370
kafa olarak, kadro olarak ve oyun olarak iyi hazırlanan fatih terim'in maç anındaki anlık dikkat dağınıklığının* maalesef pahalıya patladığı maçtır. puan kaybını sadece bununla açıklamıyorum ama evet vesile olan bir andır.
oyuncu değişiklikliğinin ve değiştirilen oyuncuların tek tek hatalı olup olmadığı çok onemli bir mevzu değil. zaten eldeki futbolcular belli. ancak üç oyuncu değişikliğinin aynı anda yapılmasının sebebi nedir? bu kadar radikal değişikliğe gidilmesine sebebiyet verecek bir durum yoktu. takımda değişiklik penaltıyla kazanılan golden once de ihtiyactı zaten. ancak üç oyuncu değişikliğinin aynı anda olması (devre arasında da değil) takımda anlık dağılma yaratacağını, organik devamlılığı bozacağını, hemen butun saha içi etkileşimlerinin bundan etkileneceğini tahmin etmek zor olmasa gerek.
değişikliklerin hemen ardından da basit bir yerleşim hatası ile gol geldi. iki merkez oyuncusu* kanatta oyuncu baskısına gitti ve merkezi boşalttı. o anda stoperlerin o bölgeyi işaret edip gönderecek kimseyi bulamamaları kötü bir andı. tam oyuna yeni girmiş oyuncuların alan ve adam paylaşımları konusunda yerleşememiş olduğu bir takım hatasıydı. şanssızlıktı ama başa geldi.
peki, kafa olarak iyi hazırlanmış dediğim fatih terim bu gevşekliği neden yapmış olabilir? muhtemelen, oyuncu eksiklikleri nedeniyle zor şartlarda hazırladığı takımının pozisyon üstünlüğünü elinde tuttuğu bir maçta golün bir türlü gelmeyişinin yarattığı stres büyüktü. rakibin direncinin artacağını bekliyordu ve beraberlik kokusu gelmeye başlamıştı. bu durumda penaltı ile gelen gol ve kırmızı kart gereğinden fazla bir rahatlama yaratmış olabilir. aynı ruh hali ile rakibe yansıtma yapıp, hem yenik duruma düşen hem eksik kalan rakibin direncinin tamamen kıralacağını ve hızlı karşılık veremeyeceğini düşünmüş olabilir. muhtemelen maçın bittiğini düşündü. (aynı şekilde sözlükte de maç 0-0 iken, gelen golden sonra kayseri geri dönüş yapamaz haleti-ruhiyesi hakimdi.) bu sırada aynı anda yapılacak üç oyuncu değişikliğinin de rahatlıkla yerleşeceğini ümit etmiş olmalı.
ancak that's the football.
açıkçası fatih terim bu tarz şeyleri dördüncü döneminde birçok sefer yaptı. aksine üçüncü dönemini hatırlıyorum, özellikle oyuncu değişikliklerini. doğru ya da yanlış oyuncu değişikliklerini takım dengesini bozmadan yapardı. takım formasyonu ile oynadığı zaman bile iki oyuncu değişikliği üç beş dakika ara ile olurdu. ilk değişikliğin takıma uyumlanmasını bekler sonra diğer değişikliğini yapardı. tabii ki "kesinlikle olmaz, kural olarak ölümcül hatadır" demiyorum. işe yarayacağı senaryolar da vardır ama böyle giden bir maçta ve o anda üç oyuncu değişikliği ile "şanssızlığa" kendi eliyle fırsat yaratmıştır. olan da olmuştur.
oyuncu değişiklikliğinin ve değiştirilen oyuncuların tek tek hatalı olup olmadığı çok onemli bir mevzu değil. zaten eldeki futbolcular belli. ancak üç oyuncu değişikliğinin aynı anda yapılmasının sebebi nedir? bu kadar radikal değişikliğe gidilmesine sebebiyet verecek bir durum yoktu. takımda değişiklik penaltıyla kazanılan golden once de ihtiyactı zaten. ancak üç oyuncu değişikliğinin aynı anda olması (devre arasında da değil) takımda anlık dağılma yaratacağını, organik devamlılığı bozacağını, hemen butun saha içi etkileşimlerinin bundan etkileneceğini tahmin etmek zor olmasa gerek.
değişikliklerin hemen ardından da basit bir yerleşim hatası ile gol geldi. iki merkez oyuncusu* kanatta oyuncu baskısına gitti ve merkezi boşalttı. o anda stoperlerin o bölgeyi işaret edip gönderecek kimseyi bulamamaları kötü bir andı. tam oyuna yeni girmiş oyuncuların alan ve adam paylaşımları konusunda yerleşememiş olduğu bir takım hatasıydı. şanssızlıktı ama başa geldi.
peki, kafa olarak iyi hazırlanmış dediğim fatih terim bu gevşekliği neden yapmış olabilir? muhtemelen, oyuncu eksiklikleri nedeniyle zor şartlarda hazırladığı takımının pozisyon üstünlüğünü elinde tuttuğu bir maçta golün bir türlü gelmeyişinin yarattığı stres büyüktü. rakibin direncinin artacağını bekliyordu ve beraberlik kokusu gelmeye başlamıştı. bu durumda penaltı ile gelen gol ve kırmızı kart gereğinden fazla bir rahatlama yaratmış olabilir. aynı ruh hali ile rakibe yansıtma yapıp, hem yenik duruma düşen hem eksik kalan rakibin direncinin tamamen kıralacağını ve hızlı karşılık veremeyeceğini düşünmüş olabilir. muhtemelen maçın bittiğini düşündü. (aynı şekilde sözlükte de maç 0-0 iken, gelen golden sonra kayseri geri dönüş yapamaz haleti-ruhiyesi hakimdi.) bu sırada aynı anda yapılacak üç oyuncu değişikliğinin de rahatlıkla yerleşeceğini ümit etmiş olmalı.
ancak that's the football.
açıkçası fatih terim bu tarz şeyleri dördüncü döneminde birçok sefer yaptı. aksine üçüncü dönemini hatırlıyorum, özellikle oyuncu değişikliklerini. doğru ya da yanlış oyuncu değişikliklerini takım dengesini bozmadan yapardı. takım formasyonu ile oynadığı zaman bile iki oyuncu değişikliği üç beş dakika ara ile olurdu. ilk değişikliğin takıma uyumlanmasını bekler sonra diğer değişikliğini yapardı. tabii ki "kesinlikle olmaz, kural olarak ölümcül hatadır" demiyorum. işe yarayacağı senaryolar da vardır ama böyle giden bir maçta ve o anda üç oyuncu değişikliği ile "şanssızlığa" kendi eliyle fırsat yaratmıştır. olan da olmuştur.