17
marcao herhangi bir takımın futbolcusuna yapmış olsa var'da cıvığı çıkana kadar incelenip verilecek,
sivasspor, galatasaray ile maçlarından önce "bize hiç penaltı verilmeldi" diye ağlamış olsa var'a bakılmadan verilecek,
beşiktaşlı bir futbolcuya yapılsa soğukkanlı bir şekilde verilecek,
fenerliye yapılsa hareket bitmeden penaltı noktasına depar atılacak,
trabzonspor'un "milliyetçilik" edebiyatına göre işlem yapılacak,
anadolu takımları arasındaki maçlarda da eyyama göre verilecek penaltıdır.
ingiltere'de penaltı değildir, ligimizde sadece galatasaray'a penaltı değildir.
bunlarla beraber, dünkü* pozisyonun çok daha hafiflerine sadece "temas" vurgusuyla, top auta çıktıktan/çıkmak üzere olduktan, pozisyonlar tamamen kaybolduktan sonra gerçekleşmiş temaslarda galatasaray aleyhine defalarca penaltılar çalınmış, maçların seyri galatasaray aleyhine değiştirilmiş veya koparılmıştır. aklıma gelen ilk örnekler 2 kasım 2018 galatasaray fenerbahçe maçı muslera-isla pozisyonu, 8 mart 2020 sivasspor galatasaray maçı seri-fernando pozisyonu, 5 temmuz 2020 galatasaray trabzonspor maçı donk-sorloth pozisyonu.
bizim oyuncularımız en ufak temasta kendi atma, yerlerde yuvarlanma, çığlıklar atma şovlarına girmediği için de çok daha sert temaslarda lehimize verilmeyen penaltılar da vardır. 22 eylül 2019 yeni malatyaspor galatasaray maçında andone'nin kaleciden tekme yediği ama ayakta kaldığı için tartışılmayan, normalde biz 1-0 öndeyken kırmızı kart ve penaltıyla sonuçlanması gereken bir pozisyon vardı ve bu maçta 89.dakikada bize yapılan faul rakibe verildi, serbest atışın devamı kalemizde gol oldu, maç 1-1 bitti.
operasyon çocuğu bazı hakemler, galatasaray'a karşı oluşturulan algıdan güç alarak; doğru da olsa lehimizde karar vermekte zorlanıyor. lehimize verdikleri doğru kararlardan sonra rakibe de bir şey uydurup dengelemeye çalışıyorlar. bize karşı eyyamı bile orantısız yapıyorlar. 21 haziran 2020 galatasaray gaziantep fk maçı art niyetin ve operasyon çocukluğunun net bir örneği. dün de, muğdat-linnes pozisyonunu tespit edip penaltı verdirdiği için ikincide incelemeyi bize hak görmedi var hakemleri... ki yabancı olmadığımız hatta en sevdiğimiz! operasyon çocuklarından bir tanesiydi.
dünkü pozisyonda var'a bakılmamasından sonra 8 aralık 2018 galatasaray çaykur rizespor maçı son dakikasındaki linnes-abdullah pozisyonu aklıma geldi. o müdahale eyyama bile konu olmaması gereken çok net bir penaltıydı ama var'a gidilmemişti. o rizespor maçı ile dünkü kayserispor maçının senaryosu da benzer şekilde gerçekleşti. iyi oynadığımız ancak takım olarak saçma sapan hatalarla beraberliğe gelen maçlar ve penaltılara kadar hakemlik bir durum da yok. o sene şampiyon olmuştuk. umarım en sonu da benzer olur.
edit 2: ben pozisyonun futbolun sertliği içinde olduğu fikrindeydim ancak kafama takıldı tekrar izledim. arkadan ve bacaktan nizami olmayan iki tane şarj var (biz yapsak buradan fırsatı kaçırmazlar). ayrıca bu başlığın amacının sadece penaltı değil; galatasaray'a karşı oluşturulan algı, hak gaspları ve bunun karşısında gerek yönetimler gerek taraftarlar olarak gereğinden fazla pasif kaldığımıza dikkat çekmek olduğunu ve çok önemli bir başlık olduğunu düşünüyorum.
