483
"first touch" dahil hiçbir özelliği bahsedildiği kadar kötü olmayan oyuncudur. bu adam müthiş genç oyuncu diye ya da kariyerinin en iyi döneminde diye alınmadı galatasaray'a. düşük maliyetli fırsat transferi, rotasyon oyuncusu olarak alındı. iki hareketiyle galatasaray seviyesinde olmadığına karar verenler halı saha taraftarıdır, büyük sahada futbol nasıl oynanır bilmiyordur kimse kusura bakmasın. bir futbolcu kim olursa olsun iki maçla veya iki hareketle değerlendirilmez.
mevcut koşullarda oğulcan gayet iyi oynuyor. bir hata yaparsa üç tane olumlu hareket yapıyor. çok koşuyor, çok hareketli, her pozisyonda var. daha ne yapsın bu adam tek başına maç mı alsın? beğenilmesi için tek başına maç mı alması gerekiyor? ilk oynadığı kayseri maçında da dikkatimi çekiyor hava topu hakimiyeti ve kafa vuruşları gayet iyi. sırtı dönük şekilde zor topları gayet iyi şekilde alıyor-veriyor bu da kontrolünün kötü olmadığını gösterir. ayağı düzgün, şutları da iyi. üst seviyede olmasa da gayet faydalı olabilecek ve gelişecek bir oyuncu. ha ayağının altından top kaçırdı diye kontrolü kötü diyenler futbol değil golf izlesinler. dünyanın her yerinde her futbolcu topu ayağının altından kaçırabilir, ıskalayabilir.
kendisine verilen tepkilerin aynısı taylan antalyalı'ya da verilmişti. bugün galatasaray orta sahasını ayakta tutan, şu takımda fark yaratan adam taylan. aynı kişiler ne düşünüyor taylan hakkında? göremedik, tahmin edemedik acayip gelişti mi diyorlar? mesele iki maçta olumluyu-olumsuzu görmek değil; sabretmek, destek vermek (tabi böyle özverili, formanın değerini bilen adamlara)
taylan gömüldüğü zamanki entry'lerimde ve çevremde konuştuğumda her zaman dediğim gibi, bazı oyuncular yaşlarından bağımsız olarak bir anda patlama yapabilirler. sadece beklemek, ufak tefek hatalarına sabretmek gerek. taylan, oğulcan, emre akbaba, emre kılınç bu formanın değerini ciddi anlamda bilen tipte oyuncular. sahada her şeylerini verdiklerine ve potansiyelleri olduklarına göre biraz daha beklemekten zarar değil fayda gelecektir.
mevcut koşullarda oğulcan gayet iyi oynuyor. bir hata yaparsa üç tane olumlu hareket yapıyor. çok koşuyor, çok hareketli, her pozisyonda var. daha ne yapsın bu adam tek başına maç mı alsın? beğenilmesi için tek başına maç mı alması gerekiyor? ilk oynadığı kayseri maçında da dikkatimi çekiyor hava topu hakimiyeti ve kafa vuruşları gayet iyi. sırtı dönük şekilde zor topları gayet iyi şekilde alıyor-veriyor bu da kontrolünün kötü olmadığını gösterir. ayağı düzgün, şutları da iyi. üst seviyede olmasa da gayet faydalı olabilecek ve gelişecek bir oyuncu. ha ayağının altından top kaçırdı diye kontrolü kötü diyenler futbol değil golf izlesinler. dünyanın her yerinde her futbolcu topu ayağının altından kaçırabilir, ıskalayabilir.
kendisine verilen tepkilerin aynısı taylan antalyalı'ya da verilmişti. bugün galatasaray orta sahasını ayakta tutan, şu takımda fark yaratan adam taylan. aynı kişiler ne düşünüyor taylan hakkında? göremedik, tahmin edemedik acayip gelişti mi diyorlar? mesele iki maçta olumluyu-olumsuzu görmek değil; sabretmek, destek vermek (tabi böyle özverili, formanın değerini bilen adamlara)
taylan gömüldüğü zamanki entry'lerimde ve çevremde konuştuğumda her zaman dediğim gibi, bazı oyuncular yaşlarından bağımsız olarak bir anda patlama yapabilirler. sadece beklemek, ufak tefek hatalarına sabretmek gerek. taylan, oğulcan, emre akbaba, emre kılınç bu formanın değerini ciddi anlamda bilen tipte oyuncular. sahada her şeylerini verdiklerine ve potansiyelleri olduklarına göre biraz daha beklemekten zarar değil fayda gelecektir.
