220
playoff'a ucundan kıyısından katılabilmesi için 8. sıradaki takımın son 11 maçta 7 mağlubiyet alması gerekmekte. tabi bu da işimizin ne kadar zor olduğu hakkında fikir veriyor. mersin, bornova, erdemir gibi hedef maçlarımızı kaybederek kendi ayağımıza bir nevi kurşun sıktık. görülen o ki ne küme düşeceğiz ne de playoff'a kalabileceğiz, eurocup'tan da elenince şimdilik bir hedefimiz kalmadı. yine de küme düşme potasıyla farkı açmakta yarar var.
playoff'a kalsaydık ne değişirdi? şampiyon değişebilirdi. ligi lider bitirecek olan efes ya da f.ülker'den biri ilk turda muhtemelen bu ikisinden sonra en iyi takım olan galatasaray ile karşılacaklardı. bu da en az iki maç 7-8 bin kişinin önünde deplasman demektir bu takımlar için. elemeleri halinde bile ciddi bir biçimde yıpranmış olacaktı bu takımlardan biri.
takımıza geri dönüp, her şeyi bir kenara bırakırsak; çok sevdim ben bu yılki takımı. kendimi bildim bileli futbol takımı kadar takip ederim basket takımımızı da. bu yılki oyuncularımızdan daha iyileri geçti buradan ama bunlar kadar karakterlisi pek değil. alışılmışın dışında özellikle yabancı basketbolcularımız. eurolig kariyerli oyuncularımızın skandal sonrası kariyerlerini düşünerek takımdan ayrılabileceğini düşünmedim değil ama onlar takımı türk oyuncular kadar sahiplendiler. simas, wilkenson, rancik'in kötü oynadığı maç sayısı bir elin parmaklarını geçmez. bunlara avrupa maçları da dahil. d-wash'in dengesizlikleri bile batmıyor o kadar gözlerimize. hele 10 maçta yapmış olduğumuz 9 maçlık seri var ki, uzun yıllardır böyle bir takım ruhunu görememiştik basketbolda. ama 5 puanın geri verilmesi motivasyonumuzu yitirmemize neden oldu, ve ummadık mağlubiyetler aldık son maçlarda. kızamayız tabi ki takıma, çok fazla yıprandılar, yıpratıldılar. avrupa kupasında üst tura çıkma başarısı da gösterdiler ama maalesef dar bir rotasyon hem fiziksel hem zihinsel olarak zarar gördü tabiki.
cem hoca'dan da bahsetmezsek olmaz. son 2 yıldır göremediğimiz set hücumlarını sayesinde görebildik. özellikle evren ve simas'ın bu derece etkili olabilmelerini hocaya da bağlıyorum. evren-simas setlerinin ekmeğini bol miktarda yedik bu sene. ve bana göre evren şu an milli takım seviyesinde. dar bir rotasyona, kendi kurmadığı bir takıma rağmen bu geçiş sürecinde şimdilik gayet iyi performans gösteriyor cem hoca.
son olarak umarım gelecek senenin planlarını yapıyordur yönetimimiz. bir mucize olur yabancılarımızı kadroda tutar mıyız bilmiyorum. ama simas-mike-rancik-evren gibi çok iyi bir çekirdeğe sahibiz şu anda. kaliteli bir oyun kurucu, pivot ve takımın ağırlığını taşıyabilecek 1-2 yerli oyuncunun katılımıyla şampiyonluğa oynayan takım yaratabiliriz.
playoff'a kalsaydık ne değişirdi? şampiyon değişebilirdi. ligi lider bitirecek olan efes ya da f.ülker'den biri ilk turda muhtemelen bu ikisinden sonra en iyi takım olan galatasaray ile karşılacaklardı. bu da en az iki maç 7-8 bin kişinin önünde deplasman demektir bu takımlar için. elemeleri halinde bile ciddi bir biçimde yıpranmış olacaktı bu takımlardan biri.
takımıza geri dönüp, her şeyi bir kenara bırakırsak; çok sevdim ben bu yılki takımı. kendimi bildim bileli futbol takımı kadar takip ederim basket takımımızı da. bu yılki oyuncularımızdan daha iyileri geçti buradan ama bunlar kadar karakterlisi pek değil. alışılmışın dışında özellikle yabancı basketbolcularımız. eurolig kariyerli oyuncularımızın skandal sonrası kariyerlerini düşünerek takımdan ayrılabileceğini düşünmedim değil ama onlar takımı türk oyuncular kadar sahiplendiler. simas, wilkenson, rancik'in kötü oynadığı maç sayısı bir elin parmaklarını geçmez. bunlara avrupa maçları da dahil. d-wash'in dengesizlikleri bile batmıyor o kadar gözlerimize. hele 10 maçta yapmış olduğumuz 9 maçlık seri var ki, uzun yıllardır böyle bir takım ruhunu görememiştik basketbolda. ama 5 puanın geri verilmesi motivasyonumuzu yitirmemize neden oldu, ve ummadık mağlubiyetler aldık son maçlarda. kızamayız tabi ki takıma, çok fazla yıprandılar, yıpratıldılar. avrupa kupasında üst tura çıkma başarısı da gösterdiler ama maalesef dar bir rotasyon hem fiziksel hem zihinsel olarak zarar gördü tabiki.
cem hoca'dan da bahsetmezsek olmaz. son 2 yıldır göremediğimiz set hücumlarını sayesinde görebildik. özellikle evren ve simas'ın bu derece etkili olabilmelerini hocaya da bağlıyorum. evren-simas setlerinin ekmeğini bol miktarda yedik bu sene. ve bana göre evren şu an milli takım seviyesinde. dar bir rotasyona, kendi kurmadığı bir takıma rağmen bu geçiş sürecinde şimdilik gayet iyi performans gösteriyor cem hoca.
son olarak umarım gelecek senenin planlarını yapıyordur yönetimimiz. bir mucize olur yabancılarımızı kadroda tutar mıyız bilmiyorum. ama simas-mike-rancik-evren gibi çok iyi bir çekirdeğe sahibiz şu anda. kaliteli bir oyun kurucu, pivot ve takımın ağırlığını taşıyabilecek 1-2 yerli oyuncunun katılımıyla şampiyonluğa oynayan takım yaratabiliriz.