• 317
    oradaydim diyebildigim icin kendimi sansli hissettigim mac. universite yillari, taraftarlik duygularimin en yogun oldugu zamanlar. odtuluaslanlarla beraber biletix cilesi sonunda bilet bulabildigimiz maclara gitmeye calisiyoruz ankara'dan. mac hafta ici avrupa maci olunca hele, iyice zorlasiyor isler, dersle sinavla cakisacak mi, nasil yapacagiz kaygilari. neyse ki bir otobus dolusu arkadasla atlayip gidebildik, daha once samiyen gorebildigim maclar da limitli sayida zaten. istanbul'dan uzakta yasayan her galatasarayli gencin hayali malum, ozeniyorduk oralarda olmaya, mac onu mac sonrasi nevizade'de, mecidiyekoy'de takilmalara. gidebildigimiz ender zamanlarda o hissedilenlerin kelimelerle tarifi yok. cocuklugumuz da avrupa kupalariyla, uefa zaferiyle gecmis, sami yen hikayeleri dinlemisiz hep. maldinilerin, alex fergusonlarin sami yen hakkinda soyledikleri, italyan,fransiz,ispanyol basininin cehennem benzetmeleri... mantikli dusununce ne alaka diyorsun, hatta simdiki cocuklar stadin fotografini gorunce bu ne bicim bir yapi, burda ne atmosfer yaratilabilir falan diye dusunuyor olabilir. ben o aksam bunlari gordum, duydum, hissettim orada. ali sami yen'in ruhu varmis, anlatilanlar yalan degilmis, hangi macin nasil bitecegini havadan koklayarak anlayabiliyordun orada.

    yeni acik tribunde yerimizi aldik. ilk mac deplasmanda 0-0 bitmis, kotu gorunmese de cok sikintili skor. gol yememen gerekiyor, hele hele ilk golu hic yememen gerekiyor. takim da calkantili zaten, hafta sonu apar topar hoca kovulmus, bulent korkmaz ve cok populer olan (benim de ozenerek hemen aldigim) atkisi kenarda. bu heyecanla maca baslandi, her macin gelenegi olan ucluyu cekecektik, 1....2.... 3 diyemeden bir baktik golu yedik bile. yemin ederim daha uclu cekemeden sevinen mavi formali oyunculari gorduk. daha kotu bir baslangic olamazdi. ben cocuklugumdan beri maclari rahat izleyemedim, abdurrahim albayrak gibi de degildim ama kalbim fena carpardi, kotu giden maclarda cok sinir yapardim. ona ragmen staddaki o hava, beni bir saniye bile karamsarliga itmedi. 3-1 one gectikten sonra 3-3 olmasina ragmen hala daha icim cok rahatti, zira belliydi, oyle ya da boyle o gun stadtan mutlu ayrilacaktik. son saniye geldi o gol. sevincten tribun oldugu gibi kendinden gecti, benim hatirladigim hemen on siramdaki 1.90 boylarinda muhtemelen 100 kg uzerindeki abi, - burayi okuyorsa selam olsun, adini bilmiyorum da olayi belki hatirlar- beni yumrukluyordu, zerre aci hissetmedim ama sonraki bir kac gun kollarimda morluklar vardi. * boyle bir zaferden sonra otobusle tekrar ankaraya donmek, ertesi gun maca gelemeyen arkadaslarin yuzundeki o imrenmeyi gormek cok guzeldi. ama en guzeli, ali sami yen hakkinda anlatilan hissiyatlarin gercek olduguna sahit olmakti, orasi cehennemdi...
App Store'dan indirin Google Play'den alın