185
"ne oldum?" demeyin, "nolucam?" da demeyin. "noluyo lan?!" diyin. kazansanız da kaybetseniz de muhakkak durumun farkında olun. ben de kendimce ufak bahisler alıyorum. kâh kazanıyorum kâh kaybediyorum. ama öyle bağımlı olduğum bir pozisyon yok. bunun da maalesef kötü bir hikayesi var.
seneler önce, abim dediğim kuzenim çok ciddi kafa yoruyordu iddaa'ya. iddaa üzerinden sistem oynayarak para kazanmak çok ciddi bir gelir kapısıydı. asgari ücretin 900 tl olduğu ortamda, 10.00+ oranlarla sistem üzerinden çok iyi para kazanılan parayla geçinirdi kuzenim. iyi kötü çarkı dönüyordu. genelde kârda oluyordu hatta. sonra evlendi, düğün yaptı. ailesinin durumu ortalama olduğu için düğün yaptığı sırada özellikle buradan kazandığı para ona çok yardımcı oldu.
sonra bir süre geçti, biz şehir dışında olduğumuz için 4-5 ay kadar onu görmedim. geldiğimde durumun çok iyi olduğunu gördüm. sordum, bu hafta bir kupon bekliyorum, gelirse araba alacağım, dedi. şaşırdım açıkçası, bahsettiği araba da gayet iyi bir araba. beklediği kupon tuttu, yanlış hatırlamıyorsam 160.000 tl civarı bir para kazandı. arabasını aldı, her şey çok iyi gidiyordu.
sonra illegal bahis sitelerinden sırf oran yüksek ve canlı oynama şansı var diye hesap açtı. yine ciddi miktarlar kazandı ancak parasını çekmedi. "öyle çok ihtiyacım yok, zaten orada duruyor. istediğim zaman çekerim." diyordu.
çekemedi. bahis firması bütün parasına el koydu. elinde avucunda hiçbir şey kalmadı. bütün işini gücünü bırakıp oraya kafa yorduğu için işleri de çok bozuldu, iflas etti. eşinden ayrıldı, evini kaybetti. bunların üstüne de babasını kaybetti.
şimdi güvenlik görevlisi olarak çalışıyor, doğru düzgün kimseyle konuşmuyor. annesi ile yaşıyor, hayattan zerre kadar keyif almıyor. artık maç bile izlemiyor ki kendisi fanatik fenerbahçeliydi.
demem o ki; bu hayatta her şeyin fazlası zarar. kıssadan hisse; kişinin kendini bilmesi gerekir. konu ne olursa olsun hem de.
seneler önce, abim dediğim kuzenim çok ciddi kafa yoruyordu iddaa'ya. iddaa üzerinden sistem oynayarak para kazanmak çok ciddi bir gelir kapısıydı. asgari ücretin 900 tl olduğu ortamda, 10.00+ oranlarla sistem üzerinden çok iyi para kazanılan parayla geçinirdi kuzenim. iyi kötü çarkı dönüyordu. genelde kârda oluyordu hatta. sonra evlendi, düğün yaptı. ailesinin durumu ortalama olduğu için düğün yaptığı sırada özellikle buradan kazandığı para ona çok yardımcı oldu.
sonra bir süre geçti, biz şehir dışında olduğumuz için 4-5 ay kadar onu görmedim. geldiğimde durumun çok iyi olduğunu gördüm. sordum, bu hafta bir kupon bekliyorum, gelirse araba alacağım, dedi. şaşırdım açıkçası, bahsettiği araba da gayet iyi bir araba. beklediği kupon tuttu, yanlış hatırlamıyorsam 160.000 tl civarı bir para kazandı. arabasını aldı, her şey çok iyi gidiyordu.
sonra illegal bahis sitelerinden sırf oran yüksek ve canlı oynama şansı var diye hesap açtı. yine ciddi miktarlar kazandı ancak parasını çekmedi. "öyle çok ihtiyacım yok, zaten orada duruyor. istediğim zaman çekerim." diyordu.
çekemedi. bahis firması bütün parasına el koydu. elinde avucunda hiçbir şey kalmadı. bütün işini gücünü bırakıp oraya kafa yorduğu için işleri de çok bozuldu, iflas etti. eşinden ayrıldı, evini kaybetti. bunların üstüne de babasını kaybetti.
şimdi güvenlik görevlisi olarak çalışıyor, doğru düzgün kimseyle konuşmuyor. annesi ile yaşıyor, hayattan zerre kadar keyif almıyor. artık maç bile izlemiyor ki kendisi fanatik fenerbahçeliydi.
demem o ki; bu hayatta her şeyin fazlası zarar. kıssadan hisse; kişinin kendini bilmesi gerekir. konu ne olursa olsun hem de.