36
(bkz: fatih terim/#3157059)
ilgili yazısına katıldığım yazar. katılıp katılmama bir seçenek yok zira adam yorum yapmamış, bilgi vermiş. geçmişte yaşananların ve dolayısıyla gelecekte yaşanması muhtemel olayların kısa özetini çıkarmış. subjektif görüşler değil hepimizin bildiği şeyler.
yalnız dikkat çeken nokta şu; mevzubahis görüşleri yüzünden kendisine sallayan yazar arkadaşlar, “hayır öyle olmadı, doğrusu şudur.” demiyor. vurmaya çalıştıkları yer, “fatih terim giderse neler söylermiş göreceğiz” falan. apaçık bir şekilde niyet okuyuculuğu yapılıyor hakkında.
merak etmeyin arkadaşlar, fatih terim’i seven, onu savunan kimse terim’siz galatasaray batsın, bitsin, yok olsun diye düşünmüyor. sizin hayallerinizde ‘terimsporlu’, ‘biatçı’, ‘fatih terim fanboy’ diye damgaladığınız türden bir galatasaraylıyım. fatih terim’in gönderilmesinin şimdikinden çok daha imkansız görüldüğü 24 eylül 2013 akşamı yaşadığımız yıkımdan sonraki hafta sonu rizespor maçında da tribünde galatasaray için bağırdım, mancini geldikten sonraki ilk süper lig maçı olan akhisar deplasmanında da. akhisar maçı öncesi mancini’yi tribüne çağırmaktan da gocunmadım. 17 ekim 2010 galatasaray ankaragücü maçında kapalının ortasında insanlar rijkaard’ı istifaya çağırıp imparator diye tezahürata başladığında da sustum. prandelli hariç, tudor dahil, hiçbir teknik adamın sezon ortasında gönderilmesini istemedim. fatih terim -allah korusun- yarın gitsin, onun gidişine sebep olanlara yine lanet eder ama sırf galatasaray terim’siz kaldı diye yerine gelen adam başarısız olsun istemem. bu garip düşünceleri aklınızdan bir zahmet çıkarın, niyet okuyuculuğu yapmanın kimseye faydası yok. ben bu sözlükte sadece t a a r a b t’ın fatih terim ayrıldıktan sonra galatasaray’ın kazanmasını istemediğini gördüm, onu da zaten kendi açıkladı ve çekti gitti zarar veriyorum diye.
8’de 8 yaparken, kadıköy’de galibiyetler gelirken kenarda neden fatih terim (13) yazıyor da en basit bir mağlubiyette dahi fatih terim (83) oluyor, önce onu sorgulayın. bakın niyet tahminlerinden bahsetmiyorum, mevcut bir durumu sorguluyorum. fatih terim’e destek olan herkese aklınıza gelen basmakalıp yaftaları yapıştırmaya çalışırken neden bazı yazarların sadece mağlubiyetlerden sonra fatih terim başlığında lise pilav günü edasıyla buluştuklarını sorgulayın biraz da.
adamın teki geliyor, en az 15 puanı* birileri tarafından ittire kaktıra alan sergen’i deha ilan ediyor, ligi avam tabirle defalarca donunda sallamış fatih terim’e futbolun f’sinden anlamıyor diyor, bu adamın niyeti sorgulanmıyor, üstüne “yürü yiğidim aslanım, yazadur, biatçı değilsin, kralsın” deniyor -ki kendisi daha maçların 11’i açıklanır açıklanmaz muhtelif başlıklarda kin kusmaya başlar, maç boyunca devam eder, maçın sonucuna göre de kusmayı sürdürür- ama rasyonel gerçeklerden bahseden adamın olası fatih terim ayrılığı sonrası niyeti sorgulanıyor. yok ya! asıl ben göreceğim, fatih terim’e ipe sapa gelmez salvolarla demediğini bırakmayanların yeni hocalar geldiğinde, “ama zaman tanıyın, hoca ligi tanıyor, daha bu takıma lincoln gelecek sevgili can” naifliklerini.
