871
ülkemizde belirli bölgelerde toplumsal bağışıklığın oluşmaya başladığı hastalık.
size şunu söyleyebilirim, bakanlık belirli aralıklarla tamamen hasta olmadığı (yani yakın zamanda pcr + olmayan, hastaneye başvurmayan) kişilerden bir örneklem oluştururarak bu kişilerden hem pcr örneği hem de kan örneği alıyor, alınan pcr'lar olası hastalık lehinde değerlendirilirken, kan numunelerin ankaraya antikor varlığını tespit için gönderiliyor
yaşadığım yerde (yaklaşık 350.000 nüfusl bir yer) asemptomatik bireylerin antikor pozitifliği %50 civarı ve geçen dönem haziran-eylül dışında, yoğun bakımların bir şekilde döndürülebildiği bir yer. tabii nüfusun da türkiye ortalamasına göre daha genç olan bir coğrafyada yaşadığımızı da unutmamak gerekir, yani zaten asemptomatik geçirme ve daha sağlıklı biçimde atlatabilme ihtimali olan bir popülasyondan bahsediyoruz.
peki güncel durum nedir?
açıkçası, büyük şehirler dışında (şu an karadeniz bölgesi de dışında) ortalık en azından stabil. hastaneler kendini döndürebiliyor. buna ek olarak, benim de açıkçası korktuğum influenza dönemi de yavaştan kapanıyor. burada siyasi gelişmelerden bağımsız olarak, bu durumu şöyle yorumlamak lazım:
1. kafe, restoran, kıraathane kapalı.
bu sektörlerden geçimini sağlayan, evine ekmek götüren çok sayıda insan olduğunu biliyorum, malum güncel gelişmeler sonucu da öfkeli olduklarının da farkındayım. ancak bu kış dönemini görece daha rahat atlatabildiysek, buradaki sektörlerin maalesef kapalı olmasından kaynaklanıyor.
2. eğitim
burada ilkokul, orta ve liseden ziyade üniversitelerden bahsediyorum. her ne kadar hastalığı atlatma konusunda şanslı grup olsalar da hastalığı yayma konusunda da bir o kadar suçlu (!) grup üniversite öğrencileri. yurt, sınıf vs gibi inanılmaz bir toplanma potansiyeli olan bir grubun da neredeyse 1 yıldır bir araya tam anlamıyla gelmemiş olmaları da önemli.
peki ne yapılmalı?
kurallara uyulan bir dünyada hes kodu ile kapasitelerinin %70'ine kadar kişi almaya izin verilirse en azından bu sektörlerin rahatlayacağı düşüncesindeyim. ama maalesef ülkede bu bahsedilen sistemle çalışmaya rıza gösteren ve efektif biçimde çalışan esnafın da az olacağına inanıyorum. çünkü bu kapanmanın maalesef bir sınırı yok. bir yerden sonra ister istemez bu sektörlerin açılması gerekiyor. burada keşke daha uygun bir düzenleme yapılsa.
2. eğitim.
maalesef eğitim sektörü -bana göre- yönetimsel açıdan sınıfta kaldı. düzgün bir planlama ile en azından öncelikli sınıfların eğitimine devam etmeleri gerekiyordu, ama tabii bu kadar çok öğrencinin bulunduğu bir ülkede de planlamanın yapılması çok kolay değil, ona da katılıyorum.
sonuç olarak, ben kısa zaman içinde bu kapanma işinin bitirileceğini, eğitimin de eylüle kadar yapılmayacağını düşünüyorum. ancak bir hekim olarak hem kendi yaşadığım yerden hem de arkadaşlarımdan elde ettiğim bilgiler ile, toplumsal bağışıklığa hiç olmadığımız kadar yakın olduğumuz düşüncesindeyim.
hepinize sağlıklı günler dilerim.
düzeltme ve ekleme: bahsettiğim noktaların bir çoğu, yeni düzenleme ile kesinlik kazandı.
görüşlerimi eklemem gerekirse, şehirler arası hareketin sınırlandırılmadığı bir ortamda çok da anlam kazanmayacak olan bir durumdur. örneğin, eskişehir, çevre illerine göre daha iyi gözüken bir yer; osmaniye ise tam tersi. siz ister istemez iyi yerlere olan akışı engelleyemeyeceksiniz, bunun üzerine zaten toplanma alanlarındaki riski daha da arttıracaksınız.
bu zorlu dönemde gerçekten maddi manevi zorlanan kişileri ve sektörleri bir kenarda tutarak söylüyorum. makul sınırları olan ancak sorunları da olan bir açılmanın içerisindeyiz.
ne olur? yakın vadede yine bir vaka artışı bekliyorum. sağlık çalışanları, hastane yükü, türkiyenin genelinde bir rahatlama içerisinde idi. bu nedenle sistem üzerindeki yükün çok aşırı biçimde artacağını düşünmüyorum. cehennem gibi günleri yaşadık zira, daha kötüsü olamaz.
aşılanma işleminin en azından toplumun iş kollarını yürüten kişilere de uygulanması ve bu uygulanmanın ardından bu açılmanın gerçekleşmesinin daha mantıklı olacağını düşünüyorum. öğretmenlerin aşılanması gibi.
stad ve maç konusunda her ne kadar mart sonunda bakılacak ve değerlendirilecek gibi söylense de şahsi fikrim zor. uygun yerleştirilme imkanları vs ile stad içi bulaş belirli bir seviyede olsa da, maç öncesi ve sonrası ciddi bir mesafesizlik olacaktır.
