4739
eleştirmek ve acımasızca eleştirmek tabiri caizse gömmek arasında farklar vardır. bana göre türkiye insan profili göz önüne alındığında standart üstü bir performans sağlayan yönetimdir. her kişinin, her kurumun, her devletin zaman zaman bocaladığı, hatalar yaptığı hep olmuştur. insanın yönettiği her şeyde hata her zaman olacaktır, bu kaçınılmaz. hele bu covid döneminde dünyanın en güçlü ekonomileri bile zarar görmüştür. değerlendirmek için önemli olan kar zarar hesabı yapmaktır.
bu yönetim uçurumun kenarından bir kulübü hayata döndürmeyi başaran yönetimdir. dört dörtlük, herkesi memnun edecek bir yönetim anlayışı, insanın olduğu yerde asla mümkün değildir. birini memnun edecek bir olay, mutlaka diğerini rahatsız edecektir. bu işin doğası bu şekilde. en yakın örnek, irfan'ın transferi meselesi. bazıları alınmadığına memnun olmuşken bazıları da hiç memnun değil. kim doğru kim yanlış tartışılır. ancak bu yönetimi eleştirirken kar zarar oranlarını iyi hesaplamak lazım. her olumsuzlukta acımasızca eleştirmek, ardından olumlu olaylarda destek olmak. bu şu an bizim gibi pamuk ipliğine bağlı bir kulüpte işe yarayacak bir yaklaşım değil bana göre. şu an bu yaklaşım faydadan çok zarar getirir.
uefayla iyi kötü yapılan bir anlaşma sayesinde galatasaray kısıtlansa bile hayata dönmüştür. yoğun bakıma alınıp hayata tutunan bir hasta misali... arkadaşlar galatasaray yarışta ya vardır ya yoktur. galatasaray yarıştan koparsa tam kopar, bunu çok iyi biliyor olmanız lazım. galatasaray hiç bir zaman ikinciliği kovalamaz, kovalayamaz. yarıştan kopmuşsa yüzde doksan ikincilikten de kopar. işte bu yönetim, uefadan ceza almamızı engelleyerek bizim yarıştan kopmamızı da engellemiştir. bunu sadece fatih hocaya bağlayamayız, dişlilerin parçaları gibi, bu iş bir ekip işi. kimseyi yok sayamayız. transferde özellikle en başlarda çok ciddi bocalamalar yaşadı yönetim doğru ama zamanla daha iyi oldular. bu ara transfer dönemi ise mükemmel geçmiş oldu. ara ara köstebek gibi kafayı yuvadan çıkarıp saldırıp geri dönmek galatasaraya hiç bir şey kazandırmıyor. biraz insaflı olun. her şeyi transfere bağlamayın. takımın başında fatih terim de var. güvenebileceğimiz çok şey var. biraz sakin olun.
bu yönetim uçurumun kenarından bir kulübü hayata döndürmeyi başaran yönetimdir. dört dörtlük, herkesi memnun edecek bir yönetim anlayışı, insanın olduğu yerde asla mümkün değildir. birini memnun edecek bir olay, mutlaka diğerini rahatsız edecektir. bu işin doğası bu şekilde. en yakın örnek, irfan'ın transferi meselesi. bazıları alınmadığına memnun olmuşken bazıları da hiç memnun değil. kim doğru kim yanlış tartışılır. ancak bu yönetimi eleştirirken kar zarar oranlarını iyi hesaplamak lazım. her olumsuzlukta acımasızca eleştirmek, ardından olumlu olaylarda destek olmak. bu şu an bizim gibi pamuk ipliğine bağlı bir kulüpte işe yarayacak bir yaklaşım değil bana göre. şu an bu yaklaşım faydadan çok zarar getirir.
uefayla iyi kötü yapılan bir anlaşma sayesinde galatasaray kısıtlansa bile hayata dönmüştür. yoğun bakıma alınıp hayata tutunan bir hasta misali... arkadaşlar galatasaray yarışta ya vardır ya yoktur. galatasaray yarıştan koparsa tam kopar, bunu çok iyi biliyor olmanız lazım. galatasaray hiç bir zaman ikinciliği kovalamaz, kovalayamaz. yarıştan kopmuşsa yüzde doksan ikincilikten de kopar. işte bu yönetim, uefadan ceza almamızı engelleyerek bizim yarıştan kopmamızı da engellemiştir. bunu sadece fatih hocaya bağlayamayız, dişlilerin parçaları gibi, bu iş bir ekip işi. kimseyi yok sayamayız. transferde özellikle en başlarda çok ciddi bocalamalar yaşadı yönetim doğru ama zamanla daha iyi oldular. bu ara transfer dönemi ise mükemmel geçmiş oldu. ara ara köstebek gibi kafayı yuvadan çıkarıp saldırıp geri dönmek galatasaraya hiç bir şey kazandırmıyor. biraz insaflı olun. her şeyi transfere bağlamayın. takımın başında fatih terim de var. güvenebileceğimiz çok şey var. biraz sakin olun.