• 284
    galatasaray‘i çok beğendiğim maç. son dakikalar da dahil.

    - galatasaray takım olmuş. gerçekten iyi oyuncu topluluğu ötesinde takımdaşlık duygusu ilk defa göze çarpıyor. hatayı kim yaparsa yapsın öbürü topu kovalıyor, adamını tutuyor vs. marcao, henüz toparlanan luyindama’nın arkasını kolluyor. falcao gibi bir marka, taylan’dan sıyrılan adamı omuzuna alıp sıkıştırıyor deparla. yahu diagne sıfıra inip asistin pasını yoktan çıkardı, diagne! yıllardır bu takımda isyan eden adam yok diyorduk. şu an belhanda dahil isyan eden, isteyen tavırdalar. mobil uygulamada da görüyoruz dostluk ortamını. bası dostlarımız belki bu cümlede bana kızacak; ama bu atmosferde arda turan’ın etkisi olduğuna inanıyorum. takımın ihtiyacı olan camia menşeili ve kariyerli lider tavrına bürünmüş gibi. fatih terim boşa ısrar etmemiş. sadece arda değil; görünen o ki falcao da ağır abi haline gelmiş. sahada sürekli birilerine komut verirken ve dert anlatırken görüyoruz. eskiden topsuz alanda kadraja girince daha ziyade maçı takip ederken görüyorduk.
    - marcao alev almış durumda. geçen sene sezona müthiş konsantresiz başlamıştı. bu sene kaleci konsantrasyonuyla giriyor pozisyonlara. 0 hata lüksü varmışçasına oynuyor. ceza sahası içini özellikle hava toplarında sahiplenmiş. sağ / sol stoper gibi değil de luyindama’nın arkasında libero gibi poziyon aldı çok pozisyonda. luyindama’nın hala hafiften aksaması ve kalede garanti bir muslera’nın olmaması defansif konsantrasyonu ekstra arttırmış takımda. ofans anlamında emre kılınç biraz daha oyuna ısınıp pas kalitesini arttırdığında, emre akbaba döndüğünde, etebo ısındığında ve arda turan maç eksiğini giderdiğinde transfersiz bile daha da yüksek tempo izleriz.
    - transfer demişken; taylan 8 numarayı harika oynuyor. ama 6 numara şart. futbolcuların şahsi patlama ve hırsları yorgunluğa döndükçe orta sahayı başakşehir hızlı geçmeye başladı. etebo ve diagne girdikten sonra dirildik ve 2’yi bulunca zaten topu onlara bıraktık. ama 90 dakika sertlik katacak birisi olursa hem diğerleri daha az yorulur hem de bu oyundan düşmeler azalır. 5 değişiklik düşünülürse de tempoyu 90 dakika istediğimiz gibi ayarlarız.

    fatih terim’in dediği gibi; gurur duyulacak bir takım geliyor.

    gidişat o ki bu sezon galatasaray maçlarında kırmızı kart ve penaltı bol olur. bu tempoya sadece lig başı değil, diğer dönemlerinde de cevap verecek kalitede takım yok ligde. o yüzden sertliğe başvuracaklar. elbette yenildiğimiz, formsuz olduğumuz, hakem katliamı yaşadığımız maçlar da olacak. ama yolun sonu aydınlık. yeter ki sakatlık ve huzursuzluk olmasın. kaosa lafım yok, kaos bizim habitatımız. kaossuz galatasaray başarısı azdır.*
App Store'dan indirin Google Play'den alın