25084
(bkz: 12 eylül 2020 galatasaray gaziantep fk maçı)'nda, okudugum cogu yorumun aksine ve galibiyete ragmen beni sezon adina endiselendirmeye devam ettiren bir 90 dakika cikaran takim. iyimser olma taraftariyim, ama genel okumam galatsaray camiasinin genelde skora aldandigi yonunde.
maci izleyince ve sonrasinda verilere ve isi haritalarina bakinca galatasaray'in (bkz: #2968768)'da yazdigim beklentime cok cok yakin bir duzenle oynadigini gordum. yanildigim nokta suydu: ben emre kilinc'i arda'nin veya feghouli'nin yerinde bekliyordum, terim ise cok mantikli bicimde emre kilinc'i sol ice cekerek yazidaki iki 10'lu takimi tercih etti. bu mac ozelinde ve bu sartlarda bunun dogru tercih oldugunu soyleyebiliriz. diger yandan macin genelinde uzun vadeye yonelik soru isaretleri de dogdu.
iyileri herkes yaziyor, cok lazimmis gibi bazi negatifleri de ben yazayim:
0) en onemlisi: gaziantep onde oynadi, daha onemlisi de onde oynamayi beceremedi. erken bir golle geriye dustuler. preslerinin siddeti ve savunmanin uyumu hayli dusuktu: ki bu emre kilinc'in golunde net bir sekilde goruldu. temassiz tek verkacla kaleye 30 metre uzakta karsi karsiya kaldi emre. ucuncu golde de rakibin komedi bir savunma cizgisi olusturmasi sonucu falcao bombos karsi karsiya kaldi. yani bence galatasaray bu maci sokup almak zorunda kalmadi- sadece cok kotu degildi ve rakibin ikramini kabul etti. ilk yari sonunda gaziantep stoperi kubilay aktas da oyundan cikti.
1) arda, feghouli, ve falcao'nun birlikte sahada oldugu bir takimin direncli rakiplere karsi oyunu tutabilme kapasitesini, gaziantep gibi vasat bir takima karsi bunu ne kadar uzun sure basarabildigiyle olcmek cok yanlis olmaz... 60 dakikayi zor cikaran bu 3 oyuncu uzerine kurulan hucum hatti oyunu gerekenden fazla rakibe teslim etti, galatasaray rakibin pres seviyesini artirabildigi dakikalarda ciddi zorlandi. bu uc oyuncu daha iyi olacaklar, form tutacaklar, ancak aynisi rakipler icin de gecerli. bana kalirsa arda/feghouli ikilisinden yalnizca birinin sahada olmasi yeterli- bu iki oyuncudan birlikte yararlanmaktansa ikisini donusumlu kullanip tempoyu ve eforu yukarida tutmak bence daha mantikli olacaktir.
2) taylan cok calisti, ikili mucadelelerde basarili oldu, ve 20+ macta oynayip verim saglayabilecek bir orta saha oyuncusu oldugunu gosterdi. iyi uzun paslar da atti, ki bundan bahsedildigini pek gormedim. ancak bana sampiyon olacak takimin 4-1-4-1'inin o kritik 1'i olabilecegi hissiyatini vermedi, bunun iki sebebi var:
- taylan'in pas gorusu oyunu yonlendirmesine yetmiyor- oyunu geriden oynamaya 25'inden sonra baslayan bir oyuncu icin normal olsa da tum sahayi okuyamamasi onemli kosulari iskalamasina yol aciyor. bu kosularin degerlendirilmesi inanilmaz onemli, zira galatasaray bunlari cok atacak oyunculara sahip degil.
- taylan savunmasini rakibe baski, birebir ikili mucadeleye girerek yapyior. o bolgede tek pivot olan oyuncularin takim savunmasina yaptigi katki ikili mucadeleyle kazandiklari toptan cok, pas arasi yaparak kazanilan toptan olculur (zira bu iyi bir pozisyon savunmasinin gostergesidir)
bu iki mesele galatasaray''in siklikla sahadaki seklini kaybetmesinde faktor oldu. pozitif anlamda taylan'in cok yararli olacagina dair isaretler alsak da, bunun daha cok pivot olmayan bir rolde olmasi gerektigine dair veriler bol.
