3514
3 sezonluk galatasaray başkanlığı dönemi bir tarafa, yalnızca ünal aysal'ın seçildiği seçimli genel kurulun olduğu sezonun dönemi başlı başına hatalarla doludur. bu sezondaki akıllara zarar kadro planlaması, garip oyuncu transferleri ve ayrılıklar, rijkaard-hagi-bülent ünder gibi birbirinden alakasız teknik direktör tercihleri, adnan sezgin'den bir türlü vazgeçememesi gibi kötü olaylar yeterince başarısız olmaya yeter de artar bile. bununla birlikte, sportif ve yönetimsel başarı ve başarısızlıklar bir yana, türk telekom stadyumu'nun açılışındaki olaylar sonrasındaki tavırları bile en hafif tabirle bir galatasaray başkanına yakışmamıştır. en son kameralarla beraber dönemin başbakanını protesto edenleri tespit ettirip gereğini yaptıracaktı. ne oldu acaba merak ettim, bir netice alabildi mi...
ancak yiğidi öldürüp, hakkını verelim. başarıyla gerçekleştirdiği çok kritik bir şey vardı: sportif aş ve futbol aş'yi birleştirmek. diğer tüm icraatlerini eleştirir, yerden yere vururuz. neredeyse hepsine katılırım da. ancak 2010 yılındaki şirket birleşimlerinin sıkıntısız şekilde birleşmesi kendisinin gayretleri doğrultusunda olmuştur.
adnan polat'ın haricinde genel olarak söylemem gereken bir şey varsa, o da son 25 senede herhangi bir galatasaray başkanı konusunda olumlu yönde hemfikir kaldığımız isim olmaması epey düşündürücü ve endişe vericidir. alp yalman, faruk süren, mehmet cansun, özhan canaydın, adnan polat, ünal aysal, duygun yarsuvat, dursun özbek ve mustafa cengiz'in başkanlık yaptığı bu dönemde taraftarlar herhangi bir isimde başarılı anlamda mutabık kalamıyor. birinin övüp sevdiği ismi öteki taraftarımız epey başarısız ve kötü yad edebiliyor.
ancak yiğidi öldürüp, hakkını verelim. başarıyla gerçekleştirdiği çok kritik bir şey vardı: sportif aş ve futbol aş'yi birleştirmek. diğer tüm icraatlerini eleştirir, yerden yere vururuz. neredeyse hepsine katılırım da. ancak 2010 yılındaki şirket birleşimlerinin sıkıntısız şekilde birleşmesi kendisinin gayretleri doğrultusunda olmuştur.
adnan polat'ın haricinde genel olarak söylemem gereken bir şey varsa, o da son 25 senede herhangi bir galatasaray başkanı konusunda olumlu yönde hemfikir kaldığımız isim olmaması epey düşündürücü ve endişe vericidir. alp yalman, faruk süren, mehmet cansun, özhan canaydın, adnan polat, ünal aysal, duygun yarsuvat, dursun özbek ve mustafa cengiz'in başkanlık yaptığı bu dönemde taraftarlar herhangi bir isimde başarılı anlamda mutabık kalamıyor. birinin övüp sevdiği ismi öteki taraftarımız epey başarısız ve kötü yad edebiliyor.