23
maçın oynanabilir hale gelmesi için kurallar çerçevesinde müsabakaları yöneten spor insanlarının yaptığı profesyonel meslek.
ancak hala objektif olacağım diye bir yerleri tırmalayan arkadaşları görüp üzüldüm açıkçası. bugün oynanan ankaragücü galatasaray maçında bariz şekilde doğrandık. doğrandığımızı anlamak pek de güç değil. kibir olarak görmemeniz dileğiyle, hakemlik eğitimi almış biri olarak yorumlayacağım.
en çok tartışılan iki pozisyon olan penaltı ve kırmızı kart.
penaltı olabilmesi için ellerin açık şekilde topa müdahalesi gerekiyor. bu tamam. ancak vücuttan seken bir topun ele teması penaltı cezasını gerektirmez. zira futbol kurallarında öncelik mantık ve fiziksel gerçekliktir. o bahsedilen pozisyonda arda’nın ayağından gelen topun eline değmesi devam kararını gerektirirdi. hadi bunu o sıra halil umut meler göremedi ama cüneyt nasıl çağırmaz? asıl konuşulması gereken bu.
diğer pozisyon olan mostafa’nın kırmızı kartı... kırmızı kart cezalandırılmalarında ilk olarak bakılan hareketin verdiği fiziksel zarar. fiziksel zarar var mı? var. ikinci bakılan niyet, kasıt. mostafa’nın pozisyonunda amacı topla oynamak iken, rakibin amacı ise ona bodoslama dalarak durdurmak ve hatta attırmak. zira rakip oyuncu mostafa’nın dirseğine kafa atıyor. şaka değil, bildiğin kafa atıyor adam. buna kırmızı kart verirsen herkes kafasını gider bir adamın dirseğine çarpar ve maçlar tamamlanansa. kırmızı kart ile alakası yok ve hatta kurala göre oyuncunun pozisyonunu sert bir şekilde müdahale etmek koşuluyla bozmaya çalıştığı için faul yaptığını söyleyebilirim.
onun dışında skor 2-0 iken halil umut meler eyyama başladı. normalde çalışmayacak pozisyonlarda lehimize faul çaldı vs. komikti. daha komik olanı ise skor 2-1 olduktan sonra maçı nasıl bitireceğini bilemedi. hele ömer bayram’a uçarak gelen sarı formalı oyuncuya ben kart vermesini beklerken faul bile vermemesi işi trajikomik hale getirdi.
halil umut meler izlediğim ve takip ettiğim maçlarda benden hep 8.5/10 almıştır. ancak bugün aynı adam resmen eliyle, açık açık maçı sabote etmiştir.
ülkemizde hakemlik yapmak gerçekten çok zor. bunu çok iyi biliyorum. özellikle destek olmadan bir yerlere gelmek çok çok zor. destek olunca babadan kaynaklı cüneyt çakır, yine babadan kaynaklı mete kalkavan oluyorsun ama halil umut meler bana umut vermişti; yanılmışım. en çok onun adına üzüldüm.
zaten destek olmayınca en kral 3. ligde bol bol küfür yiyip tartaklanırsın bu meslekte. allah desteksiz bir şekilde bu işi yapanlara kolaylık versin.
ancak hala objektif olacağım diye bir yerleri tırmalayan arkadaşları görüp üzüldüm açıkçası. bugün oynanan ankaragücü galatasaray maçında bariz şekilde doğrandık. doğrandığımızı anlamak pek de güç değil. kibir olarak görmemeniz dileğiyle, hakemlik eğitimi almış biri olarak yorumlayacağım.
en çok tartışılan iki pozisyon olan penaltı ve kırmızı kart.
penaltı olabilmesi için ellerin açık şekilde topa müdahalesi gerekiyor. bu tamam. ancak vücuttan seken bir topun ele teması penaltı cezasını gerektirmez. zira futbol kurallarında öncelik mantık ve fiziksel gerçekliktir. o bahsedilen pozisyonda arda’nın ayağından gelen topun eline değmesi devam kararını gerektirirdi. hadi bunu o sıra halil umut meler göremedi ama cüneyt nasıl çağırmaz? asıl konuşulması gereken bu.
diğer pozisyon olan mostafa’nın kırmızı kartı... kırmızı kart cezalandırılmalarında ilk olarak bakılan hareketin verdiği fiziksel zarar. fiziksel zarar var mı? var. ikinci bakılan niyet, kasıt. mostafa’nın pozisyonunda amacı topla oynamak iken, rakibin amacı ise ona bodoslama dalarak durdurmak ve hatta attırmak. zira rakip oyuncu mostafa’nın dirseğine kafa atıyor. şaka değil, bildiğin kafa atıyor adam. buna kırmızı kart verirsen herkes kafasını gider bir adamın dirseğine çarpar ve maçlar tamamlanansa. kırmızı kart ile alakası yok ve hatta kurala göre oyuncunun pozisyonunu sert bir şekilde müdahale etmek koşuluyla bozmaya çalıştığı için faul yaptığını söyleyebilirim.
onun dışında skor 2-0 iken halil umut meler eyyama başladı. normalde çalışmayacak pozisyonlarda lehimize faul çaldı vs. komikti. daha komik olanı ise skor 2-1 olduktan sonra maçı nasıl bitireceğini bilemedi. hele ömer bayram’a uçarak gelen sarı formalı oyuncuya ben kart vermesini beklerken faul bile vermemesi işi trajikomik hale getirdi.
halil umut meler izlediğim ve takip ettiğim maçlarda benden hep 8.5/10 almıştır. ancak bugün aynı adam resmen eliyle, açık açık maçı sabote etmiştir.
ülkemizde hakemlik yapmak gerçekten çok zor. bunu çok iyi biliyorum. özellikle destek olmadan bir yerlere gelmek çok çok zor. destek olunca babadan kaynaklı cüneyt çakır, yine babadan kaynaklı mete kalkavan oluyorsun ama halil umut meler bana umut vermişti; yanılmışım. en çok onun adına üzüldüm.
zaten destek olmayınca en kral 3. ligde bol bol küfür yiyip tartaklanırsın bu meslekte. allah desteksiz bir şekilde bu işi yapanlara kolaylık versin.