3) oyuncu profilinin degismesi sonucu pas oyunundan vazgecilmesiyle birlikte belhanda yine takimin en verimli oyuncusu haline geldi. kilit paslar, mucadele, top kapma, gecisler derken sahada herseyi yapti. galatasaray'in su an zaten en kritik noktasi orta sahayken, ve gecen seneye kiyasla daha tempoya dayali bir futbol oynanacakken belhanda su an kadronun en onemli oyuncusu (zira neredeyse herkesin bir alternatifi var fakat belhanda'nin yok). diger yandan takimdan ilk gidecek oyuncu da belhanda! ustune ustluk giderken oyle ahim sahim bir bonservis de getirmeyecek: en basitinden, galatasaray'in belhanda'yi gonderdigi bonservise belhanda kalitesinde bir oyuncu almasi tek kelimeyle imkansiz. diger yandan oyuncu yillik 3.5 milyon euro kazaniyor, ve kontratinin son senesinde. dolayisiyla galatasaray'in 2-3m euro'luk bir bonservis teklifini dahi reddedebilecek bir durumu yok. bence sirayla olabilecek en iyi senaryolar soyle:
a) oyuncuya 4m euro ve uzeri bir teklif gelir, ve oyuncu satilir. sonuc: hazir bir oyuncu kaybedilip yerine kiralik, ya da hazir olmayan, ya da pismesi gereken bir oyuncu ancak alinabilir.
b) oyuncunun (asagi yukari) 3.5m euro'luk sozlesmesi 2m euro'ya dusurulerek bir sene daha uzatilir, ve seneye tekrar satisa cikarilir.
c) oyuncuya teklif gelmez, sozlesme yenilenmez, ve oyuncu sezon sonunda bonservissiz ayrilir.
kisacasi yakin zamanda takimin orta saha krizi daha da derinlesecege benziyor.
3) gencler belli ki henuz rotasyona girememis. bunun simdilik babel'i, jimmy'i elden cikarmaya yonelik bir sure dagilimi olmasini umuyorum, fakat beklentim bu isimlerden cok ogulcan, kerem, ali yavuz gibi isimleri hazir gormekti. belli ki bu daha surece yayilacak. beni endiselendiren kisim ise bu babel ve jimmy'nin bitmis oyuna agirlik koyamamalari oldu.
4) herkes gole odaklansa da fatih gol disinda 3 farkli pozisyonda daha hayli daginik gozuktu (bir hava topuna dengesiz cikti, cikardigi bir duran topu garip celdi, bir tane de topu ceza sahasi icine celdi - ve bana konsantrasyon konusunda problem yasayacagi izlenimini verdi, ki bu buyuk takim kaleciliginin farki ve kritik noktasi. ocak ayina kadar 2-3 macta fatih'in hatasiyla geri dusen galatasaray goruntusu beni sasirtmaz.
5) luyindama fiziksel olarak yetersiz gorundu- ki bu normal- ancak buna ek olarak gercekten cok sacma denebilecek, riskli hareketleri 2-3 kez yapti. acikcasi derdinin yalniz fiziksel eksigi olup olmadigindan cok emin olamadim. diger yandan takim marcao'ya inanilmaz derecede bagimli- oyle ki sakatlik/ceza durumunda galatasaray'in tepetaklak gitmesi beni hic sasirtmaz. marcao'nun da sezon icinde sozlesmesine dair diyaloglarin gerceklesecek olmasi soru isaretleri dogurmuyor degil.
***
galatasaray'in uc hafta icindeki fiksturu su:
12 eylul cumartesi- gaziantep
17 eylul persembe- neftci deplasmani
20 eylul pazar- basaksehir,
24 eylul persembe- ikinci uefa eleme turu maci,
27 eylul pazar- fenerbahce
1 ekim persembe - uefa playoff turu maci
4 ekim pazar- kasimpasa
5 ekim pazartesi- transfer donemi kapanmasi
yani 21 gun, 7 mac. bu donemde transfer calkantisi, uefa'da ters sonuclar, basaksehir/fenerbahce maclarindan alinacak kotu sonuclar, aniden ayrilacak oyuncular, hepsi olabilir. ayni zamanda bu fiksturun sonu transfer doneminin kapanisina denk geliyor. yani kotu durumda panik transferleri, tepkilerin yogunlasmasi, zaten sallantida olan yonetimi iyice krizin kapisina getirebilir.
galatasaray'in bu donemde kasimpasa macini kazanmasi, fenerbahce ve basaksehir maclarinda basabas bir goruntu vermesi, uefa'da kendini gruplara atmasi, transferlerini halletmesi, etobo, luyindama, arda gibi fiziksel eksigi olan isimlerin tempo kazanmasi ideal bir senaryo olur. bunun ne kadari gerceklesir, bu muamma.
