46
birileri de 1 milyon üye kampanyası yaparak şuan bizim taraftarın düşündüğünü gerçekleştirmişti. ne oldu o 1 milyon üyeye? elini kolunu sallayan kulübe üye olunca fenerbahçe çok mu demokratik bir yer oldu? sonra ali koç o üyelerin fetöcü olduğunu söylemişti hatta. yaşanmışlıklara da bakıp ders çıkartmıyoruz bu benim çok garibime gidiyor.
şuan fenerbahçe'de ali koç'u eleştirebilecek, hesap sorabilecek, hacı abi bizi bu kadar borca sokuyorsun ama daha sonra ne olacak diyebilecek, ya da sen çok başarısızsın, seni ibra etmiyorum diyebilecek, ya da seçimde oy olarak geçebilecek bir kişi var mı? isterse aynı aziz yıldırım gibi 20 sene başkanlık yapar. aynı yıldırım demirören gibi istediği zaman bırakır.
gerçekten taraftarın istediği bu mudur? fenerbahçe ve beşiktaş gibi olmak mı? çok mu güzel yönetiliyor bu kulüpler? çok mu demokratikler?
şuan da takımın borçlarını biliyorsak, kim ne kadar para alıyor bunu biliyorsak bu yönetim sistemine borçluyuz. hatta mustafa cengiz yönetimi borçları derneğe aktardığı için çok fazla tepki alıyor.
galatasaray taraftarı sorgulayıcıdır, diğerleri gibi değildir diye düşünüyorsanız bence yanlış düşünüyorsunuz. galatasaray taraftarının sorgulayıcı olma sebebi genel kurulu. genel kurulda sorgulandığı için biliyoruz ve sorgulayabiliyoruz. yoksa aynı toplumda yetişmiş, etnik köken olarak aynı, aynı anne baba tarafından büyütülmüş iki farklı takımı tutan kişilerin farklı reaksiyonlar göstermesi beklenemez. sadece takım üzerinden bu kültür hiç beklenemez.
liseli değilim, hayatım boyunca da galatasaray kulübü üyesi olamam. yani neredeyse imkan yok fakat galatasaray'ın diğer takımlardan farkının, ilerici görüşünün sebebi bu kültür olduğunu düşünüyorum.
şunu da belirtmek gerekir, kafatascılar diye aslında kafatascılık yaptığımız grup, genç liseliler, burak elmas'a, dursun özbek'e karşı mustafa cengiz'i başkan seçtiler. büyük oy farkıyla seçtiler üstelik. şuan da gelen tepkilerin sebebi mustafa cengiz ve yönetiminin çok net takımı kötü yönetmesi. telefonla transferden vaz geçen borçları gizleyen, hiç bir projeyi yerine getiremeyen bir yönetim olması. gayet de haklılar.
şuan fenerbahçe'de ali koç'u eleştirebilecek, hesap sorabilecek, hacı abi bizi bu kadar borca sokuyorsun ama daha sonra ne olacak diyebilecek, ya da sen çok başarısızsın, seni ibra etmiyorum diyebilecek, ya da seçimde oy olarak geçebilecek bir kişi var mı? isterse aynı aziz yıldırım gibi 20 sene başkanlık yapar. aynı yıldırım demirören gibi istediği zaman bırakır.
gerçekten taraftarın istediği bu mudur? fenerbahçe ve beşiktaş gibi olmak mı? çok mu güzel yönetiliyor bu kulüpler? çok mu demokratikler?
şuan da takımın borçlarını biliyorsak, kim ne kadar para alıyor bunu biliyorsak bu yönetim sistemine borçluyuz. hatta mustafa cengiz yönetimi borçları derneğe aktardığı için çok fazla tepki alıyor.
galatasaray taraftarı sorgulayıcıdır, diğerleri gibi değildir diye düşünüyorsanız bence yanlış düşünüyorsunuz. galatasaray taraftarının sorgulayıcı olma sebebi genel kurulu. genel kurulda sorgulandığı için biliyoruz ve sorgulayabiliyoruz. yoksa aynı toplumda yetişmiş, etnik köken olarak aynı, aynı anne baba tarafından büyütülmüş iki farklı takımı tutan kişilerin farklı reaksiyonlar göstermesi beklenemez. sadece takım üzerinden bu kültür hiç beklenemez.
liseli değilim, hayatım boyunca da galatasaray kulübü üyesi olamam. yani neredeyse imkan yok fakat galatasaray'ın diğer takımlardan farkının, ilerici görüşünün sebebi bu kültür olduğunu düşünüyorum.
şunu da belirtmek gerekir, kafatascılar diye aslında kafatascılık yaptığımız grup, genç liseliler, burak elmas'a, dursun özbek'e karşı mustafa cengiz'i başkan seçtiler. büyük oy farkıyla seçtiler üstelik. şuan da gelen tepkilerin sebebi mustafa cengiz ve yönetiminin çok net takımı kötü yönetmesi. telefonla transferden vaz geçen borçları gizleyen, hiç bir projeyi yerine getiremeyen bir yönetim olması. gayet de haklılar.