sivasspor, galatasaray ile maçlarından önce "bize hiç penaltı verilmeldi" diye ağlamış olsa var'a bakılmadan verilecek,
beşiktaşlı bir futbolcuya yapılsa soğukkanlı bir şekilde verilecek,
fenerliye yapılsa hareket bitmeden penaltı noktasına depar atılacak,
trabzonspor'un "milliyetçilik" edebiyatına göre işlem yapılacak,
anadolu takımları arasındaki maçlarda da eyyama göre verilecek penaltıdır.
ingiltere'de penaltı değildir, ligimizde sadece galatasaray'a penaltı değildir.
bunlarla beraber, dünkü* pozisyonun çok daha hafiflerine sadece "temas" vurgusuyla, top auta çıktıktan/çıkmak üzere olduktan, pozisyonlar tamamen kaybolduktan sonra gerçekleşmiş temaslarda galatasaray aleyhine defalarca penaltılar çalınmış, maçların seyri galatasaray aleyhine değiştirilmiş veya koparılmıştır. aklıma gelen ilk örnekler 2 kasım 2018 galatasaray fenerbahçe maçı muslera-isla pozisyonu, 8 mart 2020 sivasspor galatasaray maçı seri-fernando pozisyonu, 5 temmuz 2020 galatasaray trabzonspor maçı donk-sorloth pozisyonu.
bizim oyuncularımız en ufak temasta kendi atma, yerlerde yuvarlanma, çığlıklar atma şovlarına girmediği için de çok daha sert temaslarda lehimize verilmeyen penaltılar da vardır. 22 eylül 2019 yeni malatyaspor galatasaray maçında andone'nin kaleciden tekme yediği ama ayakta kaldığı için tartışılmayan, normalde biz 1-0 öndeyken kırmızı kart ve penaltıyla sonuçlanması gereken bir pozisyon vardı ve bu maçta 89.dakikada bize yapılan faul rakibe verildi, serbest atışın devamı kalemizde gol oldu, maç 1-1 bitti.
operasyon çocuğu bazı hakemler, galatasaray'a karşı oluşturulan algıdan güç alarak; doğru da olsa lehimizde karar vermekte zorlanıyor. lehimize verdikleri doğru kararlardan sonra rakibe de bir şey uydurup dengelemeye çalışıyorlar. bize karşı eyyamı bile orantısız yapıyorlar. 21 haziran 2020 galatasaray gaziantep fk maçı art niyetin ve operasyon çocukluğunun net bir örneği. dün de, muğdat-linnes pozisyonunu tespit edip penaltı verdirdiği için ikincide incelemeyi bize hak görmedi var hakemleri... ki yabancı olmadığımız hatta en sevdiğimiz! operasyon çocuklarından bir tanesiydi.
dünkü pozisyonda var'a bakılmamasından sonra 8 aralık 2018 galatasaray çaykur rizespor maçı son dakikasındaki linnes-abdullah pozisyonu aklıma geldi. o müdahale eyyama bile konu olmaması gereken çok net bir penaltıydı ama var'a gidilmemişti. o rizespor maçı ile dünkü kayserispor maçının senaryosu da benzer şekilde gerçekleşti. iyi oynadığımız ancak takım olarak saçma sapan hatalarla beraberliğe gelen maçlar ve penaltılara kadar hakemlik bir durum da yok. o sene şampiyon olmuştuk. umarım en sonu da benzer olur.
edit 2: ben pozisyonun futbolun sertliği içinde olduğu fikrindeydim ancak kafama takıldı tekrar izledim. arkadan ve bacaktan nizami olmayan iki tane şarj var (biz yapsak buradan fırsatı kaçırmazlar). ayrıca bu başlığın amacının sadece penaltı değil; galatasaray'a karşı oluşturulan algı, hak gaspları ve bunun karşısında gerek yönetimler gerek taraftarlar olarak gereğinden fazla pasif kaldığımıza dikkat çekmek olduğunu ve çok önemli bir başlık olduğunu düşünüyorum.