• 205
    #187677 nolu entrymizde galatasaray futbol takımını ve yarattığı yankılardan bahsetmiştik. şimdi version 2.0 dayız.

    tehlikenin farkındalar.

    evet sezon öncesi yapılan transferler, rijkaard'ın galatasaray'ın başına geçmesi ve çok başarılı sonuçların alınması ile, yandaş medyanın başlattığı galatasaray'ı sündürme politikası devre arası transfer döneminde galatasaray'ın yaptığı muhteşem transferler ile devam etmektedir. nasıl başladı herşey? aziz yıldırımın 3 sene üst üste şampiyonluk sözü ile. emir verilmiş tüm kurmaylar bu planın işlemesi dahilinde çalışmaya başlamıştı. bu çalışmalar hala devam etmekte. galatasaray kulubu oluşturmaya çalıştığı büyük galatasaray projesinde bir kanatta eksik kaldı sadece, " medya "...

    dünyaca ünlü bir teknik adamı takımın başına getiren galatasaray, bu doğrultuda yaptığı büyük transferler ile hem herkesi dumura uğratmış, hemde teknik kadronun eline çok güzel bir malzeme vermiştir. ama tek eksik kalan taraf türk spor basınını yanına alamaması kalmıştır. yandaş medyanın tamamı galatasaray'ın sürekli üzerine gelmekte, yıldız oyuncularını karalama kampanyaları ile sündürmeye çalışmakta, olası bir başarının önüne geçmeye uğraşmaktadırlar. bu politikalar zaman zaman sonuç vermiş, ama galatasaray'ı yere düşürememiştir.

    evet onlar tehlikenin farkındalar, onlar galatasaray'ın gücünü zaten biliyorlardı, üzerine birde jô, neill ve dos santos eklenince iyice panik oldular ve daha takımı tam anlamıyla izlemeden saldırı harekatına başladılar. çünkü onların taraf olduğu takımlar galatasaray'ın gerisinde kalmış, galatasaray gücüne güç katarken onlar sadece izlemekle yetinmişlerdi. ne yapmak lazımdı? basın yoluyla galatasaray'ın üzerine gelmekten başka yapılacak hiç birşey yoktu. onlarda öyle yapmaya devam ettiler. çünkü korkuyorlardı, alınan futbolcuların isimlerinden, kariyerlerinden, tüm dünyada yarattıkları etkiden.

    bizler kızgınlıkla bu olanları izliyoruz şu günlerde, ama ben diyorum ki kızma galatasaraylı! gurur duy. çevreki bu panik havasından, bu tedirginlikten haz duy. onların çaresiz çırpınışlarını izle ve bundan zevk al, tıpkı bu adamların teker teker performanslarını gösterecekleri zaman alacağın zevk gibi. aslan tepe'de 52bin taraftarının önünde, şampiyonlar ligi maçlarını izlerken alacağın zevk gibi zevk al.

    şimdi arkana yaslanıp izleme vakti. çaresizliklerini, korkularını izleme vakti. türk spor basını mı? zerre umrumda değil. sergen yalçın mı? rıdvan mı? ya da adları herneyse, beni onlar ve dedikleri hiç mi hiç ilgilendirmiyor. bir tek gün oturup zevkle okuyacağım o gazeteleri, ali sami yen'in ortasında taraftarına saatini soran adnan polat'ın fotoğrafını yayınladıkları gün.

    o zaman biz buradan yazacağız onların köşelerinde yazdıkları gibi, ama bizim sözlerimiz onların ki kadar değersiz olmayacak, bu sefer biz soracağız buradan.

    " tüm türkiye saat kaç? "
App Store'dan indirin Google Play'den alın