4072
herkesin her şeyin en iyisini yapmasını istediği yönetim. en iyi transferleri yapsın, bütün branşları en tepeye çıkarsın, önüne gelene en okkalı cevabı versin.
ya arkadaşlar unuttuysanız hatırlatalım, bu yönetim, dursun denen galatasaray haini tarafından kulüp piç edilmek üzereyken, yetim gibi ortada bırakılmak üzereyken göreve talip olmuş bir avuç fedakar.
bugün bir çoğunuzun kurtarıcı gözüyle baktığı adamların kaçacak delik aradığı bir süreçte "biz talibiz" deyip ortaya çıkan adamlar. yanlışları elbette olacak. güçlerinin yetmediği bir sürü şey olacak. mustafa cengiz belki dursun'un yarısı kadar bile zengin değil. yönetimden en zengini yanılmıyorsam abdürrahim albayrak ve onun da geçici olarak verebileceği paralar belli. euro olmuş 10 tl, transferin alasını bekliyorsunuz, sporun siyaset yönünü bilmeyeniniz yok. koç grubunun bile boyun eğdiği bir konjonktürde bir tur şirketi sahibinin ya da benzin istasyonu olan bir adamın dik durmasını, oraya buraya ağızlarından ateş püskürtmesini bekliyorsunuz.
pasif midir, biraz öyledir. çıkışları sizi tatmin etmiyor mu, yapacak bir şey yok, transferi vs para pul olmuş, e maddi destek de bir yere kadar. şöyle bir dönemde ben bu adamlara bir şey diyemiyorum. bazen kızıyorum, eleştiriyorum ama def olsunlar, beceriksizler!! falan diye de abartmıyorum. mustafa cengiz ile abdürrahim albayrak'ın kalplerine inanıyorum. gördüğümüz kadarıyla temiz adamlar. şımarık bebeler gibi "bunlar bize yetmez" demeyin, kibre kapılıp "bunlara mı kaldı galatasaray" demeyin. ya adam dursun yönetiminden sonra 2.sıraya koymuş şu yönetimi. en kötülerden diye.
2018 ocağından bu güne 4 tane kupa kazanmış bir takım var ortada bak. efsane adnan polat'ın 3 yılda 1 kupası vardı. allah rahmet eylesin, canaydın 6 yılda kulübü alt üst etti. dursun'dan bahsetmiyorum bile. reva mı ya şu yorum. cengiz'in genel kültürü harvard mezunu ali koç'tan 50 kat yukarıda anasını satayım. hastalığında falan da değilim ha. adam ilk gün neyse bugün de aynı. ama özellikle son bir kaç aydır, birilerinin adamı olduklarına kanaat getirdiğim yazarlar görüyorum burada. 3 ayda dava arkadaşını satanları kurtarıcı ilan edenler, en ufak meselede cengiz ve yönetiminden utanç duyanlar neler neler...
keşke 3 yıl daha yönetseler kulübü. keşke bu yönetim bir ekol haline gelse. hegel'i bilen, anadolu'yu bilen, unutulmaya yüz tutmuş ataözlerinden, kıyıda köşede kalmış tiyatrolardan sinemalardan pasajlarla göndermelerde bulunan, hem doğu hem batı kültürünü dibine kadar kavramış adamların yönetimi alışkanlık olsa keşke.
güncel mevzuya da bir ufak değinelim madem. terim yiğitlik yapmış hakeme racon kesmiştir, onun da cezası da kesilmiştir. bu kadar basit. 10 maç da ceza alsa ortalığı yakacak bir durum yok. herkes biliyor da terim bilmiyor mu neler olabileceğini. bir allah kulu da terim'e neden sinirlerine hakim olamıyorsun dememiş. belhanda'ya bunu diyebilen adamlar 67 yaşındaki adamdan bunu bekleyemiyor. ama o ceza alınca da niye savunmuyorsun diye yönetime sallıyorlar. ne yapacak yönetim? terim'in ağzına biber mi sürsün? e ortam belli dedik zaten yukarıda. en fazla kınıyoruz falan diyebiliyoruz işte. bu yani. fazlasına bugün kimsenin gücü yetmez.
