• 29
    taner askin'in muthis konusmasi icin: https://amp.twimg.com/...e9-ac3e-757a8d056eb4

    ya bu kampanya basarili olur, ya da ozsaygisi olan taraftarlar birakir gideriz, kulup taner askin kafasinin elinde hak ettigi rezillige duser. fanlari kontrol altinda tutmaktan bahseden bu rezilin dilinden cikan zehirli kelimelerle icimde bir sey kirildi. galatasaray'a daha fazla zaman, enerji ve para harcamayi artik manasiz buluyorum. kampanya icin de umutlu degilim.
  • 34
    mevcut uyeler icinden de neredeyse tek aday olarak cikan baskan zaten parasi olan bir barzodan farksiz. baska kuluplerde ornegini gordugumuz, kardesiyle babadan kalan dukkani yonetir gibi kulup yonetme yontemini bile galatasaray'da da yasar olduk. haliyle artik liseye imtiyaz tanimanin kulubu kulturel olarak ulkenin genelindeki vasatliktan ve avamliktan korumak gibi bir ozelligi kalmadi, buna karsilik bu lise mezunlarinin cok kisitli bir kitle olmasi dolayisiyla insan kaynagimiz cok daraldi, nitelikli yonetici bulamaz olduk. mevcut yonetimde dursun ozbek disinda iki tane ihtiyar, 7-8 tane de zengin bir babanin oglu olmaktan baska bir vasfi olmayan, kulup yonetimine hicbir ek deger katmayan insanlar var. zengin dedigim de oyle rakiplerde gordugumuz koclar sahenkler gibi zengin degil, bizdekiler kendini is adami sanan esnaf irisi. zaten bu esnaf iriligine mahkumiyetimiz de kendimizi kisitli bir kitleye zorlamamizdan kaynaklaniyor.

    daha da otesi sectiklerimizin taraftarligini sorgular hale geldik, hadi sectiklerimizden emin olsak bile secen kitlenin ne kadar taraftar oldugundan emin olamiyoruz. o yuzden tek kriteri taraftarlik bagi olan bir yontemle uye alimi yapilmali. parayi veren uye olamamali, son 5 seneki store harcamalari ve kombine alimlari ile duzenli olarak takimi takip eden bir taraftar olundugu belgelenmeli. hatta biri futbol olmak uzere en az iki bransta kombine gecmisi gibi kriterler tasarlanmali. oyle olunca korkulan turden, bir zenginin parayi bastirip muritlerini uye yapmasi gibi durumlar soz konusu olamaz. zaten stadyum kapasiteleriyle sinirli olarak uye sayisi 50 bin civarini kolay kolay asamaz. ama o uyeler de haftasonunu maca gelmeye ayiran, vaktini de enerjisini de parasini da galatasaray'a harcayan, armanin pesinde adanmis hayatlar yasayan gercek galatasaraylilar olur.
  • 35
    yıllardır dillendirilen ama bir türlü somut adım atılamayan sorunu kanayan yarasıdır bu galatasaray spor kulübü üyeliği sorunsalı. yapılması gereken şey aslında gayet basit. yıllık üye alımlarında sayı kısıtını kaldırmak yeterli olacak. kaldı ki lise dışından üyelik ücreti de 10000 tl bunu tüm üyeler için uygulamak bile yeterli olacaktır. hem liseli-alaylı ayrımını da ortadan kaldırmış olacak. böyle yüksek bir meblağ varken hiçbir barzo parababası kalkıp ta kişi başı 10000 tl den kulübe üye alamaz* . galatasaray elit bir kulüp mü? evet ama yıllık 400 tl üyeliği olan bir kulüp elit olamaz. elit bir kulübün üyelik bedeli de ona göre yüksek olur. şayet halkın takımı isek bu defa 400 tl üyelik kabul edilebilir ama yine sayı sınırlaması olmadan liseli-lisesiz tüm üyelere uygulanmalı. kısacası bu çarpık üyelik sistemi ne yazık ki galatasarayın sonunu getirecek. ya vefaspor gibi olacağız. yerimize başakşehir denen hormonlu belediye takımını koyacaklar. ya da bu tüzük değişecek tutarlı ve mantıklı bir hale getirilecek. bunların hiçbiri olmazsa o vakit tek bir seçenek kalıyor. büyük sermaye sahiplerinden birine satılması seçeneği çıkıyor karşımıza. inanın o bile kötü bir seçenek değil. kulübü satın alan kişi ya da kurum asla liseci asalakları kulübe sokmaz. zarar ettirmez. galatasarayın büyük potansiyelini görür ve marka değerine yakışır yatırımlarla hem biz taraftarı hem de kulübü ihya eder. neyse konudan biraz uzaklaştım. uzun lafın kısası galatasaray şartlar ne olursa olsun kulübe kene gibi yapışan bu liseci zevatlardan ivedilikle kurtulmalı.
  • 37
    vallahi bana kalırsa bomboş bir temennidir.