maci izleyince ve sonrasinda verilere ve isi haritalarina bakinca galatasaray'in (bkz: #2968768)'da yazdigim beklentime cok cok yakin bir duzenle oynadigini gordum. yanildigim nokta suydu: ben emre kilinc'i arda'nin veya feghouli'nin yerinde bekliyordum, terim ise cok mantikli bicimde emre kilinc'i sol ice cekerek yazidaki iki 10'lu takimi tercih etti. bu mac ozelinde ve bu sartlarda bunun dogru tercih oldugunu soyleyebiliriz. diger yandan macin genelinde uzun vadeye yonelik soru isaretleri de dogdu.
iyileri herkes yaziyor, cok lazimmis gibi bazi negatifleri de ben yazayim:
0) en onemlisi: gaziantep onde oynadi, daha onemlisi de onde oynamayi beceremedi. erken bir golle geriye dustuler. preslerinin siddeti ve savunmanin uyumu hayli dusuktu: ki bu emre kilinc'in golunde net bir sekilde goruldu. temassiz tek verkacla kaleye 30 metre uzakta karsi karsiya kaldi emre. ucuncu golde de rakibin komedi bir savunma cizgisi olusturmasi sonucu falcao bombos karsi karsiya kaldi. yani bence galatasaray bu maci sokup almak zorunda kalmadi- sadece cok kotu degildi ve rakibin ikramini kabul etti. ilk yari sonunda gaziantep stoperi kubilay aktas da oyundan cikti.
1) arda, feghouli, ve falcao'nun birlikte sahada oldugu bir takimin direncli rakiplere karsi oyunu tutabilme kapasitesini, gaziantep gibi vasat bir takima karsi bunu ne kadar uzun sure basarabildigiyle olcmek cok yanlis olmaz... 60 dakikayi zor cikaran bu 3 oyuncu uzerine kurulan hucum hatti oyunu gerekenden fazla rakibe teslim etti, galatasaray rakibin pres seviyesini artirabildigi dakikalarda ciddi zorlandi. bu uc oyuncu daha iyi olacaklar, form tutacaklar, ancak aynisi rakipler icin de gecerli. bana kalirsa arda/feghouli ikilisinden yalnizca birinin sahada olmasi yeterli- bu iki oyuncudan birlikte yararlanmaktansa ikisini donusumlu kullanip tempoyu ve eforu yukarida tutmak bence daha mantikli olacaktir.
2) taylan cok calisti, ikili mucadelelerde basarili oldu, ve 20+ macta oynayip verim saglayabilecek bir orta saha oyuncusu oldugunu gosterdi. iyi uzun paslar da atti, ki bundan bahsedildigini pek gormedim. ancak bana sampiyon olacak takimin 4-1-4-1'inin o kritik 1'i olabilecegi hissiyatini vermedi, bunun iki sebebi var:
- taylan'in pas gorusu oyunu yonlendirmesine yetmiyor- oyunu geriden oynamaya 25'inden sonra baslayan bir oyuncu icin normal olsa da tum sahayi okuyamamasi onemli kosulari iskalamasina yol aciyor. bu kosularin degerlendirilmesi inanilmaz onemli, zira galatasaray bunlari cok atacak oyunculara sahip degil.
- taylan savunmasini rakibe baski, birebir ikili mucadeleye girerek yapyior. o bolgede tek pivot olan oyuncularin takim savunmasina yaptigi katki ikili mucadeleyle kazandiklari toptan cok, pas arasi yaparak kazanilan toptan olculur (zira bu iyi bir pozisyon savunmasinin gostergesidir)
bu iki mesele galatasaray''in siklikla sahadaki seklini kaybetmesinde faktor oldu. pozitif anlamda taylan'in cok yararli olacagina dair isaretler alsak da, bunun daha cok pivot olmayan bir rolde olmasi gerektigine dair veriler bol.