ilgili yazısına katıldığım yazar. katılıp katılmama bir seçenek yok zira adam yorum yapmamış, bilgi vermiş. geçmişte yaşananların ve dolayısıyla gelecekte yaşanması muhtemel olayların kısa özetini çıkarmış. subjektif görüşler değil hepimizin bildiği şeyler.
yalnız dikkat çeken nokta şu; mevzubahis görüşleri yüzünden kendisine sallayan yazar arkadaşlar, “hayır öyle olmadı, doğrusu şudur.” demiyor. vurmaya çalıştıkları yer, “fatih terim giderse neler söylermiş göreceğiz” falan. apaçık bir şekilde niyet okuyuculuğu yapılıyor hakkında.
merak etmeyin arkadaşlar, fatih terim’i seven, onu savunan kimse terim’siz galatasaray batsın, bitsin, yok olsun diye düşünmüyor. sizin hayallerinizde ‘terimsporlu’, ‘biatçı’, ‘fatih terim fanboy’ diye damgaladığınız türden bir galatasaraylıyım. fatih terim’in gönderilmesinin şimdikinden çok daha imkansız görüldüğü 24 eylül 2013 akşamı yaşadığımız yıkımdan sonraki hafta sonu rizespor maçında da tribünde galatasaray için bağırdım, mancini geldikten sonraki ilk süper lig maçı olan akhisar deplasmanında da. akhisar maçı öncesi mancini’yi tribüne çağırmaktan da gocunmadım. 17 ekim 2010 galatasaray ankaragücü maçında kapalının ortasında insanlar rijkaard’ı istifaya çağırıp imparator diye tezahürata başladığında da sustum. prandelli hariç, tudor dahil, hiçbir teknik adamın sezon ortasında gönderilmesini istemedim. fatih terim -allah korusun- yarın gitsin, onun gidişine sebep olanlara yine lanet eder ama sırf galatasaray terim’siz kaldı diye yerine gelen adam başarısız olsun istemem. bu garip düşünceleri aklınızdan bir zahmet çıkarın, niyet okuyuculuğu yapmanın kimseye faydası yok. ben bu sözlükte sadece t a a r a b t’ın fatih terim ayrıldıktan sonra galatasaray’ın kazanmasını istemediğini gördüm, onu da zaten kendi açıkladı ve çekti gitti zarar veriyorum diye.
8’de 8 yaparken, kadıköy’de galibiyetler gelirken kenarda neden fatih terim (13) yazıyor da en basit bir mağlubiyette dahi fatih terim (83) oluyor, önce onu sorgulayın. bakın niyet tahminlerinden bahsetmiyorum, mevcut bir durumu sorguluyorum. fatih terim’e destek olan herkese aklınıza gelen basmakalıp yaftaları yapıştırmaya çalışırken neden bazı yazarların sadece mağlubiyetlerden sonra fatih terim başlığında lise pilav günü edasıyla buluştuklarını sorgulayın biraz da.
adamın teki geliyor, en az 15 puanı* birileri tarafından ittire kaktıra alan sergen’i deha ilan ediyor, ligi avam tabirle defalarca donunda sallamış fatih terim’e futbolun f’sinden anlamıyor diyor, bu adamın niyeti sorgulanmıyor, üstüne “yürü yiğidim aslanım, yazadur, biatçı değilsin, kralsın” deniyor -ki kendisi daha maçların 11’i açıklanır açıklanmaz muhtelif başlıklarda kin kusmaya başlar, maç boyunca devam eder, maçın sonucuna göre de kusmayı sürdürür- ama rasyonel gerçeklerden bahseden adamın olası fatih terim ayrılığı sonrası niyeti sorgulanıyor. yok ya! asıl ben göreceğim, fatih terim’e ipe sapa gelmez salvolarla demediğini bırakmayanların yeni hocalar geldiğinde, “ama zaman tanıyın, hoca ligi tanıyor, daha bu takıma lincoln gelecek sevgili can” naifliklerini.