lakapları ise "bodi bond", "white magic"*, "mr. mvp" ve "god"*dır.
6
serbest atış stili insanı, bu adam ne anlar basketboldan demeye iten süper yetenek.
7
basketbolun atletik yetenekle değil akılla oynanan bir oyun olduğunu bize yıllarca ezberleten bir adam bu. öyle bir adam düşünün ki şutlarını kafa hizzasından -yani 2.03cm- çıkarsın ama bir allahın kulu da gelip topu yüzüne gömemesin. çok acayip bir adamdı bunu nasıl başardığını hala anlayabilmiş değilim.
bu abimizin bir diğer kesilemeyen oyunu ise penetre ve peşinden bıraktığı pamuk gibi turniklerdi. görünüş itibariyle bir kalası andıran o vücut penetre esnasında bir kuğunun zerafetine yaklaşırdı ve yağ gibi akardı rakiplerinin arasından, akabinde kesilemeyen bir turnike bırakırdı. kendisine en çok mor formayı yakıştırmışımdır her zaman. kariyerinde yamulmuyorsam 4 avrupa şampiyonluğu vardır, mvp seçildiği sezonları saymak içinse yeterli hafızaya sahip değilim.
8
kendisine 'neden nba'e gitmiyorsun' diye soran gazeteciye
- burada efsaneyim oraya gidip benchte oturamam.
cevabını vermişti zamanında. sabonis basketbolu bıraktıkdan sonra, dejan bırakana kadar avrupalı en büyük basketbolcu ünvanını taşıdı omuzlarında. pgden pfye kadar rahatlıkla her pozisyonu oynayabilirdi. öyle bir havası vardı ki sokaktan dört kişi getirip yanına yerleştirseniz kafaya oynardı.
9
basketbol mucizesi denebilecek bir oyuncuydu.
dribbling tekniği çok üst düzey değildi, bozuk ve kullanışsız bir şut stiline sahipti, hantal bir fiziği vardı, çabukluğu yoktu, fazla zıplayamazdı, hep ağzı beş karış açık gezerdi, karakteri de bozuktu ama avrupa'nın en önemli basketbolcusuydu.
imzası olarak nitelendirebileceğimiz bir crossover stili vardı, şöyle ki; üç sayı çizgisinin 1-2 metre gerisinde duraklayıp ileri doğru hamle yapıp sağ eliyle sağ tarafında olan topu sol tarafına doğru geçirip hemen ardından yine sağ eliyle sağ tarafa atıp savunmacısının d12 omurunu çatırdatırdı. ronaldinho ve robinho'nun yaptığı elastico adlı hareketin basketbol versiyonu da diyebileceğimiz bir hareketti.
bir diğer kendine özgü hareketi ise post-up pozisyonunda berkant göktan imzalı ufak adımlarıyla potaya götün götün yaklaşıp, beceriksiz ergenlerin nba live oynarken üç saniye koridoruna girip çaresiz kalınca ardı ardına şut tuşuna yaptığı kısa darbeler gibi seri ve çok sayıda fake atıp, feykine yanit alan basketbolcu olmasının ardından basket kaydına muvaffak olmasıydı*.
bir de unutmadan; kendisi kinder bologna'nın efsanevi kadrosunun da şahbazlarındandır.
10
nba'deki muadili larry bird'dür. sahada tur bindireceğini zannedersin, bu adam potaya kadar gidemez dersin, bu adam kıçını kaldırıp savunma yapamaz dersin. sonrası mı? afiyet olsun.
2002 dünya kupası finalinde ginobili li arjantin ilk yarıyı farklı önde kapatmasına reğmen murat kosova nın dediği gibi bu maçı cevirse cevirse bodiroga cevirir dedi ve şampiyon yugoslavya büyüksün bodiroga
15
euroleague sayı ortalaması 100 maçta 16.08'dir.
16
oynadığı dönemde avrupa'nın en iyi oyuncusu olan sırp winner. süper yaptığı vites hareketi ile çok bel kırmışlığı vardı.
17
ultra çirkin krossover ve bileğini ön tarafa doğru ittirmeli şut stili ve hatta süper antipatik tipine rağmen avrupa basketboluna adını altın harflerle yazdırmış bir adam. yugaslav ekolü denen zamanında avrupa'da benim diyenin imanını gevrettikleri dönemin baştacıdır.
sırbistan'da yeni seçilen federasyonda asbaşkanlık görevine getirilmiş.
20
oynadığı dönemde avrupa basketbol dünyasının en büyük basketbolcusuydu... kariyerinde kazanamadığı olimpiyat ve nba şampiyonluğu dışında kupa kalmamıştır... winner kelimesinin "net" karşılığıdır...
biz uefa kupasını alana kadar türk spor tarihinin en büyük takım başarısı olan efes'in kazandığı koraç kupası'nda, finalde kaybeden taraftaydı.
23
gerçekten muhteşem bir skorerdi. saf şutörlüğün ötesinde acayip bir adamdı. özellikle şutlardan önce attığı fakeler ile savunmayı çarşıya bayram alışverişine yollardı. hey gidi günler be.
fotoğrafa baktım da hiç yaslanmamis sanki yarin sahaya cikacakmis tekrar pana ile euroleague şampiyonluğu için yardiracakmis gibi. oynadigi yillarda da fiziği aynen bu şekildeydi ama o kadar zeki bir oyuncuydu ki atletik olmamasına rağmen harikalar yaratirdi. örnek aldigim basketbolculardan dı oynadigim dönemde. kendisi ile tanisma firsati da bulduğum için çok sansliyim. görünce ekranda bir an duygulandım.