde gazetelerde gördük ve alamadık). bu arada sonradan öğrendik ki (hatırlarsanız sözlük olarak bunun farkında değildik o zamanlar) o da sağ kanat orijinliymiş. devam edersek elimizde bir arda ve feghouli var. arda'yı sezon başında ilk 11'de gördüğümde gayet şaşırmıştım. herhalde arda'nı hangi handikaplarla geldiği üzerine konuşmaya çok gerek yok. feghouili o gün için gayet artıydı. devam edelim orta sahanın içlerinde biz kimi gördük peki? belhanda'yı gördük. ikinci yarı gitti biliyorsunuz. diğer oyuncu ise kanattan devşirilmiş (bu sene taylan ve emre kılınç diye iki şey yaşıyoruz farkında değiliz) emre kılınç. devam edersek kerem gibi şuan hepimizin heyecanlandığı adam 3. ligden gelmişti. falcao sağ olsun 40 yılın başında 1 oynuyor, maçtan sonra da hastanenin yolunu tutuyor. burada diagne ve babel var. her ne kadar eleştirilse de bu iki oyuncuya da eksi diyemeyiz (galiba).
devre arasında da sezonu kapatmış sağ bekinin yerine bek, onyekuru, halil (oyun tarzını bile medyada konuşanlar bilmiyordu), mısır liginden çok daha farklı bir oyun tarzından muhammed ve uzun süre oynamamış ama yüksek potansiyel olduğu kanısı satın alma opsiyonuyla ortada olan gedson geldi.
üzerine bu takım çok fazla korona vakasıyla ve sakatlıklarla uğraştı.
burada bu kadro dar bir kadro demeye çalışmıyorum. sayısal olarak baya yeterli ve öyle veya böyle üzerine katkı almış bir takım. anlatmaya çalıştığım iki husus var. bu kadro belli noktalardan oturaklıyken belli açılardan bilinmezliklerle dolu veya eksik bir kadro. bir de üzerine bu genişlik bir arada bulunamamış bir kadro. haliyle medyadaki senenin tamamında galatasaray kadrosu 4 başı mamur muazzam bir kadroydu bakışını doğru bulmuyorum.
evet şuan son haftaya puan puana girdiğimiz rakibimizin kadrosu bizimkinden daha dar ve bu sene dar kadroyla yarattıkları oyun takdir edilesi. hakikatten sakatlık sıkıntısını da belli bir noktaya kadar çok yaşamamanın (son haftalara kadar) şansıyla beraber özel bir iş yaptılar. özel bir şeyi de pivot noktamız belirleyemeyiz haliyle. (yani gidip gelecek yıl sergen yalçın'dan aynı şeyi beklersen benzeri bir senaryo olma ihtimali o kadar düşük ki.) bunu bir kenara koyalım. biraz kendi takımımızla ilgili konuşalım ve bunu yaza giderek yapalım.
bu takımın sene başı temel direklerinden biri, belki de son 10 yılın figürü ve her yıl ligin en iyi 2 hadi bu yıl 3 kalecisinden biri olan (çoğunda en iyisi, benim ki de ortacılık yapmak bakmayın) muslera 6 ay sakat. okan'la fatih değişerek oynamış. bana göre okan iyi bir kaleci ama demin bahsettiğimiz klasman başka bir şey.
savunma hattına baktığımızda burada sıkıntı yok gibi. ancak burada da direkt sakatlıklardan başımız ağrıdı. (linnes niye kesildi teknik olarak üzerine düşünmedim, düşünmüş olan varsa yazarsa sevinirim.) geldik orta sahaya, işte burası muazzam. senin genç ön alan oyuncun bir anda 6 numaraya dönüştü. etabo dediğimiz adam son anda alınmış menajer transferi (zira peşinden koştuğun herkesi 3. günde gazetelerde gördük ve alamadık). bu arada sonradan öğrendik ki (hatırlarsanız sözlük olarak bunun farkında değildik o zamanlar) o da sağ kanat orijinliymiş. devam edersek elimizde bir arda ve feghouli var. arda'yı sezon başında ilk 11'de gördüğümde gayet şaşırmıştım. herhalde arda'nı hangi handikaplarla geldiği üzerine konuşmaya çok gerek yok. feghouili o gün için gayet artıydı. devam edelim orta sahanın içlerinde biz kimi gördük peki? belhanda'yı gördük. ikinci yarı gitti biliyorsunuz. diğer oyuncu ise kanattan devşirilmiş (bu sene taylan ve emre kılınç diye iki şey yaşıyoruz farkında değiliz) emre kılınç. devam edersek kerem gibi şuan hepimizin heyecanlandığı adam 3. ligden gelmişti. falcao sağ olsun 40 yılın başında 1 oynuyor, maçtan sonra da hastanenin yolunu tutuyor. burada diagne ve babel var. her ne kadar eleştirilse de bu iki oyuncuya da eksi diyemeyiz (galiba).
devre arasında da sezonu kapatmış sağ bekinin yerine bek, onyekuru, halil (oyun tarzını bile medyada konuşanlar bilmiyordu), mısır liginden çok daha farklı bir oyun tarzından muhammed ve uzun süre oynamamış ama yüksek potansiyel olduğu kanısı satın alma opsiyonuyla ortada olan gedson geldi.
üzerine bu takım çok fazla korona vakasıyla ve sakatlıklarla uğraştı.
burada bu kadro dar bir kadro demeye çalışmıyorum. sayısal olarak baya yeterli ve öyle veya böyle üzerine katkı almış bir takım. anlatmaya çalıştığım iki husus var. bu kadro belli noktalardan oturaklıyken belli açılardan bilinmezliklerle dolu veya eksik bir kadro. bir de üzerine bu genişlik bir arada bulunamamış bir kadro. haliyle medyadaki senenin tamamında galatasaray kadrosu 4 başı mamur muazzam bir kadroydu bakışını doğru bulmuyorum.