4472
mustafa başkanı ayrı tutuyorum, ama son derece yetersiz üyelerden oluşan yönetim.
normalde yönetimdeki her bir üyenin, sorumlu olduğu alanın ehli olması gerekir fakat mevcut yönetimdeki hiçbir üye bu vasfı taşımıyor. abdurrahim albayrak'ı severim. fakat onun kulüpteki görevi transfer görüşmesi yapmak olmadı hiçbir zaman. abdurrahim bey yönetimde olduğu zamanlarda florya ile yönetim arasında bir köprü görevi görüyordu ki bunda da başarılıydı. şampiyonluk yaşamadığı sezon yoktu geçen seneye kadar. sen, futbolcularla yönetim arasında köprü görevi görmesi gereken birini kalkıp da transfer görüşmesi yapmaya götürürsen netice fiyasko olur. çünkü görevinin ehli değil. abdurrahim bey'in ehli olduğu kısım florya.
hakeza sayın yusuf günay da maalesef bu vasfı taşıyamıyor. bence "başkan yardımcısı" gibi bir ünvanı taşıyan birisinin yönetimdeki görevi sadece tweet atmak olmamalı. örnek vermek gerekirse, galatasaray gibi bir kulübün başkan yardımcısı, bir fenomen edasıyla vedat muriqi için "kuruş değil duruş" tweeti atıp sonra da onun fenerbahçe'ye gitmesini film seyreder gibi seyretmemeliydi. bu tweeti atıyorsa attığı tweet'in hakkını vermeliydi. böyle yapmak yerine sözkonusu kişinin oldu bittiyle fenerbahçe'ye peşkeş çekilmesine müsaade ediyor ve buna itiraz edip ortalığı ayağa kaldırmıyorsan, o ünvanın taşıdığı vasfı yerine getiremiyorsun, bu işin ehli değilsin demektir maalesef.
galatasaray şu anda basketbol liginde kümede kalma mücadelesi veriyor. ezeli rakibimizin avrupa'da şampiyonluklar kovaladığı, sürekli güçlü sponsorlar bulabildiği yerde ülkeye basketbolu getiren camia nasıl böyle başıboş bırakılıyor anlamıyorum.
yönetimin, işinin ehli olan kişilerle dolu olduğu yıllarda galatasaray'ın dominant bir şekilde sporun her alanında başarılı olması tesadüf değil. tıpkı ünal aysal'ın kurduğu "ilk yönetimde" olduğu gibi. başarısız olduğumuz yıllarda da bu durumun tam aksi olması yine aynı şekilde tesadüf değil.
sözün özü, iş bitiriciliğinden yoksun ve genelde başkanın eline bakan mevcut yönetimle başarı beklemek de bence fazla iyimser.
normalde yönetimdeki her bir üyenin, sorumlu olduğu alanın ehli olması gerekir fakat mevcut yönetimdeki hiçbir üye bu vasfı taşımıyor. abdurrahim albayrak'ı severim. fakat onun kulüpteki görevi transfer görüşmesi yapmak olmadı hiçbir zaman. abdurrahim bey yönetimde olduğu zamanlarda florya ile yönetim arasında bir köprü görevi görüyordu ki bunda da başarılıydı. şampiyonluk yaşamadığı sezon yoktu geçen seneye kadar. sen, futbolcularla yönetim arasında köprü görevi görmesi gereken birini kalkıp da transfer görüşmesi yapmaya götürürsen netice fiyasko olur. çünkü görevinin ehli değil. abdurrahim bey'in ehli olduğu kısım florya.
hakeza sayın yusuf günay da maalesef bu vasfı taşıyamıyor. bence "başkan yardımcısı" gibi bir ünvanı taşıyan birisinin yönetimdeki görevi sadece tweet atmak olmamalı. örnek vermek gerekirse, galatasaray gibi bir kulübün başkan yardımcısı, bir fenomen edasıyla vedat muriqi için "kuruş değil duruş" tweeti atıp sonra da onun fenerbahçe'ye gitmesini film seyreder gibi seyretmemeliydi. bu tweeti atıyorsa attığı tweet'in hakkını vermeliydi. böyle yapmak yerine sözkonusu kişinin oldu bittiyle fenerbahçe'ye peşkeş çekilmesine müsaade ediyor ve buna itiraz edip ortalığı ayağa kaldırmıyorsan, o ünvanın taşıdığı vasfı yerine getiremiyorsun, bu işin ehli değilsin demektir maalesef.
galatasaray şu anda basketbol liginde kümede kalma mücadelesi veriyor. ezeli rakibimizin avrupa'da şampiyonluklar kovaladığı, sürekli güçlü sponsorlar bulabildiği yerde ülkeye basketbolu getiren camia nasıl böyle başıboş bırakılıyor anlamıyorum.
yönetimin, işinin ehli olan kişilerle dolu olduğu yıllarda galatasaray'ın dominant bir şekilde sporun her alanında başarılı olması tesadüf değil. tıpkı ünal aysal'ın kurduğu "ilk yönetimde" olduğu gibi. başarısız olduğumuz yıllarda da bu durumun tam aksi olması yine aynı şekilde tesadüf değil.
sözün özü, iş bitiriciliğinden yoksun ve genelde başkanın eline bakan mevcut yönetimle başarı beklemek de bence fazla iyimser.