size şunu söyleyebilirim, bakanlık belirli aralıklarla tamamen hasta olmadığı (yani yakın zamanda pcr + olmayan, hastaneye başvurmayan) kişilerden bir örneklem oluştururarak bu kişilerden hem pcr örneği hem de kan örneği alıyor, alınan pcr'lar olası hastalık lehinde değerlendirilirken, kan numunelerin ankaraya antikor varlığını tespit için gönderiliyor
yaşadığım yerde (yaklaşık 350.000 nüfusl bir yer) asemptomatik bireylerin antikor pozitifliği %50 civarı ve geçen dönem haziran-eylül dışında, yoğun bakımların bir şekilde döndürülebildiği bir yer. tabii nüfusun da türkiye ortalamasına göre daha genç olan bir coğrafyada yaşadığımızı da unutmamak gerekir, yani zaten asemptomatik geçirme ve daha sağlıklı biçimde atlatabilme ihtimali olan bir popülasyondan bahsediyoruz.
peki güncel durum nedir?
açıkçası, büyük şehirler dışında (şu an karadeniz bölgesi de dışında) ortalık en azından stabil. hastaneler kendini döndürebiliyor. buna ek olarak, benim de açıkçası korktuğum influenza dönemi de yavaştan kapanıyor. burada siyasi gelişmelerden bağımsız olarak, bu durumu şöyle yorumlamak lazım:
1. kafe, restoran, kıraathane kapalı.
bu sektörlerden geçimini sağlayan, evine ekmek götüren çok sayıda insan olduğunu biliyorum, malum güncel gelişmeler sonucu da öfkeli olduklarının da farkındayım. ancak bu kış dönemini görece daha rahat atlatabildiysek, buradaki sektörlerin maalesef kapalı olmasından kaynaklanıyor.
2. eğitim
burada ilkokul, orta ve liseden ziyade üniversitelerden bahsediyorum. her ne kadar hastalığı atlatma konusunda şanslı grup olsalar da hastalığı yayma konusunda da bir o kadar suçlu (!) grup üniversite öğrencileri. yurt, sınıf vs gibi inanılmaz bir toplanma potansiyeli olan bir grubun da neredeyse 1 yıldır bir araya tam anlamıyla gelmemiş olmaları da önemli.
peki ne yapılmalı?
kurallara uyulan bir dünyada hes kodu ile kapasitelerinin %70'ine kadar kişi almaya izin verilirse en azından bu sektörlerin rahatlayacağı düşüncesindeyim. ama maalesef ülkede bu bahsedilen sistemle çalışmaya rıza gösteren ve efektif biçimde çalışan esnafın da az olacağına inanıyorum. çünkü bu kapanmanın maalesef bir sınırı yok. bir yerden sonra ister istemez bu sektörlerin açılması gerekiyor. burada keşke daha uygun bir düzenleme yapılsa.
2. eğitim.
maalesef eğitim sektörü -bana göre- yönetimsel açıdan sınıfta kaldı. düzgün bir planlama ile en azından öncelikli sınıfların eğitimine devam etmeleri gerekiyordu, ama tabii bu kadar çok öğrencinin bulunduğu bir ülkede de planlamanın yapılması çok kolay değil, ona da katılıyorum.
sonuç olarak, ben kısa zaman içinde bu kapanma işinin bitirileceğini, eğitimin de eylüle kadar yapılmayacağını düşünüyorum. ancak bir hekim olarak hem kendi yaşadığım yerden hem de arkadaşlarımdan elde ettiğim bilgiler ile, toplumsal bağışıklığa hiç olmadığımız kadar yakın olduğumuz düşüncesindeyim.
hepinize sağlıklı günler dilerim.
düzeltme ve ekleme: bahsettiğim noktaların bir çoğu, yeni düzenleme ile kesinlik kazandı.
görüşlerimi eklemem gerekirse, şehirler arası hareketin sınırlandırılmadığı bir ortamda çok da anlam kazanmayacak olan bir durumdur. örneğin, eskişehir, çevre illerine göre daha iyi gözüken bir yer; osmaniye ise tam tersi. siz ister istemez iyi yerlere olan akışı engelleyemeyeceksiniz, bunun üzerine zaten toplanma alanlarındaki riski daha da arttıracaksınız.
bu zorlu dönemde gerçekten maddi manevi zorlanan kişileri ve sektörleri bir kenarda tutarak söylüyorum. makul sınırları olan ancak sorunları da olan bir açılmanın içerisindeyiz.
ne olur? yakın vadede yine bir vaka artışı bekliyorum. sağlık çalışanları, hastane yükü, türkiyenin genelinde bir rahatlama içerisinde idi. bu nedenle sistem üzerindeki yükün çok aşırı biçimde artacağını düşünmüyorum. cehennem gibi günleri yaşadık zira, daha kötüsü olamaz.
aşılanma işleminin en azından toplumun iş kollarını yürüten kişilere de uygulanması ve bu uygulanmanın ardından bu açılmanın gerçekleşmesinin daha mantıklı olacağını düşünüyorum. öğretmenlerin aşılanması gibi.
stad ve maç konusunda her ne kadar mart sonunda bakılacak ve değerlendirilecek gibi söylense de şahsi fikrim zor. uygun yerleştirilme imkanları vs ile stad içi bulaş belirli bir seviyede olsa da, maç öncesi ve sonrası ciddi bir mesafesizlik olacaktır.