5158
ben bu adamın galatasaray'ını izlerken sahada ne yapmaya çalıştığımızı biliyordum aga. yani kızıyordum, zaman zaman "lan böyle oynar mı galatasaray" diyordum ama biliyordum. bir sistemimiz bir taktiğimiz beğenirsin, beğenmezsin ortaya koyduğumuz bir plan vardı ve izlerken o planı görebiliyorduk. "bak kanatlara yayılıyoruz", "topu rakibe bırakıyoruz bilerek ya kontratak ya da rakibi yorma peşindeyiz", "rakibin kanatları zayıf görünce bekler öne çıktı, sneijder kendini arkaya atıp oyun kurmaya başladı, kanat bindirmeleri kolluyoruz" gibi gibi... oyunu çözmek zevkli oluyordu.
o gittiğinden beri -tudor'un ilk haftalarını saymazsak- ne oynadığımızı, planımızın ne olduğunu bilmiyorum. bir tek önde baskı kurunca "galiba önde pres yapıyoruz" diyorum o kadar.
bir de futbolculuk kariyere başarılarla dolu olan, teknik direktör olarak premier lig, serie a şampiyonlukları yaşamış bir teknik direktörü ilk maçında tribünler "imparator fatih terim" diye karşıladı. trip atmadı, küsmedi. "onlar taraftar değil, seyirci" falan demedi, işine baktı.
o gittiğinden beri -tudor'un ilk haftalarını saymazsak- ne oynadığımızı, planımızın ne olduğunu bilmiyorum. bir tek önde baskı kurunca "galiba önde pres yapıyoruz" diyorum o kadar.
bir de futbolculuk kariyere başarılarla dolu olan, teknik direktör olarak premier lig, serie a şampiyonlukları yaşamış bir teknik direktörü ilk maçında tribünler "imparator fatih terim" diye karşıladı. trip atmadı, küsmedi. "onlar taraftar değil, seyirci" falan demedi, işine baktı.