383
eski iett şoförü ve hileli sucuk satan reyiz ile üniversitede birkaç ekonomi dersi almış damadın bir türlü anlayamadığı bir durum var. türkiye'de ihracatın ithalata bağlılık oranı %60'larda. en büyük ihracat kalemlerinden biri olan demir çelik ve dolayısıyla araç sektörünü ele alırsanız bu oran %77'lerde. her bir 100 dolarlık ihracat için 77 dolar ithalat yapman gerekiyor. ülkede enerji, transportasyon, hammadde gibi bütün ana kalemler döviz cinsiyle alınıyor ve ölçülüyor. kurun etki ettiği en büyük kısım emek sermayesi=işçilik. işçilik ise bir üretimin tekstil hariç olsa olsa %10-%15' ini kapsar. bu sebeplerden dolayı düşük tl size ihracatta bir yere kadar avantaj sağlıyor, götürdüğü getirdiğinden fazla oluyor.
bu döviz artışı otomatikman ülkeye enflasyon olarak geri dönüyor; faiz enflasyon ilişkisi akıllara zarar ve iktisat bilimine karşı gelecek şekilde ilişkilendirildiği için ve tcmb emirle hareket ettiği için dolarizasyonu arttırıyor, halk fakirleştikçe fakirleşiyor, alım gücü çılgınlar gibi düşüyor.
şahsi fikrim en azından danışmanlarının bu rekabetçi=zayıf tl yalanına çok inanmamakla beraber bir hikaye anlatma gerekliliği hissetmesinden dolayı ortaya atılmış bir durum gibi geliyor. ülkenin hiçbir şekilde yönetilememesinin bir bahanesi gibi.
yazık bu ülkeye ve insanlarına. tl'nin gerçekten bunu hak etmediğini düşünüyorum.
bu döviz artışı otomatikman ülkeye enflasyon olarak geri dönüyor; faiz enflasyon ilişkisi akıllara zarar ve iktisat bilimine karşı gelecek şekilde ilişkilendirildiği için ve tcmb emirle hareket ettiği için dolarizasyonu arttırıyor, halk fakirleştikçe fakirleşiyor, alım gücü çılgınlar gibi düşüyor.
şahsi fikrim en azından danışmanlarının bu rekabetçi=zayıf tl yalanına çok inanmamakla beraber bir hikaye anlatma gerekliliği hissetmesinden dolayı ortaya atılmış bir durum gibi geliyor. ülkenin hiçbir şekilde yönetilememesinin bir bahanesi gibi.
yazık bu ülkeye ve insanlarına. tl'nin gerçekten bunu hak etmediğini düşünüyorum.