1959
15 milyon euro gibi bir bedelle satılması ( bahsedilen rakamlar doğruysa ) ffp çıkmazı, oyuncunun sözleşmesinin son senesinde olması, güçlü ve formda olduğunda çok iyiyken, kilo problemi yaşamaya müsait fizik özellikleri ve hava topu etkinliğinin zayıf olması gibi negatif özellikleri üzerinden mantıklı bulunabilir.
bunun yanında gösterdiği gelişim, sol ayaklı ve ayağını çok iyi kullanabilen, genç ve daha yüksek rakamlara satılabilirliği olan bir oyuncu olması, transfer sezonunun sonuna yaklaşılması gibi sebeplerle muhtemel transferine bu rakamlarla olumsuz da yaklaşılabilir.
benim temelde itiraz ettiğim nokta ( eğer bu rakamlar doğruysa ) bizim marcao'yu satma gibi bir planımız var mıydı? yoksa yine bir transfer sezonunun sonuna geldiğimizde, elimizde kalan son hamle olarak bir mecburiyet, bir panik transferi içinde miyiz?
marcao'nun satılabilirliği planlanmışsa ya da bu risk önceden satın alınmışsa, çok uygun bedellere transferleri gerçekleşen kamil jozwiak, kaan ayhan ya da al-sat dengesi probleminden vazgeçtiğimiz söylenen moder gibi transferleri çok önceden ve düşük maliyetle bitirebilir miydik? marcao'nun bahsedilen ve yeterli görülmeyen satış rakamları bile bu transferleri üzerine para artacak şekilde gerçekleştirebilirdi gibi görünüyor.
temel problemimizin, bütün olumsuz koşullarında bilincinde plansızlık olduğunu düşünüyorum. kimi satacağımızı, kimi alacağımızı planlayamıyoruz. hamlelerimiz mecburiyetten oluyor ve bu mecburiyeti saklamakta da çıldırtan bir biçimde asla başarılı olamıyoruz.
ne yazık ki bizim dünyamızda su da akıp her zaman yerini bulmuyor.
bunun yanında gösterdiği gelişim, sol ayaklı ve ayağını çok iyi kullanabilen, genç ve daha yüksek rakamlara satılabilirliği olan bir oyuncu olması, transfer sezonunun sonuna yaklaşılması gibi sebeplerle muhtemel transferine bu rakamlarla olumsuz da yaklaşılabilir.
benim temelde itiraz ettiğim nokta ( eğer bu rakamlar doğruysa ) bizim marcao'yu satma gibi bir planımız var mıydı? yoksa yine bir transfer sezonunun sonuna geldiğimizde, elimizde kalan son hamle olarak bir mecburiyet, bir panik transferi içinde miyiz?
marcao'nun satılabilirliği planlanmışsa ya da bu risk önceden satın alınmışsa, çok uygun bedellere transferleri gerçekleşen kamil jozwiak, kaan ayhan ya da al-sat dengesi probleminden vazgeçtiğimiz söylenen moder gibi transferleri çok önceden ve düşük maliyetle bitirebilir miydik? marcao'nun bahsedilen ve yeterli görülmeyen satış rakamları bile bu transferleri üzerine para artacak şekilde gerçekleştirebilirdi gibi görünüyor.
temel problemimizin, bütün olumsuz koşullarında bilincinde plansızlık olduğunu düşünüyorum. kimi satacağımızı, kimi alacağımızı planlayamıyoruz. hamlelerimiz mecburiyetten oluyor ve bu mecburiyeti saklamakta da çıldırtan bir biçimde asla başarılı olamıyoruz.
ne yazık ki bizim dünyamızda su da akıp her zaman yerini bulmuyor.
