109
bana elma ile armudu karıştıran taraftar gibi gelmektedirler.
takımın kötü oynamasını eleştirdiğimiz gibi hakemin yanlış kararlarını da eşleştirebilmeliyiz. takım kötü oynadı diye hakemi konuşmazsak bu arsız hakemler iyi oynadığımız maçta da benzer şeyler yapacaktır.
hatayspor maçında* şener'in ensesine tokat atılan ve kırmızı kart çıkmayan pozisyonu kötü top oynadık diye konuşmayalım mı ya da rakip dirsek atınca kart görmemesini, bizim oyuncumuzun ise direk kart ile cezalandırılmasını sahada istenen oyunu sergilemediğimiz için unutalım mı? bunun dengesi, ayarı nedir? o kadar iyi olacaksın ki hakemi de yeneceksin sözü sizce de garip değil mi? hakem yenilmesi gereken bir rakip mi sahada mesela?
galatasaray'ın oyun olarak 2020-2021 sezonunda şampiyonluğu hak ettiğini düşünmüyorum. ancak sergilenen hakem performansları ile hava yakalama şansının da elinden alındığına inanıyorum. bazen bir maçta yaşanan olumlu bir durum sezonun geri kalanı için bir başlangıç olabilir. bunu sanırım hepimiz biliyoruz. sezon boyu bu başlangıç şansları hakem hataları ile elimizden alınmış gibi hissediyorum. kazandığımız ya da kaybettiğimiz neredeyse her maçta bir hakem faciası mutlaka var. en güncel örnek 10 nisan 2021 galatasaray fatih karagümrük maçından. lens bileğe basıyor var devreye girmiyor, donk basınca devreye giriyor. bu maçta olaylar tersten işlese ve rakibin maçın başlarında 10 kişi kalsa bu başlangıcı yapma şansın olmaz mıydı? belki yine kazanamazdık ama benim hakkım olan bu şans neden benden çalınıyor? sahada adaletli bir yönetim olsun, takım kötü oynadı kaybetti diyelim. hakemi de yeneceksin sözü ile neden berbat hakem yönetimlerini kabullenerek yola çıkıyoruz?
demek istediğim aslında bu taraftar grubunun olmaması gerektiği değil. demek istediğim sahada kötü futbol ve kötü hakem varı beraber söyleyebilmek. çıkmayan kırmızıyı, verilmeyen penaltıyı kötü futbola bahane değil, kötü futbolun yanında sonuca etki eden bir unsur olarak değerlendirebilmek bence olması gereken.
takımın kötü oynamasını eleştirdiğimiz gibi hakemin yanlış kararlarını da eşleştirebilmeliyiz. takım kötü oynadı diye hakemi konuşmazsak bu arsız hakemler iyi oynadığımız maçta da benzer şeyler yapacaktır.
hatayspor maçında* şener'in ensesine tokat atılan ve kırmızı kart çıkmayan pozisyonu kötü top oynadık diye konuşmayalım mı ya da rakip dirsek atınca kart görmemesini, bizim oyuncumuzun ise direk kart ile cezalandırılmasını sahada istenen oyunu sergilemediğimiz için unutalım mı? bunun dengesi, ayarı nedir? o kadar iyi olacaksın ki hakemi de yeneceksin sözü sizce de garip değil mi? hakem yenilmesi gereken bir rakip mi sahada mesela?
galatasaray'ın oyun olarak 2020-2021 sezonunda şampiyonluğu hak ettiğini düşünmüyorum. ancak sergilenen hakem performansları ile hava yakalama şansının da elinden alındığına inanıyorum. bazen bir maçta yaşanan olumlu bir durum sezonun geri kalanı için bir başlangıç olabilir. bunu sanırım hepimiz biliyoruz. sezon boyu bu başlangıç şansları hakem hataları ile elimizden alınmış gibi hissediyorum. kazandığımız ya da kaybettiğimiz neredeyse her maçta bir hakem faciası mutlaka var. en güncel örnek 10 nisan 2021 galatasaray fatih karagümrük maçından. lens bileğe basıyor var devreye girmiyor, donk basınca devreye giriyor. bu maçta olaylar tersten işlese ve rakibin maçın başlarında 10 kişi kalsa bu başlangıcı yapma şansın olmaz mıydı? belki yine kazanamazdık ama benim hakkım olan bu şans neden benden çalınıyor? sahada adaletli bir yönetim olsun, takım kötü oynadı kaybetti diyelim. hakemi de yeneceksin sözü ile neden berbat hakem yönetimlerini kabullenerek yola çıkıyoruz?
demek istediğim aslında bu taraftar grubunun olmaması gerektiği değil. demek istediğim sahada kötü futbol ve kötü hakem varı beraber söyleyebilmek. çıkmayan kırmızıyı, verilmeyen penaltıyı kötü futbola bahane değil, kötü futbolun yanında sonuca etki eden bir unsur olarak değerlendirebilmek bence olması gereken.