5012
belhanda'nın sözleşmesini feshederek egoist olduklarını göstermişlerdir.
belhanda sadece kulüp yöneticilerinin sosyal medyada kendilerini izlememeleri, sahayla ilgilenmeleri lazım demiş.
küfür yok bir şey yok, gayet makul bir eleştiri.
biz ne yapıyoruz? kulüp imajına ve yk üyelerinin saygınlıklarına zarar veren açıklamaları safsatasıyla bildiri yayınlıyoruz.
kulübün imajına zarar veren belhanda değil zeminin sorumlusudur. ortada belhanda tarafından bir saygısızlık yok ki.
şunları da belirtiyim, ben belhanda'nın futbolunu pek beğenmiyorum dolayısıyla bu feshin sportif bir başarısızlığa sebebiyet vereceğini düşünmüyorum ama takımın hocası ben değilim ve hoca tarafından bu sezon şimdiye kadar 28 maça çıkarıldığına göre demek ki en azından mevcut futbolcularımız arasında beğeniyordu ve hocaya göre bu bir sebep olabilir. ve sezon sonu şampiyon olamazsak bana göre arkasına sığınılan bir bahane olacakken eminim birçoklarına göre de sebep olacak. belhanda'nın performansını beğenene de beğenmeyene de saygım sonsuz, herkese de kendi baktığı açıdan hak veriyorum, konum o değil, gelmek istediğim noktaya birazdan varacağım.
belhanda'nın varlığı şampiyonluk getirmez* ama bu şekilde gönderilişi olası bir şampiyon olamama durumunda kendi aleyhlerinde bir koz olacak.
şu hareketle kaç taraftarın gönlüne girdiler, kaçı hak verdi kaçı yanlış buldu, kaç kulüp üyesi tasvip etti acaba? benim gözlemlediğim büyük bir çoğunluk bu yaptıklarının yanlış olduğunu söylüyor.
buradan varmak istediğim nokta şu, bırakın kulübü, kendilerine dahi bir kazancı olmayacak bir harekette bulundular. işte galatasaray'ı böylesine mantıktan uzak, içgüdüleriyle ve egolarıyla yöneten bir yönetim var. beni üzen kısım bu.
bir de bu tür meseleleri egoist bir biçimde değil de takımın yararına çözen bir örnek verip bitiriyim. haberi öğrendiğim ilk anlarda da kendisi aklıma gelmişti, christophe galtier. burak yılmaz'ı bir maçta oyundan çıkarınca tonla küfür yemişti ve maç sonu onun hırsından memnun olduğunu ve herkesin memnun olması gerektiğini söylemişti. ben de kulübümde benzer bir yönetim görmek isterdim.
bu kulübe son dönemlerde hangi rakipler ne saygısızlıklar yaptı kimse sesini çıkarmadı. taraftarının çoğu sevmediği için belhandayı ezmek nasıl bir karakterdir? kendinden zayıfı haksızken ez, kendinden güçlüye haklıyken sus. zalimin tanımı oldu sanki bu.
düzeltme: yazım yanlışı
belhanda sadece kulüp yöneticilerinin sosyal medyada kendilerini izlememeleri, sahayla ilgilenmeleri lazım demiş.
küfür yok bir şey yok, gayet makul bir eleştiri.
biz ne yapıyoruz? kulüp imajına ve yk üyelerinin saygınlıklarına zarar veren açıklamaları safsatasıyla bildiri yayınlıyoruz.
kulübün imajına zarar veren belhanda değil zeminin sorumlusudur. ortada belhanda tarafından bir saygısızlık yok ki.
şunları da belirtiyim, ben belhanda'nın futbolunu pek beğenmiyorum dolayısıyla bu feshin sportif bir başarısızlığa sebebiyet vereceğini düşünmüyorum ama takımın hocası ben değilim ve hoca tarafından bu sezon şimdiye kadar 28 maça çıkarıldığına göre demek ki en azından mevcut futbolcularımız arasında beğeniyordu ve hocaya göre bu bir sebep olabilir. ve sezon sonu şampiyon olamazsak bana göre arkasına sığınılan bir bahane olacakken eminim birçoklarına göre de sebep olacak. belhanda'nın performansını beğenene de beğenmeyene de saygım sonsuz, herkese de kendi baktığı açıdan hak veriyorum, konum o değil, gelmek istediğim noktaya birazdan varacağım.
belhanda'nın varlığı şampiyonluk getirmez* ama bu şekilde gönderilişi olası bir şampiyon olamama durumunda kendi aleyhlerinde bir koz olacak.
şu hareketle kaç taraftarın gönlüne girdiler, kaçı hak verdi kaçı yanlış buldu, kaç kulüp üyesi tasvip etti acaba? benim gözlemlediğim büyük bir çoğunluk bu yaptıklarının yanlış olduğunu söylüyor.
buradan varmak istediğim nokta şu, bırakın kulübü, kendilerine dahi bir kazancı olmayacak bir harekette bulundular. işte galatasaray'ı böylesine mantıktan uzak, içgüdüleriyle ve egolarıyla yöneten bir yönetim var. beni üzen kısım bu.
bir de bu tür meseleleri egoist bir biçimde değil de takımın yararına çözen bir örnek verip bitiriyim. haberi öğrendiğim ilk anlarda da kendisi aklıma gelmişti, christophe galtier. burak yılmaz'ı bir maçta oyundan çıkarınca tonla küfür yemişti ve maç sonu onun hırsından memnun olduğunu ve herkesin memnun olması gerektiğini söylemişti. ben de kulübümde benzer bir yönetim görmek isterdim.
bu kulübe son dönemlerde hangi rakipler ne saygısızlıklar yaptı kimse sesini çıkarmadı. taraftarının çoğu sevmediği için belhandayı ezmek nasıl bir karakterdir? kendinden zayıfı haksızken ez, kendinden güçlüye haklıyken sus. zalimin tanımı oldu sanki bu.
düzeltme: yazım yanlışı