    ne lise kulübü bırakır, ne taraftarlar bir şey yapabilir. öyle yüzyıllarca daha galatasaray halka açılsın diye ağlanılacak muhtemelen.

    ancak liseci olmayan tayfa çok iyi örgütlenir, zamanla sayıları çok artar, liseliler çok zor durumda kalır ya da onların da desteğini çeker, artık bu dinozorlar ölür falan belki bu temenni gerçekleşebilir.

    gerçi o zaman da aziz yıldırım gibi nur topu gibi bir megalomanımız olur, kulüpte at koşturur. bu sefer de lisedeyken iyiydi deriz.
  • 42
    gelirlerimiz sifira yakinsarken ve 2 milyar turk lirasi borcumuzun oldugu su ortamda sesli sesli dile getirilmesi gereken durum. aksi takdirde is kayyum atanmasina ve kulubun akp uzerinden zengin bir katarliya satilmasina kadar gider benden soylemesi.

    mevcutta lise mezunu olanlardan 1200 lira, olmayanlardan ise 20 bin turk lirasi talep ediliyor. bu akil almaz bir ayrimcilik. bunun yerine herkese esit oy hakki vermek maksadiyla uyeligin herkese esit miktardan acilmasi ve cesitli ozel imtiyazlar icin premium uyelik tarzi bir seyin is adamlarina ayri satilmasi lazim. atiyorum kulup uyeligi herkese 2000 lira + minimum 2 referans getirme gibi bir kosula dayandirilsa ve ekstradan 20-30 bin uyeyi bir anda kulube kazandirsak 60 milyon turk lirasi para yapiyor ki bence bu epey mutevazi bir ongoru. bilhassa secim senesinde bu gelir cok daha yukari cekilebilir.

    divan kurulunun ve mevcut uyelerin kendi cikarlarini bir yana birakip artik cidden galatasaray'in menfaatini ve gelecegini dusunmesi gerekiyor yoksa maalesef bizi cok ic acisi bir sonuc beklemiyor.

    aslangibisponsor filan diye gercekci olmayan islerin pesinden kosacagimiza daha temelli fayda saglayacak bu tur islere kafa yormamiz lazim benim gorusum.
  • 43
    liseci zihniyet babadan oğula eşsiz bir nesil olduğu, galatasaray küçük olsun bizim olsun anlayışı da bu nesille birlikte devamlılığını sürdüğü için kolay kolay olacağına ihtimal vermediğim olaydır.

    muhtemelen bundan 10 ya da 20 yıl sonra da aynı başlıkta asırlardır süren bu kangreni konuşmaya devam ediyor olacağız.

    yazık, gerçekten yazık...
  • 44
    bunu açacak olan çoğunlukla galatasaray lisesi ağırlıklı oylarla seçilen yönetimler değil, olursa yabancı sermaye olacaktır.

