103
efes pilsen, real madrid baloncesto'yu 88-83 mağlup ederek seriyi 3-2 kazandı ve 28-30 mayıs'da almanya'da köln'de düzenlenecek euroleague final four'una katılmaya hak kazandı.
maç için konuşmak gerekirse yine beklenildiği gibi real madrid alan savunması ve önde baskı ile başladı oyun kurmamıza, düzgün hücum etmemize engel olmaya çalıştılar. maçın başında özellikle jayce carrolldan çok iyi katkı aldı real madrid.
efes ise takip eden arkadaşların da bildiği üzere bu seride 4 numara ve özellikle adrien moerman'dan beklenilen katkıyı alamadı, zaten kendisi de bugün çok az süre almıştı. doğuş balbay'yı serinin diğer maçlarında pek sahada görmedik ama bugün oynadığı bölümde carroll'a baskı yaparak 2 top çaldı, çok iyi savunma yaptı diyebiliriz.
maçın kazanılmasında başından sonuna tamamında chris singleton imzası var diyebiliriz, özellikle ilk bölümde içerden oyunlarımızda kendisinden çok iyi verim aldık, gerektiğinde çok iyi 3 sayı katkısı da verdi, son bölümde araya girerek top çaldı ve devamında smaçı vurdu.
vasilije miciciyi katkı verdi, önemli asistler yaptı, özellikle sertaç'a asisti şahaneydi. bir kaç kritik üçlük buldu. yine kritik anlarda özellikle son bölümde krunoslav simon harika oynadı, 1 dakika kalmışken attığı üçlük belki de bize maçı, final four'u getirdi. tibor pleiss'ın ekstra bulduğu üçlük de çok önemliydi bence, bu sayılar hep kritik anlarda maç kafa kafaya oynanırken bulundu, o sebeple bence hepsi çok değerli...
shane larkin'in devreye girmesi gerektiğini bir önceki entry'mde de yazmıştım, son bölümde de olsa kendisi çok kritik bir anda üç sayı ve devamında serbest atışlarla 2 sayı ile birlikte 5 sayı buldu, evet belki bu 5 sayı kazandırdı bize bugün bu maçı, o yüzden bu katkısı çok önemliydi ve maçı da 10 sayı ile tamamladı ve bunların hepsini son bölümde yaptı larkin... maç başında bu şekilde başlasa belki bugün 30 sayı atacaktı bugün olmadı ama 28 mayıs'ta cska moskova karşısında ve 30 mayıs'ta ayrılıkçı katalanlar karşısında çok iyi performans göstereceğine ve efes pilsen'i euroleague'de şampiyon yapabileceğine inanıyorum.
neyse bu kadar yeter; öne çıkan istatistiklerimiz ise şöyle;
shane larkin 10 sayı 5 ribaund 4 asist,
vasilije micic 18 sayı 2 ribaund 5 asist,
krunoslav simon 17 sayı 1 ribaund 3 asist,
chris singleton 26 sayı 8 ribaund...
4-5 gün önce seri 2-2'ye gelince bazıları her ne kadar umudunu kaybetse de ben ergin ataman'ın takımı efes pilsen'in istanbul'da real madrid'i yenerek seriyi 3-2 kazanacağımızı kendilerini de evlerine madrid'e göndereceğimizi söylemiştim. öyle de oldu. basketbol anlamında çok iyi seri oldu, genel anlamda bakarsak iyi bir basketbol izledik. ha bana kalsa efes- real madrid finalini, bu iki takımın final oynamasını isterdim. efes'in tabiki kupayı getirmesini istiyoruz ama bu seriyi real madrid geçebilseydi eğer, bence şampiyon real madrid olurdu. neyse uzatmayayım bu konuyu...
küçük detaylar tabii ki önemlidir ama maç içinde bilmem kaç sıfır seri oluyor diye kimsenin coach'luğu bu kadar eleştirilmez, eleştirilmemeli de, ha eleştirelim tabi ama yapıcı eleştiri olsun, burda bir çok arkadaş var nba seven hayranı olan, nba'de ne seriler oluyor kimsenin çıkıp ağzını açtığını ben daha görmedim.
neyse; efes'imizin bugün 3-2 yenerek elediği real madrid'de sergio llull, rudy fernandez, jayce carroll gibi çok değerli isimlerin olduğunu, bu isimlere çok özel 2-3 amerikalı ismi ve nba takımlarının gözbebeği haline gelen usman garuba'yı eklediğimizde karşımızdaki takımın ne kadar kaliteli olduğunun filan herkes farkındadır heralde, ki biz bu takımı serinin 3. maçında maçın son bölümünü temsilcimiz iyi oynayabilse idi 3-0 ile süpürerek final four'a gidecektik, ki real madrid baloncesto kazanmış olduğu 9 eurolig şampiyonluğu ile hali hazırda avrupa'nın en başarılı basketbol takımı...
tüm bunları göz önünde bulundurarak düşündüğümüzde anadolu efes'in kazanmış olduğu bu başarının, oynadığı basketbolun, basketbolumuzun geldiği seviyenin de nerelere geldiğini bu sporu seven herkese az çok gösteriyordur heralde...
o sebeple öncelikle imparator ergin ataman'a ve takımı anadolu efes'e saygı duymalıyız... değerli hocam ve takımı umarım bu şekilde devam eder ve önce 28 mayıs'ta cska'yı ardından 30 mayıs'ta katalanları harika basketbol ile mağlup ederek geçen yıl masa başında verilmeyen şampiyonluklarını bu yıl göstere göstere, eze eze alırlar...
