• 7754
    https://eksisozluk.com/entry/120579204

    --- alıntı ---

    yıllarca ısrarla belirttiğim şeyleri tek bir entryde özetlemiş arkadaş. evet gs taraftarının "arşivcilik" yönü zayıftır. yani kendi aleyhine veya rakipleri lehine olan skandal hakem yönetimlerine yalnızca maçların oynandığı hafta tepki gösterir ama kısa süre içinde unutur. hele bir sonraki sezon başladığı anda tamamen hafızalarından silinmiştir. hiçbir hakem skandalını kayıt altına almaz, arşivlemez. mesela sergen'in frikiğinin elle kesildiği vanspor-beşiktaş maçından 1 hafta önce oynanan galatasaray-vanspor maçında aynı vansporlu futbolcu hagi'nin frikiğini de ceza alanında elle kesmiştir ama bugün sadece beşiktaş'ınki akıllarda kalmıştır, diğerini kimse hatırlamaz. bugün fenerbahçeliler 10 küsür sene önce roberto carlos aleyhine verilen bir penaltıyı bile bazı maçlardan sonra gündeme getirebilirken gs'lılar bunu yapamamaktadır, ellerinde çok daha fazla malzeme olmasına rağmen. rakiplerin "kayıt altına alma ve yıllar geçse de unutturmama" stratejisi sayesinde galatasaray aleyhine daha rahat algı çalışmaları yapılırken balık hafızalı gs taraftarı bu manipülasyonlara karşı sırf bu yüzden karşı argüman sunmakta zorlanmaktadır. mesela gs'ın çok kollandığı (!) söylenen 90'lı yıllarda sırf mustafa çulcu ve muhittin boşat'ın yönettiği derbilerden ciltler dolusu kitap yazılır, belgeseli çekilir.

    --- alıntı ---

    ekşi sözlük'te bir renktaşımızın hakkında harika tespitler yaptığı taraftar grubumuz. en can alıcı cümle ise;

    "rakiplerin "kayıt altına alma ve yıllar geçse de unutturmama" stratejisi sayesinde galatasaray aleyhine daha rahat algı çalışmaları yapılırken balık hafızalı gs taraftarı bu manipülasyonlara karşı sırf bu yüzden karşı argüman sunmakta zorlanmaktadır."

    cümlesi. defaatle söylediğim bir savı başka bir renktaşımdan duymak beni çok mutlu etti. arkadaşın entry'sinde verdiği örneklerin 10 katını sırf süper lig 2020-2021 sezonu için bile çıkarabilirim ama buna gerek duymuyorum. nasıl olsa hiçbir işe yaramıyor.

    "biz bu işlere girmediğimiz için başarılıyız, biz bu yüzden diğerlerinden farklıyız" diyen renktaşlarımı da allah'a havale ediyorum. bu sebepten dolayı başarılı değiliz, 1984'te jupp derwall ile başlattığımız hamle sayesinde 2002'ye kadar çok başarılıydık, sonrasındaysa 1-2 mucize sayesinde ve fatih terim var diye başarılıyız. yarın bir gün fatih terim gittiğinde 2003-2011 ve 2013-2017 arası halimize dönmemiz işten bile değil.

    ve bu işlere girmeye zahmet etmediğinden dolayı sahip olabileceğimiz başarının ve yaratabileceğimiz dominasyonun yarısını bile yaratamadık.

    bu yüzden süper lig 2020-2021 sezonu'nda şampiyon beşiktaş veya fenerbahçe olacak olursa lig temiz olacak, şampiyon galatasaray olursa lig şikeli ilan edilecek.

    bu yüzden ülkede spora dair söz sahibi olan 1 tane galatasaraylı kalmadı. çünkü 30 milyon galatasaray taraftarının neredeyse hiçbiri çıkıp da takımının hakkını savunmuyor, takımının tarihini öğrenmiyor, geçmişte ne badireler atlatmışız, neler yaşamışız, ne haklarımız gasp edilmiş, hakkımızda ne galiz iddialar atılmış bilmiyor, takımı hakkında zerre farkındalığa sahip değil. hatta bazıları takımının hakkını savunana saldırıyor ki öyle galatasaraylıya bu konjönktür müstehak.

    sonuç olarak, ideal bir futbol ortamı görmek istiyorsak önce taraftarımız kendine bir çeki düzen vermeli. ülkenin %35'ini oluşturan bir grubun bu kadar etkisiz kalması ciddi bir başarısızlık, hatta kusura bakmayın akılsızlık. türkiye'nin futbol ikliminde taraftarlık maalesef stada gidip destek vermekle bitmiyor. takımımızın hakkını sonuna kadar savunmamız gerekiyor. bunu yapmamak ülke futbolunun 1925-1985 arasına dönmesine göz yummak demektir ki o 60 senelik karanlık dönemde aldığımız kupa sayısı ortada.
App Store'dan indirin Google Play'den alın