    yabancı sermaye gelirse, parana talip olur. 20000 lira fiyat belirlerse sana da 20000 lira olur, liseliye de. çünkü der ki ulan liseliye 5000 yapsak isyan çıkar, boykot falan yersek paradan oluruz.

    yabancı sermaye gözünde liseli buygun karsürat ile senin hiçbir farkın yoktur. hatta sen daha önemlisindir çünkü ürün alan sensin, para harcayan sensin "taraftar" olan sensin. buygun 5 net fazla yaptı diye "buygun <3" demez.

    değerler falan diyorsanız da kusura bakmayın ama bana milyarlarca lira borç bırakan değerlere çok güzel şeyler söylerim burada ama malum küfür yasak.
  • 45
    (bkz: #3069484)

    yaklaşık her 5 senede bir taraftardan bağış, destek vb. beklentisi içine girmektense tüzükten geçirilerek sürdürülebilir bir gelir kazanmanın bir başka ve muhtemelen de en kazançlı yolu.

    bunu da paket paket pazarlayabilirler mesela;

    1) üye olmak için 1 kere verilecek en cüzzi ücret ile basic kulüp üyeliği, üyeye sadece bir kart vb. bir şey verilebilir, başka hiçbir faydası olmaz tamamen göstermelik, bunda maksat sürümden kazanmak olacaktır, dandik bir bilekliğe 5 ile 10 lira arası para veren taraftar belki de sırf 1 kere üye olup adının 'üye' olarak geçmesi için, o kartı cüzdanında taşımak için 300 - 500 liraları düşünmeden verir.

    2) üye olmak için 1 kere verilecek orta maliyette bir ücret + senelik yenileme aidatı, bunda işin içine aidat da gireceği için üyeye bir fayda sağlamak lazım, kulüp bunu içinde çok kolay çözebilir; mesela mobil uygulama; o üye için ücretsiz hale getirilebilir, üye; senede futbol (veya basketbol) maçlarına 3 (atıyorum) kere ücretsiz gelebilir vb. vb., sınırsız çeşitlendirme mevcut.

    3) üye olmak için 1 kere verilecek ciddi maliyette bir ücret + senelik yenileme aidatı, bunda artık tam üyelikten bahsediyoruz zaten açıklamaya gerek yok, liseden mezun kulüp üyesiyle bir farkı olmayacak hatta cezbedicilik için fazlası bile olması lazım.

    edit: imla
  • 46
    birileri de 1 milyon üye kampanyası yaparak şuan bizim taraftarın düşündüğünü gerçekleştirmişti. ne oldu o 1 milyon üyeye? elini kolunu sallayan kulübe üye olunca fenerbahçe çok mu demokratik bir yer oldu? sonra ali koç o üyelerin fetöcü olduğunu söylemişti hatta. yaşanmışlıklara da bakıp ders çıkartmıyoruz bu benim çok garibime gidiyor.

    şuan fenerbahçe'de ali koç'u eleştirebilecek, hesap sorabilecek, hacı abi bizi bu kadar borca sokuyorsun ama daha sonra ne olacak diyebilecek, ya da sen çok başarısızsın, seni ibra etmiyorum diyebilecek, ya da seçimde oy olarak geçebilecek bir kişi var mı? isterse aynı aziz yıldırım gibi 20 sene başkanlık yapar. aynı yıldırım demirören gibi istediği zaman bırakır.

    gerçekten taraftarın istediği bu mudur? fenerbahçe ve beşiktaş gibi olmak mı? çok mu güzel yönetiliyor bu kulüpler? çok mu demokratikler?

