• 79
    an itibariyle skibbe'den umudu tamamen kestiğim karşılaşma olmuştur.
    yahu ben sölemekten bıktım, skibbe oynatmaktan bıkmadı. galatasaray tarihinde tek forvetle oynamamıştır oynayamaz da. ön liberolarından biri lampard diğeri gerrard olur, ilerde drogba ayarında bir santrafora sahipsindir, o zaman tek forvet oyna eyvallah. ama bu takım bu kadroyla tek forvet ancak bu maçtaki kadar iyi oynar. baros 60. dk' ya kadar kalabalık rakip defansın arasında silinip gidiyor, hiç bir şey yapamıyor. kanatlardan ender gelişen tehlikeli ataklarımızda baros ön direğe koşup arka tarafı boşaltıyor, bomboş yerde topa vurucak 2. bir santrafor ortada yok. 60. dk'da hepimiz ümitleniyoruz, karan giriyor oyuna... o da ne, çıkan oyuncu da milan baros... sanki ümit karan mitoz bölünme yapacak da ceza sahasında kalabalıklaşacağız. ümit de baros'tan fazlasını yapamıyor. derken klasik bir servet çetin vakası daha yaşanıyor.* 0-1 yenilerek maçı bitiriyoruz...
    şu güne kadar hep skibbe'yle yükselen bir performans çizeceğimizi düşündüm. ama artık benim de direncim kırıldı. galatasaray teknik direktörlüğünü yapacak bir hoca olmadığını öğretti bu maç bana. bazı mağlubiyetler hayırlı olur denir ya, bence bu da onlardan biri. skibbe'nin takımın başındaki ömrünü yarı yarıya azaltmıştır bu maç.
App Store'dan indirin Google Play'den alın