efes pilsen'in euroleague şampiyonluğunu kazanıp, kupayı ülkemize getireceğine ben gönülden inanıyorum...
maç için konuşmak gerekirse yine beklenildiği gibi real madrid alan savunması ve önde baskı ile başladı oyun kurmamıza, düzgün hücum etmemize engel olmaya çalıştılar. maçın başında özellikle jayce carrolldan çok iyi katkı aldı real madrid.
efes ise takip eden arkadaşların da bildiği üzere bu seride 4 numara ve özellikle adrien moerman'dan beklenilen katkıyı alamadı, zaten kendisi de bugün çok az süre almıştı. doğuş balbay'yı serinin diğer maçlarında pek sahada görmedik ama bugün oynadığı bölümde carroll'a baskı yaparak 2 top çaldı, çok iyi savunma yaptı diyebiliriz.
maçın kazanılmasında başından sonuna tamamında chris singleton imzası var diyebiliriz, özellikle ilk bölümde içerden oyunlarımızda kendisinden çok iyi verim aldık, gerektiğinde çok iyi 3 sayı katkısı da verdi, son bölümde araya girerek top çaldı ve devamında smaçı vurdu.
vasilije miciciyi katkı verdi, önemli asistler yaptı, özellikle sertaç'a asisti şahaneydi. bir kaç kritik üçlük buldu. yine kritik anlarda özellikle son bölümde krunoslav simon harika oynadı, 1 dakika kalmışken attığı üçlük belki de bize maçı, final four'u getirdi. tibor pleiss'ın ekstra bulduğu üçlük de çok önemliydi bence, bu sayılar hep kritik anlarda maç kafa kafaya oynanırken bulundu, o sebeple bence hepsi çok değerli...
shane larkin'in devreye girmesi gerektiğini bir önceki entry'mde de yazmıştım, son bölümde de olsa kendisi çok kritik bir anda üç sayı ve devamında serbest atışlarla 2 sayı ile birlikte 5 sayı buldu, evet belki bu 5 sayı kazandırdı bize bugün bu maçı, o yüzden bu katkısı çok önemliydi ve maçı da 10 sayı ile tamamladı ve bunların hepsini son bölümde yaptı larkin... maç başında bu şekilde başlasa belki bugün 30 sayı atacaktı bugün olmadı ama 28 mayıs'ta cska moskova karşısında ve 30 mayıs'ta ayrılıkçı katalanlar karşısında çok iyi performans göstereceğine ve efes pilsen'i euroleague'de şampiyon yapabileceğine inanıyorum.
neyse bu kadar yeter; öne çıkan istatistiklerimiz ise şöyle;
shane larkin 10 sayı 5 ribaund 4 asist,
vasilije micic 18 sayı 2 ribaund 5 asist,
krunoslav simon 17 sayı 1 ribaund 3 asist,
chris singleton 26 sayı 8 ribaund...
4-5 gün önce seri 2-2'ye gelince bazıları her ne kadar umudunu kaybetse de ben ergin ataman'ın takımı efes pilsen'in istanbul'da real madrid'i yenerek seriyi 3-2 kazanacağımızı kendilerini de evlerine madrid'e göndereceğimizi söylemiştim. öyle de oldu. basketbol anlamında çok iyi seri oldu, genel anlamda bakarsak iyi bir basketbol izledik. ha bana kalsa efes- real madrid finalini, bu iki takımın final oynamasını isterdim. efes'in tabiki kupayı getirmesini istiyoruz ama bu seriyi real madrid geçebilseydi eğer, bence şampiyon real madrid olurdu. neyse uzatmayayım bu konuyu...
küçük detaylar tabii ki önemlidir ama maç içinde bilmem kaç sıfır seri oluyor diye kimsenin coach'luğu bu kadar eleştirilmez, eleştirilmemeli de, ha eleştirelim tabi ama yapıcı eleştiri olsun, burda bir çok arkadaş var nba seven hayranı olan, nba'de ne seriler oluyor kimsenin çıkıp ağzını açtığını ben daha görmedim.
neyse; efes'imizin bugün 3-2 yenerek elediği real madrid'de sergio llull, rudy fernandez, jayce carroll gibi çok değerli isimlerin olduğunu, bu isimlere çok özel 2-3 amerikalı ismi ve nba takımlarının gözbebeği haline gelen usman garuba'yı eklediğimizde karşımızdaki takımın ne kadar kaliteli olduğunun filan herkes farkındadır heralde, ki biz bu takımı serinin 3. maçında maçın son bölümünü temsilcimiz iyi oynayabilse idi 3-0 ile süpürerek final four'a gidecektik, ki real madrid baloncesto kazanmış olduğu 9 eurolig şampiyonluğu ile hali hazırda avrupa'nın en başarılı basketbol takımı...
tüm bunları göz önünde bulundurarak düşündüğümüzde anadolu efes'in kazanmış olduğu bu başarının, oynadığı basketbolun, basketbolumuzun geldiği seviyenin de nerelere geldiğini bu sporu seven herkese az çok gösteriyordur heralde...
o sebeple öncelikle imparator ergin ataman'a ve takımı anadolu efes'e saygı duymalıyız... değerli hocam ve takımı umarım bu şekilde devam eder ve önce 28 mayıs'ta cska'yı ardından 30 mayıs'ta katalanları harika basketbol ile mağlup ederek geçen yıl masa başında verilmeyen şampiyonluklarını bu yıl göstere göstere, eze eze alırlar...
efes pilsen'in euroleague şampiyonluğunu kazanıp, kupayı ülkemize getireceğine ben gönülden inanıyorum...