    şuan da takımın borçlarını biliyorsak, kim ne kadar para alıyor bunu biliyorsak bu yönetim sistemine borçluyuz. hatta mustafa cengiz yönetimi borçları derneğe aktardığı için çok fazla tepki alıyor.

    galatasaray taraftarı sorgulayıcıdır, diğerleri gibi değildir diye düşünüyorsanız bence yanlış düşünüyorsunuz. galatasaray taraftarının sorgulayıcı olma sebebi genel kurulu. genel kurulda sorgulandığı için biliyoruz ve sorgulayabiliyoruz. yoksa aynı toplumda yetişmiş, etnik köken olarak aynı, aynı anne baba tarafından büyütülmüş iki farklı takımı tutan kişilerin farklı reaksiyonlar göstermesi beklenemez. sadece takım üzerinden bu kültür hiç beklenemez.

    liseli değilim, hayatım boyunca da galatasaray kulübü üyesi olamam. yani neredeyse imkan yok fakat galatasaray'ın diğer takımlardan farkının, ilerici görüşünün sebebi bu kültür olduğunu düşünüyorum.

    şunu da belirtmek gerekir, kafatascılar diye aslında kafatascılık yaptığımız grup, genç liseliler, burak elmas'a, dursun özbek'e karşı mustafa cengiz'i başkan seçtiler. büyük oy farkıyla seçtiler üstelik. şuan da gelen tepkilerin sebebi mustafa cengiz ve yönetiminin çok net takımı kötü yönetmesi. telefonla transferden vaz geçen borçları gizleyen, hiç bir projeyi yerine getiremeyen bir yönetim olması. gayet de haklılar.
  • 48
    şahsen desteklemediğim görüş. en azından bir kısmını.
    temeli lise olan bir kulüp, dünyada başka örneği var mı bilmiyorum, bunu ön plana çıkarmak hatta bir pazarlama aracı kullanmaktansa yok etmeye çalışmak bana saçma geliyor.
    evet sadece liseli olmaktan başka bir becerisi olmayanların kulübe üye olması saçma ama bunun çözümü üyeliği herkese açmak mıdır? bence değil, bunun yerine üyeliğin gerekliliklerini yerine getirmeyenleri üyelikten çıkarmak gibi (ki aslında var ama işletilmiyor) kurallar benimsenebilir.
    üye sayısı sınırlı kalması taraftarıyım ama liseli ve lise mezunu olmayanlar benzer şartlarda üye olmasını desteklerim.
    çok sayıda üye, herkese açık çok tehlikeli. en sevmediğini galatasaray başkanını düşünün, bu mantıkla kendi döneminde kendisine oy verecek binlerce adayı üye yapıp yıllarca başkanlığı bırakmayabilir. yıldırım demirören'i hatırların, canı istedi de bıraktı başkanlığı. yoksa seçim kaybeder miydi?
  • 49
    türkiye'nin mevcut siyasi atmosferi ve çalkantıları bir gün sona ererse düşünülebilecek öneri.

    ancak şu anki durumda, kulübün kapılarını ardına kadar açmak kulübü birilerine peşkeş çekmeye gidecek yolun ilk adımı olur. biz fenerbahçe değiliz, hiçbir güç odağı kulübe sahip çıkmaz, hiçbir sermaye sahibi kulübün menfaatlerini kendi çıkarları önüne koymaz.

    liseyle falan hiçbir ilgim yok ve bir gün bu kulübün üyesi olmayı uzun süredir hayal eden bir galatasaraylıyım. ama bu kulübün kimliğini koruyacak ve bu kimlikle yola devam etmesini sağlayacak tek güç odağı, maalesef galatasaray lisesidir.
  • 50
    galatasaray kulübü taraftara açılmadığı taktirde mevcut borçlarıyla el değiştirmeye zorlanacak zaten. eğer galatasaray liseliler kulübü taraftara açmayarak sahip çıkmak istiyorsa ya bir fikirle gelsinler ya da sorumluluk alsınlar bir zahmet. madem kulübün sahibi gibi davranıyorlarsa(ki seçimlerde ve seçim sonrası liseli olmayan başkan seçildiğinde görüyoruz olanları) gereğini yapsınlar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın