5273
herhangi bir başarıda nasıl ki herkes kendine pay biçiyorsa, başarısızlıkta da kendine pay biçmeli.
mustafa cengiz'i yeri geldik övdük yeri geldi mi de eleştirdik; ciddi bir ameliyattan sonra bile meydanı boş bırakmama adına kısık sesle konuşma yapması hepimizi etkilemişti vs. yani sevenleri de vardı, sevmeyenleri de vardı ama herkes saygı duyardı.
ta ki tff'yi iyi niyetli(!) bulana kadar.
evet, skandal bir söz ama daha da büyük bir skandalı oldu. başkanlık koltuğu uğruna kulübün tüzüğüne uymaması çok çok büyük bir skandal oldu. yani özellikle şu son 1 ayda saygı namına hiçbir şey bırakmadı kendisinde. bu neyin inadıdır? bu neyin hırsıdır sayın cengiz?
dediğim gibi artık kendisine saygı duymuyoruz ve bir an önce gitmesini istiyoruz. umarım hastalığını atlatır ve artık bu kulübün yakasını bırakır. hemfikiriz değil mi?
tamam, şimdi başka bir konuya geçiyorum:
hakemler için "beyaz sayfa açıyoruz" diyen abdurrahim albayrak nerede?
takım zor durumdayken teknede tavla sefası süren yusuf günay nerede?
kendisini aklamak için clubhouse odalarında kulübün iç işlerini ifşa eden mahmut recevik nerede? en son onurlu bir davranış sergilemiş ve istifa etmişti! peh yersen...
yukarıda ismini saydıklarım ve beraberindeki nice insanlar, kendi başarısızlıklarını an itibariyle unutturmuş durumdalar. galatasaray galip geldiğinde mobese kameralarına bile konuşan abdurrahim albayrak'ın şu son 2-3 aydır ortalıkta gözükmemesini kimse konuşmuyor. en son diyanet tv'de ramazan sohbetlerine katılmıştı diye biliyorum, zaten başka da görmedim. nerede abi bu adamlar? en başta da yazdım; takım iyi gittiğinde herkes kendine pay biçiyordu ama takım kötü gittiğinde ortalıkta sadece bir tane insan bıraktılar. yahu bu adamlar sırf kendi çıkarları uğruna kulüp içi her şeyi ifşa ettiler ya, niye kimse konuşmuyor bunları? hikayenin sonunda bunların kahraman olmasına asla tahammül edemem.
sözün kısası; mustafa cengiz herkesin gözünden düştü zaten, bıraksın gitsin ama beraberindeki yöneticilerinde unutulmaması gerekiyor. bir kişiyi hedef göstererek, kendilerini aklama planlarına kanmayalım ve bunlardan da teker teker hesap soralım!
mustafa cengiz'i yeri geldik övdük yeri geldi mi de eleştirdik; ciddi bir ameliyattan sonra bile meydanı boş bırakmama adına kısık sesle konuşma yapması hepimizi etkilemişti vs. yani sevenleri de vardı, sevmeyenleri de vardı ama herkes saygı duyardı.
ta ki tff'yi iyi niyetli(!) bulana kadar.
evet, skandal bir söz ama daha da büyük bir skandalı oldu. başkanlık koltuğu uğruna kulübün tüzüğüne uymaması çok çok büyük bir skandal oldu. yani özellikle şu son 1 ayda saygı namına hiçbir şey bırakmadı kendisinde. bu neyin inadıdır? bu neyin hırsıdır sayın cengiz?
dediğim gibi artık kendisine saygı duymuyoruz ve bir an önce gitmesini istiyoruz. umarım hastalığını atlatır ve artık bu kulübün yakasını bırakır. hemfikiriz değil mi?
tamam, şimdi başka bir konuya geçiyorum:
hakemler için "beyaz sayfa açıyoruz" diyen abdurrahim albayrak nerede?
takım zor durumdayken teknede tavla sefası süren yusuf günay nerede?
kendisini aklamak için clubhouse odalarında kulübün iç işlerini ifşa eden mahmut recevik nerede? en son onurlu bir davranış sergilemiş ve istifa etmişti! peh yersen...
yukarıda ismini saydıklarım ve beraberindeki nice insanlar, kendi başarısızlıklarını an itibariyle unutturmuş durumdalar. galatasaray galip geldiğinde mobese kameralarına bile konuşan abdurrahim albayrak'ın şu son 2-3 aydır ortalıkta gözükmemesini kimse konuşmuyor. en son diyanet tv'de ramazan sohbetlerine katılmıştı diye biliyorum, zaten başka da görmedim. nerede abi bu adamlar? en başta da yazdım; takım iyi gittiğinde herkes kendine pay biçiyordu ama takım kötü gittiğinde ortalıkta sadece bir tane insan bıraktılar. yahu bu adamlar sırf kendi çıkarları uğruna kulüp içi her şeyi ifşa ettiler ya, niye kimse konuşmuyor bunları? hikayenin sonunda bunların kahraman olmasına asla tahammül edemem.
sözün kısası; mustafa cengiz herkesin gözünden düştü zaten, bıraksın gitsin ama beraberindeki yöneticilerinde unutulmaması gerekiyor. bir kişiyi hedef göstererek, kendilerini aklama planlarına kanmayalım ve bunlardan da teker teker hesap soralım!
