13674
beni bu kadar yanıltacağını hiç tahmin etmediğim ve kendisiyle ilgili günah çıkarmak istediğim futbolcu. bu entry’nin devamı pişmanlık ve özlem içermektedir.
2013-2014 yıllarında burak galatasaray formasıyla gol üstüne gol atarken, ben ekşi sözlükte yazıyordum. top kontrolü, saha içerisindeki dağınıklığı, yeri geldiğinde çok acayip goller kaçırması...bunlar belki de yönlendirdi ama kendisiyle ilgili çok yüksek dozajda eleştiri içeren entry’lerim vardır. hatta futbolcu bile olmadığı, sahada olmasına katlanamadığımı yazdığım yazılar da mevcut.
o dönem manu geliyor, juventus gidiyor, schalke geliyor ve real gidiyor olduğu için kıymetini bilemedik tabi. şampiyonlar ligi çeyrek finalleri, burak’ın 8 gol atması falan hiç etkilememişti. dolar da 3 bile değildi galiba, neyse onu karıştırmayalım.
bu günlere geleceğimizi, avrupa’da galibiyete hasret kalacağımızı ve burak’ın lille formasıyla kelimenin tam anlamıyla destan yazmasını izleyeceğimizi bilseydim; tabii ki öyle şeyler yazmazdım.
ama geldiği konumdan ve 35 yaşında gösterdiği performansla avrupa futboluna kapak olmasından dolayı kendisini kutluyorum, hakkını helal etsin.
ama aklımdan da geçmiyor değil; burak’a biraz daha güven ve biraz daha sevgi verseydik, 7-8 yıldır bu formayı giyiyor olsaydı neler olurdu diye. bilemeyiz tabii ama o senaryoyu da görmek isterdim, çünkü adım gibi eminim ki o da en güzel günlerini galatasaray’da yaşadı. hayat, neler olacağını asla kestiremiyorsun.
2013-2014 yıllarında burak galatasaray formasıyla gol üstüne gol atarken, ben ekşi sözlükte yazıyordum. top kontrolü, saha içerisindeki dağınıklığı, yeri geldiğinde çok acayip goller kaçırması...bunlar belki de yönlendirdi ama kendisiyle ilgili çok yüksek dozajda eleştiri içeren entry’lerim vardır. hatta futbolcu bile olmadığı, sahada olmasına katlanamadığımı yazdığım yazılar da mevcut.
o dönem manu geliyor, juventus gidiyor, schalke geliyor ve real gidiyor olduğu için kıymetini bilemedik tabi. şampiyonlar ligi çeyrek finalleri, burak’ın 8 gol atması falan hiç etkilememişti. dolar da 3 bile değildi galiba, neyse onu karıştırmayalım.
bu günlere geleceğimizi, avrupa’da galibiyete hasret kalacağımızı ve burak’ın lille formasıyla kelimenin tam anlamıyla destan yazmasını izleyeceğimizi bilseydim; tabii ki öyle şeyler yazmazdım.
ama geldiği konumdan ve 35 yaşında gösterdiği performansla avrupa futboluna kapak olmasından dolayı kendisini kutluyorum, hakkını helal etsin.
ama aklımdan da geçmiyor değil; burak’a biraz daha güven ve biraz daha sevgi verseydik, 7-8 yıldır bu formayı giyiyor olsaydı neler olurdu diye. bilemeyiz tabii ama o senaryoyu da görmek isterdim, çünkü adım gibi eminim ki o da en güzel günlerini galatasaray’da yaşadı. hayat, neler olacağını asla kestiremiyorsun.
