• 937
    sayın hocam;

    futbolun tıpkı para gibi iki yüzü vardır. hücum ve savunma. hücum ve savunma dengesi bozuk takım, asit-baz dengesi bozuk vücut gibidir ve arızaya yol açar.

    takım kurarken bu dengeye çok dikkat etmek gerekir. tabii ki rakibin gücüne göre hareket edeceksin bu dengenin dozunu rakibe göre oluşturacaksın ama takımın da genel bir dengesi olacak.

    dünkü maçta (bkz: 9 ocak 2021 galatasaray gençlerbirliği maçı) denge hücum lehine aşırı bozulmuştu. belki gençlerbirliği hücumda yetersiz boşver demiş olabilirsin ama bu diğer maçlarda aleyhimize sonuç verebilir. çünkü takımın oyun ezberi çok önemlidir. hücum-savunma (önce hücum diyorum çünkü denge hücum lehine olmalı kanaatindeyim) ezberini ve dengesini bozmak da diğer maçlarda aleyhimize olabilir. (örneğin haftaya oynayacağımız beşiktaş maçında aleyhimize sonuç verebilir.)

    sporcuların vücutlarındaki asit-baz dengesini (bilimsel olarak denge 7,35-7,45) asit lehine bozarsan erken yorulurlar, hatta sahada yürürler. çünkü laktik asit bırakmaz ki koşsunlar. baz lehine bozarsan oyun disiplini bozulur laubalilik artar. işte takımdaki hücum-savunma dengesi de böyledir. denge hücum lehine aşırı bozulursa rakip pozisyonlar ve goller bulabilir, savunma lehine bozulursa gol bulmakta zorlanırsın. bilimsel araştırmalar, sporculara son dört günde (yani maça dört gün kala) bazik beslenmeyi öneriyor ki bu çok doğrudur.

    işte bu nedenle, takımdaki oyuncuların hem teker teker hücum-savunma özellikleri hem de takım olarak hücum savunma dengesi çok iyi hesaplanmalı. rakip zayıfsa bu denge 60-40 bile olabilir ama rakip güçlüyse bu denge 55-45 aralığında olmalı. hatta rakip avrupa’nın ikinci kategorisinden bir takımsa bu denge 50-50 olmalı. birinci kategorileri için 45-55 uygundur.

    bu ne demek şimdi diyen olacaktır. bu şu demek: her oyuncuya 100 üzerinden hücum ve savunma özelliği puanlaması yaparsın. örneğin arda’nın hücum özelliği 80, savunma özelliği 20’dir. taylan’ın hücum özelliği 50, savunma özelliği 50’dir. belhanda’nın hücum özelliği 80, savunma özelliği 20’dir. tabi bu puanlamayı tamamen o futbolcunun mental, fiziki ve teknik özelliklerine göre teknik ekip yapacak. benim görüşüm bu ama bir başkası çıkıp farklı puanlamalar yapabilir.

    şimdi bu puanlamaya bakarsak dünkü maçta; şener 35-65, donk 30-70, marcao 35-65, emre taşdemir 40-60, taylan 50-50, emre akbaba 80-20, belhanda 80-20, arda 80-20, oğulcan 75-25, diagne 90-10 sonuç hücum 595 savunma 405. yani yüz üzerinden denge 60-40 hücum yönünde. bu durumda etkili forvetleri olan her takım kolay goller ve pozisyonlar bulabilir. eğer emre akbaba, şener, arda ve belhanda %10 daha savunma özellikleri yüksek oyuncular olsaydı çok ideal bir kadro olurdu. (bu futbolculara gerektiğinde %10 daha fazla savunma oynamayı öğretmek mümkün ve bu antremanla sağlanabilir)

    bizim ülkemizdeki takımlara karşı denge, bence birinci kategori takımlar için 53-47 hücum lehinde, ikinci kategori takımlar için denge 57-43 yine hücum lehinde olmalı. 60-40 ile 57-43 arasında ne fark var diye sorulabilir. birinde 20 puan diğerinde 14 puan fark var. ikisi arasında da 6 puan fark var. altı puan da savunma güvenliği için çok önemlidir. dünkü maçta 30. dk’ya kadar verdiğimiz üç pozisyondan birisi gol olsa gençlerbirliği belki de direnç kazanacaktı.

    ayrıca bu dengenin defans, orta saha ve forvet bölgelerinde de kendine has özellikleri vardır. hatta rakip takımın özelliklerine göre mevki mevki dengeleri vardır. örneğin sağ beki ve sağ açığı güçlü olan bir takıma karşı dengeler farklı oluşturulmalıdır. yine savunma ve hücum kaliteleri vardır. örneğin bir futbolcu hücum özellikli olabilir ama dağınık olabilir. bu da hücum kalitesini düşürür. savunma özellikli olabilir ama kontrolsüz olabilir. (örn, serdar aziz) bu da savunma kalitesini düşürür.

    bu iş böyle uzar gider ve içinden de ancak kuantum bilgisayarı ile çıkılabilir. yani bu hesaplamaları ancak bilgisayarlarla yapabilirsiniz. ben işi bu kadar karmaşık hale getirmeden diyorum ki hücum-savunma dengesini oluştururken futbolcuların özelliklerini iyi analiz etmek gerek. hatta futbolcu transfer ederken bile bu açıdan değerlendirme yapmak gerek.

    son olarak, rakibe göre futbolcundan, o maça özel olmak üzere hücum-savunma dengesinde biraz oynama yapmasını, örneğin savunmayı ya da hücumu biraz artırmasını da isteyebilirsin. hatta antremanlarda bunu öğretebilirsin. örneğin emre taşdemir’e savunmada daha dikkatli olması için, rakibi döndürmeden nasıl baskı yapacağını, ceza alanı içinde ve yakınlarında, el-kol-ayak kontrolü ile nasıl hareket edeceğini özel antremanlarla öğretebilirsin. çünkü emre taşdemir belli ki hücum yönünde bayağı gelişmiş, aynı gelişmeyi savunmada da yapabilir. diğer futbolcular için de geçerli bunlar.

    not:puanlama sistemi tamamen benim düşündüğüm bir sistem. herhangi bir bilimsel araştırmaya dayanmıyor ama belki araştırılsa faydalı olur. nasıl ki elon musk, kuantum bilgisayarı sayesinde roketlerini sorunsuz dünya’ya döndürmeyi başardı (böylece falcon-9 roketini defalarca kullanma imkanı elde etti) futbolda da belki bu yöntemle rakibe göre nasıl bir takım kuracağını, hangi futbolcularını tercih edeceğini daha kolay tespit edebilirsin. yani diyorum ki en kısa zamanda bir kuantum bilgisayar edinmeli galatasaray. 20 qbit’lik olsun yeter.
App Store'dan indirin Google Play'den alın