273
kalite kazandı
galatasaray maça istekli ve kontrollü başladı. başakşehir'e alan bırakmadan, defans çizgisini önde kurarak maçı kazanmak istediğini gösterir bir oyun anlayışı ortaya koydu.
demba ba'nın yaptırdığı penaltı ile 0-1 öne geçtikten sonra ise maç ortada gitmeye başladı.
dakikalar geçtikçe başakşehir daha fazla önde bastı.
böyle olunca da maç sonuna enerjilerini daha erken tüketecekleri belliydi.
galatasaray hücumda top tutamama başladı.
özellikle ikinci yarının ilk on beş dakikası başakşehir galatasaray'ı kendi sahasında oynamaya zorladı.
galatasaray top tutamıyordu, oyunu açmakta zorlanıyordu.
kontra atak oynamak için gerekli olan hızlı kanat oyuncularına sahip olmayınca açık veren rakibi cezalandırmak kolay olmuyordu.
arda nispeten bir şeyler yapmaya çalışsa da, feghouli'nin hücuma hiç katkısı yoktu.
galatasaray'ın oyunu tutmak için değişikliğe ihtiyacı vardı ve yetmişte babel, etebo, mbaye girip; temposu ve enerjisi iyice düşen falcao, arda, feghouli çıktı.
bu değişikliklerden sonra galatasaray kaybettiği tempoyu tekrar bulmaya ve daha diri ataklar yapmaya başladı.
kontra ataklarla ciddi pozisyonlar üretildi.
mbaye kaçırdı, babel kaçırdı, ancak sonunda belhada güzel bir gol atarak takımı rahatlattı.
bu golden sonra başakşehir iyice açıldı, daha fazla alan bıraktı ancak galatasaray farkı açacak sprinter oyuncuları bulamadı.
maçın adamı: taylan antalyalı & younes belhanda
bir önceki maçta çok eleştirdiğimiz ve ciddiyetsiz hareketleriyle takıma zarar verdiğini söylediğimiz younes belhanda, bu maçta nredeyse kusursuz bir oyun oynadı. hem rakibi karşıladı, hem de ayağına gelen topları olumlu kullandı ve oyununu güzel bir golle süsledi.
taylan ise, galatasaray kariyerinin şimdiye dek en iyi oyununu oynadı diyebiliriz. fiziksel gücü, temposu zaten galatasaray'ın çok ihtiyacı olan orta saha dinamizmini veriyorken, saha görüşü ve ayağının düzgün olması sayesinde harika paslar atarak oyunu açtı. elit seviyede bir maç çıkardı.
eksikler: hızlı çıkamayan kanatlar ve ön alan baskısı yapamama
galatasaray bu maçı 0-2 kazanmış olsa da, eğer elinde biraz daha patlayıcı ve sprinter kanatlar olsaydı muhtemelen çok daha farklı bir skor oluşabilirdi. başakşehir'in verdiği açıkların tam olarak cezalandırıldığını söylemek mümkün değil.
maçın hakemi: atilla karaoğlan
açıkçası beklentilerimin üzerinde bir maç yönetti. gördüğünü çaldı. eyyam yapmadı.
penaltıyı doğrudan göremese de var ile doğru kararı verdi.
oyunu sıkça durdurmadı. faulleri de atlamadı.
son zamanlarda izlediğim en iyi türk hakemi performansıydı.
performans puanlama:
fatih: 7
omar: 6
luyindama: 6
marcao: 7.5
saracchi: 6
taylan: 8
belhanda: 8
emre: 7
arda: 6
feghouli: 5
falcao: 6
linnes: 6
etebo: 5 5
babel: 6
mbaye: 5
ömer: ?
galatasaray maça istekli ve kontrollü başladı. başakşehir'e alan bırakmadan, defans çizgisini önde kurarak maçı kazanmak istediğini gösterir bir oyun anlayışı ortaya koydu.
demba ba'nın yaptırdığı penaltı ile 0-1 öne geçtikten sonra ise maç ortada gitmeye başladı.
dakikalar geçtikçe başakşehir daha fazla önde bastı.
böyle olunca da maç sonuna enerjilerini daha erken tüketecekleri belliydi.
galatasaray hücumda top tutamama başladı.
özellikle ikinci yarının ilk on beş dakikası başakşehir galatasaray'ı kendi sahasında oynamaya zorladı.
galatasaray top tutamıyordu, oyunu açmakta zorlanıyordu.
kontra atak oynamak için gerekli olan hızlı kanat oyuncularına sahip olmayınca açık veren rakibi cezalandırmak kolay olmuyordu.
arda nispeten bir şeyler yapmaya çalışsa da, feghouli'nin hücuma hiç katkısı yoktu.
galatasaray'ın oyunu tutmak için değişikliğe ihtiyacı vardı ve yetmişte babel, etebo, mbaye girip; temposu ve enerjisi iyice düşen falcao, arda, feghouli çıktı.
bu değişikliklerden sonra galatasaray kaybettiği tempoyu tekrar bulmaya ve daha diri ataklar yapmaya başladı.
kontra ataklarla ciddi pozisyonlar üretildi.
mbaye kaçırdı, babel kaçırdı, ancak sonunda belhada güzel bir gol atarak takımı rahatlattı.
bu golden sonra başakşehir iyice açıldı, daha fazla alan bıraktı ancak galatasaray farkı açacak sprinter oyuncuları bulamadı.
maçın adamı: taylan antalyalı & younes belhanda
bir önceki maçta çok eleştirdiğimiz ve ciddiyetsiz hareketleriyle takıma zarar verdiğini söylediğimiz younes belhanda, bu maçta nredeyse kusursuz bir oyun oynadı. hem rakibi karşıladı, hem de ayağına gelen topları olumlu kullandı ve oyununu güzel bir golle süsledi.
taylan ise, galatasaray kariyerinin şimdiye dek en iyi oyununu oynadı diyebiliriz. fiziksel gücü, temposu zaten galatasaray'ın çok ihtiyacı olan orta saha dinamizmini veriyorken, saha görüşü ve ayağının düzgün olması sayesinde harika paslar atarak oyunu açtı. elit seviyede bir maç çıkardı.
eksikler: hızlı çıkamayan kanatlar ve ön alan baskısı yapamama
galatasaray bu maçı 0-2 kazanmış olsa da, eğer elinde biraz daha patlayıcı ve sprinter kanatlar olsaydı muhtemelen çok daha farklı bir skor oluşabilirdi. başakşehir'in verdiği açıkların tam olarak cezalandırıldığını söylemek mümkün değil.
maçın hakemi: atilla karaoğlan
açıkçası beklentilerimin üzerinde bir maç yönetti. gördüğünü çaldı. eyyam yapmadı.
penaltıyı doğrudan göremese de var ile doğru kararı verdi.
oyunu sıkça durdurmadı. faulleri de atlamadı.
son zamanlarda izlediğim en iyi türk hakemi performansıydı.
performans puanlama:
fatih: 7
omar: 6
luyindama: 6
marcao: 7.5
saracchi: 6
taylan: 8
belhanda: 8
emre: 7
arda: 6
feghouli: 5
falcao: 6
linnes: 6
etebo: 5 5
babel: 6
mbaye: 5
ömer: ?