3) oyuncu profilinin degismesi sonucu pas oyunundan vazgecilmesiyle birlikte belhanda yine takimin en verimli oyuncusu haline geldi. kilit paslar, mucadele, top kapma, gecisler derken sahada herseyi yapti. galatasaray'in su an zaten en kritik noktasi orta sahayken, ve gecen seneye kiyasla daha tempoya dayali bir futbol oynanacakken belhanda su an kadronun en onemli oyuncusu (zira neredeyse herkesin bir alternatifi var fakat belhanda'nin yok). diger yandan takimdan ilk gidecek oyuncu da belhanda! ustune ustluk giderken oyle ahim sahim bir bonservis de getirmeyecek: en basitinden, galatasaray'in belhanda'yi gonderdigi bonservise belhanda kalitesinde bir oyuncu almasi tek kelimeyle imkansiz. diger yandan oyuncu yillik 3.5 milyon euro kazaniyor, ve kontratinin son senesinde. dolayisiyla galatasaray'in 2-3m euro'luk bir bonservis teklifini dahi reddedebilecek bir durumu yok. bence sirayla olabilecek en iyi senaryolar soyle:
a) oyuncuya 4m euro ve uzeri bir teklif gelir, ve oyuncu satilir. sonuc: hazir bir oyuncu kaybedilip yerine kiralik, ya da hazir olmayan, ya da pismesi gereken bir oyuncu ancak alinabilir.
b) oyuncunun (asagi yukari) 3.5m euro'luk sozlesmesi 2m euro'ya dusurulerek bir sene daha uzatilir, ve seneye tekrar satisa cikarilir.
c) oyuncuya teklif gelmez, sozlesme yenilenmez, ve oyuncu sezon sonunda bonservissiz ayrilir.
kisacasi yakin zamanda takimin orta saha krizi daha da derinlesecege benziyor.
3) gencler belli ki henuz rotasyona girememis. bunun simdilik babel'i, jimmy'i elden cikarmaya yonelik bir sure dagilimi olmasini umuyorum, fakat beklentim bu isimlerden cok ogulcan, kerem, ali yavuz gibi isimleri hazir gormekti. belli ki bu daha surece yayilacak. beni endiselendiren kisim ise bu babel ve jimmy'nin bitmis oyuna agirlik koyamamalari oldu.
4) herkes gole odaklansa da fatih gol disinda 3 farkli pozisyonda daha hayli daginik gozuktu (bir hava topuna dengesiz cikti, cikardigi bir duran topu garip celdi, bir tane de topu ceza sahasi icine celdi - ve bana konsantrasyon konusunda problem yasayacagi izlenimini verdi, ki bu buyuk takim kaleciliginin farki ve kritik noktasi. ocak ayina kadar 2-3 macta fatih'in hatasiyla geri dusen galatasaray goruntusu beni sasirtmaz.
5) luyindama fiziksel olarak yetersiz gorundu- ki bu normal- ancak buna ek olarak gercekten cok sacma denebilecek, riskli hareketleri 2-3 kez yapti. acikcasi derdinin yalniz fiziksel eksigi olup olmadigindan cok emin olamadim. diger yandan takim marcao'ya inanilmaz derecede bagimli- oyle ki sakatlik/ceza durumunda galatasaray'in tepetaklak gitmesi beni hic sasirtmaz. marcao'nun da sezon icinde sozlesmesine dair diyaloglarin gerceklesecek olmasi soru isaretleri dogurmuyor degil.
***
galatasaray'in uc hafta icindeki fiksturu su:
12 eylul cumartesi- gaziantep
17 eylul persembe- neftci deplasmani
20 eylul pazar- basaksehir,
24 eylul persembe- ikinci uefa eleme turu maci,
27 eylul pazar- fenerbahce
1 ekim persembe - uefa playoff turu maci
4 ekim pazar- kasimpasa
5 ekim pazartesi- transfer donemi kapanmasi
yani 21 gun, 7 mac. bu donemde transfer calkantisi, uefa'da ters sonuclar, basaksehir/fenerbahce maclarindan alinacak kotu sonuclar, aniden ayrilacak oyuncular, hepsi olabilir. ayni zamanda bu fiksturun sonu transfer doneminin kapanisina denk geliyor. yani kotu durumda panik transferleri, tepkilerin yogunlasmasi, zaten sallantida olan yonetimi iyice krizin kapisina getirebilir.
galatasaray'in bu donemde kasimpasa macini kazanmasi, fenerbahce ve basaksehir maclarinda basabas bir goruntu vermesi, uefa'da kendini gruplara atmasi, transferlerini halletmesi, etobo, luyindama, arda gibi fiziksel eksigi olan isimlerin tempo kazanmasi ideal bir senaryo olur. bunun ne kadari gerceklesir, bu muamma.