48
bu haftaki (hafta demek de doğru değil ama artık dilimize öyle yerleşmiş yapacak bir şey yok) en kritik karşılaşma.
başakşehir avrupa'da mücadele eden tüm türk takımlarının yaşadığı sıkıntıyı ilk 10 haftalık dönemde bolca yaşadı. yorgunluk, sakatlık, lige konsantre olamama gibi olayların sonunda üst sıralardan bir hayli geri kaldı. avrupa'dan elendikleri için artık lige konsantre olacaklar ve farkı kapatmaya çalışacaklar. üst sıralarda arka arkaya yaşanan kayıplar kendilerini umutlandırıyordur. bu açıdan bakacak olursak deplasmanda bir fenerbahçe galibiyeti kendilerini tekrar liderlik mücadelesini hatırlayacak derecede havaya sokacaktır, en azından kıvılcım olacaktır.
fenerbahçe için neyi neresinden tutarsan tut büyük bir huzursuzluk yumağı. futbolcular arasında gruplaşmalar, teknik heyet içerisinde erol bulut'un kendini kabullendirmeyi bir türlü başamaması ve bunun sebep olduğu çok başlılık, caner'in ortaları ve korner organizasyonları dışında (biraz da pelkas'ın çabalarını ekleyebiliriz) bir gol beklentisi üretecek oyun planlarının olmaması vb bir sürü maddeyle uzayıp giden bir silsile var. buna bir de ozan tufan'ın covid olması ve kıpırdanmaya çalışan tek futbolcuları olan pelkas'ın kart cezalısı olması eklenince başakşehir tarafı kağıt üstünde daha ağır basmaya başlıyor.
beklentim gergin ve defans arkasına başakşehirli topçuların fazlaca sarktığı bir maç. fenerbahçe'nin muhtemel orta sahası gustavo, mert hakan yandaş ve sosa şeklinde olacak gibi duruyor. başakşehir'e karşı orta sahayı kaybeden takımın maçı kazanma ihtimalini ben çok düşük görüyorum, bu saydığım isimler ilk 11 başlarsa orta sahada başakşehir fenerbahçe'yi paramparça eder. gustavo en kaliteli oyuncuları ama o da takımın rehavet havasına kapılmasından dolayı iyice salmış durumda. ozan tufan sezona fena başlamamıştı ama o da yatışlardaydı, yine de kadroya ilk onu yazıyorlardı. bakalım erol bulut bu kriz durumunda nasıl bir takım hazırlayacak maça yardımcılarıyla beraber. hele olur da abdullah avcı tarzı bir çılgınlık yapıp caner'i orta saha oynatmaya kalkarsa çok değişik bir maç izleriz.
akan oyunda fenerbahçe'nin gol pozisyonu üretmekte çok büyük sıkıntılar çektiğini biliyoruz. topu ceza sahasında kullanamıyorlar, topu oraya aktaramıyorlar, aktardıklarında da verimli bitirecek bir forvetleri bulunmuyor. cisse de, thiam da, ademi de büyük takım futbolcusu değiller şu anki form durumlarıyla.
okan hoca bu sefer cesur davranabilecek mi, takımı avrupa'da zaman zaman oynattığı gibi akıcı bir hücum sergileyebilecek mi göreceğiz. onun için de büyük bir sınav.
beraberlik iki takım için de ehh, buna da şükür dedirtir. başakşehir mağlubiyetten canı yanacak olsa da yoluna devam edebilir, uzaktan takip ederler zirveyi. fenerbahçe'de ise mağlubiyet durumunda, hele ki etkisiz bir oyun veya farklı bir mağlubiyet sonrasında kelleler gitmeye başlar. erol'dan mı başlarlar, kadro dışı mı gelir bilmiyorum ama fenerbahçe için geçen seneden dahi daha karışık günler başlayabilir bu maç ile birlikte.
başakşehir avrupa'da mücadele eden tüm türk takımlarının yaşadığı sıkıntıyı ilk 10 haftalık dönemde bolca yaşadı. yorgunluk, sakatlık, lige konsantre olamama gibi olayların sonunda üst sıralardan bir hayli geri kaldı. avrupa'dan elendikleri için artık lige konsantre olacaklar ve farkı kapatmaya çalışacaklar. üst sıralarda arka arkaya yaşanan kayıplar kendilerini umutlandırıyordur. bu açıdan bakacak olursak deplasmanda bir fenerbahçe galibiyeti kendilerini tekrar liderlik mücadelesini hatırlayacak derecede havaya sokacaktır, en azından kıvılcım olacaktır.
fenerbahçe için neyi neresinden tutarsan tut büyük bir huzursuzluk yumağı. futbolcular arasında gruplaşmalar, teknik heyet içerisinde erol bulut'un kendini kabullendirmeyi bir türlü başamaması ve bunun sebep olduğu çok başlılık, caner'in ortaları ve korner organizasyonları dışında (biraz da pelkas'ın çabalarını ekleyebiliriz) bir gol beklentisi üretecek oyun planlarının olmaması vb bir sürü maddeyle uzayıp giden bir silsile var. buna bir de ozan tufan'ın covid olması ve kıpırdanmaya çalışan tek futbolcuları olan pelkas'ın kart cezalısı olması eklenince başakşehir tarafı kağıt üstünde daha ağır basmaya başlıyor.
beklentim gergin ve defans arkasına başakşehirli topçuların fazlaca sarktığı bir maç. fenerbahçe'nin muhtemel orta sahası gustavo, mert hakan yandaş ve sosa şeklinde olacak gibi duruyor. başakşehir'e karşı orta sahayı kaybeden takımın maçı kazanma ihtimalini ben çok düşük görüyorum, bu saydığım isimler ilk 11 başlarsa orta sahada başakşehir fenerbahçe'yi paramparça eder. gustavo en kaliteli oyuncuları ama o da takımın rehavet havasına kapılmasından dolayı iyice salmış durumda. ozan tufan sezona fena başlamamıştı ama o da yatışlardaydı, yine de kadroya ilk onu yazıyorlardı. bakalım erol bulut bu kriz durumunda nasıl bir takım hazırlayacak maça yardımcılarıyla beraber. hele olur da abdullah avcı tarzı bir çılgınlık yapıp caner'i orta saha oynatmaya kalkarsa çok değişik bir maç izleriz.
akan oyunda fenerbahçe'nin gol pozisyonu üretmekte çok büyük sıkıntılar çektiğini biliyoruz. topu ceza sahasında kullanamıyorlar, topu oraya aktaramıyorlar, aktardıklarında da verimli bitirecek bir forvetleri bulunmuyor. cisse de, thiam da, ademi de büyük takım futbolcusu değiller şu anki form durumlarıyla.
okan hoca bu sefer cesur davranabilecek mi, takımı avrupa'da zaman zaman oynattığı gibi akıcı bir hücum sergileyebilecek mi göreceğiz. onun için de büyük bir sınav.
beraberlik iki takım için de ehh, buna da şükür dedirtir. başakşehir mağlubiyetten canı yanacak olsa da yoluna devam edebilir, uzaktan takip ederler zirveyi. fenerbahçe'de ise mağlubiyet durumunda, hele ki etkisiz bir oyun veya farklı bir mağlubiyet sonrasında kelleler gitmeye başlar. erol'dan mı başlarlar, kadro dışı mı gelir bilmiyorum ama fenerbahçe için geçen seneden dahi daha karışık günler başlayabilir bu maç ile birlikte.