73
yüreğindeki nefret yüzüne yansımış bir kişi olarak görüyorum servet yardımcı’yı. fenerbahçeli olması nedeniyle bu nefreti galatasaray’a yönlendiriyor. insaf, merhamet ve hoşgörünün zerresi olmadığından insan da denilemez kendisine.
futbol federasyonundaki bütün işleri yürüten ve son kararı veren kişinin servet yardımcı olduğunu düşünüyorum. dolayısıyla nihat özdemir’e fazla lafa gerek yok. nihat özdemir sadece servet yardımcı’nın önündeki bir perde ya da kukla diyebiliriz.
türkiye’nin içinde bulunduğu siyasi konjonktür nedeniyle aslında kendisi de bir kukladır ve ipini elinde tutanın emirlerini ifa etmekle görevlidir. yani hangi sokaktan giderseniz gidin, labirentin sonu roma’ya çıkıyor.
abdurrahim albayrak da rizeli ama servet yardımcı kadar güçlü değil. çünkü bir numara fenerbahçeli. siyaseten de bir denge kurmak zorunda olduğundan, galatasaraylıları net bir şekilde karşısına almamak için %70-30 fenerbahçe lehine bir denge ile işleri yürütüyor.
aslında fenerbahçe başkanı ali koç (ya da aziz yıldırım) olmasa, örneğin akpli bir isim olsa inanın bu denge %90-10 şeklinde olurdu. kim ne derse desin ali koç ve aziz yıldırım, ellerine geçecek ilk fırsatta akp’yi canlı canlı gömecek zihniyette insanlar. bunu çok iyi bildikleri için dengeleri fazla bozamıyorlar.
bir akpli millet vekilinin de dediği gibi son 18 yıldır ülkeyi rize-trabzon konsorsiyumu yönetiyor. ülkenin tüm kaynaklarını ya bunlar yiyor ya da nihat özdemir gibileriyle paylaşıyor. üstelik de bu konsorsiyum elli ya da yüz şirketten oluşuyor. bu bölgenin fakirleri de öyle kale alınmıyor. bunu görmemek için kör olmak gerek. ancak bunun sonucunun iyi olmayacağı kanaatindeyim. tarih göstermiştir ki yetimin, milletin hakkını yiyenler çok geçmeden hepsini kusmuştur.
hakkıyla ekmeği peşinde koşanlar kim ve nereli olursa olsun sonsuz saygı duyarım ama bu dönemde çok insafsızca bir bölüşüm yapılıyor. bir şairin dediği gibi:
bir kişiye tam dokuz,
dokuz kişiye bir pul.
kurt yapmaz bu taksimi
kuzulara şah olsa.
şu anda durum bu. fenerbahçe’ye dokuz pul, diğerlerine bir pul. maalesef böyle. bize sabretmek ve bu dengeleri değiştirmek düşüyor. galatasaraylıların bu ülkenin en az %42’sini oluşturduğuna inanıyorum. eğer iyi organize olup galatasaray’ın haklarını savunursak adil bir lig yaratabiliriz. (yoktan yaratmak değil tabi)
unutmayın adalet, toplumun güçlü istek ve mücadelesi sonucunda sağlanabilir. mücadelenin olmadığı yerde bir grup gelir sessiz çoğunluğa hükmeder. bu mücadele nesiller boyu sürecek bir mücadele. fransız ihtilalinin (1789) nedenlerini araştıranlar bunları anlamakta zorlanmayacaktır.
futbol federasyonundaki bütün işleri yürüten ve son kararı veren kişinin servet yardımcı olduğunu düşünüyorum. dolayısıyla nihat özdemir’e fazla lafa gerek yok. nihat özdemir sadece servet yardımcı’nın önündeki bir perde ya da kukla diyebiliriz.
türkiye’nin içinde bulunduğu siyasi konjonktür nedeniyle aslında kendisi de bir kukladır ve ipini elinde tutanın emirlerini ifa etmekle görevlidir. yani hangi sokaktan giderseniz gidin, labirentin sonu roma’ya çıkıyor.
abdurrahim albayrak da rizeli ama servet yardımcı kadar güçlü değil. çünkü bir numara fenerbahçeli. siyaseten de bir denge kurmak zorunda olduğundan, galatasaraylıları net bir şekilde karşısına almamak için %70-30 fenerbahçe lehine bir denge ile işleri yürütüyor.
aslında fenerbahçe başkanı ali koç (ya da aziz yıldırım) olmasa, örneğin akpli bir isim olsa inanın bu denge %90-10 şeklinde olurdu. kim ne derse desin ali koç ve aziz yıldırım, ellerine geçecek ilk fırsatta akp’yi canlı canlı gömecek zihniyette insanlar. bunu çok iyi bildikleri için dengeleri fazla bozamıyorlar.
bir akpli millet vekilinin de dediği gibi son 18 yıldır ülkeyi rize-trabzon konsorsiyumu yönetiyor. ülkenin tüm kaynaklarını ya bunlar yiyor ya da nihat özdemir gibileriyle paylaşıyor. üstelik de bu konsorsiyum elli ya da yüz şirketten oluşuyor. bu bölgenin fakirleri de öyle kale alınmıyor. bunu görmemek için kör olmak gerek. ancak bunun sonucunun iyi olmayacağı kanaatindeyim. tarih göstermiştir ki yetimin, milletin hakkını yiyenler çok geçmeden hepsini kusmuştur.
hakkıyla ekmeği peşinde koşanlar kim ve nereli olursa olsun sonsuz saygı duyarım ama bu dönemde çok insafsızca bir bölüşüm yapılıyor. bir şairin dediği gibi:
bir kişiye tam dokuz,
dokuz kişiye bir pul.
kurt yapmaz bu taksimi
kuzulara şah olsa.
şu anda durum bu. fenerbahçe’ye dokuz pul, diğerlerine bir pul. maalesef böyle. bize sabretmek ve bu dengeleri değiştirmek düşüyor. galatasaraylıların bu ülkenin en az %42’sini oluşturduğuna inanıyorum. eğer iyi organize olup galatasaray’ın haklarını savunursak adil bir lig yaratabiliriz. (yoktan yaratmak değil tabi)
unutmayın adalet, toplumun güçlü istek ve mücadelesi sonucunda sağlanabilir. mücadelenin olmadığı yerde bir grup gelir sessiz çoğunluğa hükmeder. bu mücadele nesiller boyu sürecek bir mücadele. fransız ihtilalinin (1789) nedenlerini araştıranlar bunları anlamakta zorlanmayacaktır.