ya arkadaşlar unuttuysanız hatırlatalım, bu yönetim, dursun denen galatasaray haini tarafından kulüp piç edilmek üzereyken, yetim gibi ortada bırakılmak üzereyken göreve talip olmuş bir avuç fedakar.
bugün bir çoğunuzun kurtarıcı gözüyle baktığı adamların kaçacak delik aradığı bir süreçte "biz talibiz" deyip ortaya çıkan adamlar. yanlışları elbette olacak. güçlerinin yetmediği bir sürü şey olacak. mustafa cengiz belki dursun'un yarısı kadar bile zengin değil. yönetimden en zengini yanılmıyorsam abdürrahim albayrak ve onun da geçici olarak verebileceği paralar belli. euro olmuş 10 tl, transferin alasını bekliyorsunuz, sporun siyaset yönünü bilmeyeniniz yok. koç grubunun bile boyun eğdiği bir konjonktürde bir tur şirketi sahibinin ya da benzin istasyonu olan bir adamın dik durmasını, oraya buraya ağızlarından ateş püskürtmesini bekliyorsunuz.
pasif midir, biraz öyledir. çıkışları sizi tatmin etmiyor mu, yapacak bir şey yok, transferi vs para pul olmuş, e maddi destek de bir yere kadar. şöyle bir dönemde ben bu adamlara bir şey diyemiyorum. bazen kızıyorum, eleştiriyorum ama def olsunlar, beceriksizler!! falan diye de abartmıyorum. mustafa cengiz ile abdürrahim albayrak'ın kalplerine inanıyorum. gördüğümüz kadarıyla temiz adamlar. şımarık bebeler gibi "bunlar bize yetmez" demeyin, kibre kapılıp "bunlara mı kaldı galatasaray" demeyin. ya adam dursun yönetiminden sonra 2.sıraya koymuş şu yönetimi. en kötülerden diye.
2018 ocağından bu güne 4 tane kupa kazanmış bir takım var ortada bak. efsane adnan polat'ın 3 yılda 1 kupası vardı. allah rahmet eylesin, canaydın 6 yılda kulübü alt üst etti. dursun'dan bahsetmiyorum bile. reva mı ya şu yorum. cengiz'in genel kültürü harvard mezunu ali koç'tan 50 kat yukarıda anasını satayım. hastalığında falan da değilim ha. adam ilk gün neyse bugün de aynı. ama özellikle son bir kaç aydır, birilerinin adamı olduklarına kanaat getirdiğim yazarlar görüyorum burada. 3 ayda dava arkadaşını satanları kurtarıcı ilan edenler, en ufak meselede cengiz ve yönetiminden utanç duyanlar neler neler...
keşke 3 yıl daha yönetseler kulübü. keşke bu yönetim bir ekol haline gelse. hegel'i bilen, anadolu'yu bilen, unutulmaya yüz tutmuş ataözlerinden, kıyıda köşede kalmış tiyatrolardan sinemalardan pasajlarla göndermelerde bulunan, hem doğu hem batı kültürünü dibine kadar kavramış adamların yönetimi alışkanlık olsa keşke.
güncel mevzuya da bir ufak değinelim madem. terim yiğitlik yapmış hakeme racon kesmiştir, onun da cezası da kesilmiştir. bu kadar basit. 10 maç da ceza alsa ortalığı yakacak bir durum yok. herkes biliyor da terim bilmiyor mu neler olabileceğini. bir allah kulu da terim'e neden sinirlerine hakim olamıyorsun dememiş. belhanda'ya bunu diyebilen adamlar 67 yaşındaki adamdan bunu bekleyemiyor. ama o ceza alınca da niye savunmuyorsun diye yönetime sallıyorlar. ne yapacak yönetim? terim'in ağzına biber mi sürsün? e ortam belli dedik zaten yukarıda. en fazla kınıyoruz falan diyebiliyoruz işte. bu yani. fazlasına bugün kimsenin gücü yetmez.