3462
şeffaf olmayan yönetim. dursun özbek denen yönetimin yolunda ilerliyorlar. çok da farkı kalmadı artık gözümde. tek farkı dursun haindi, cebini düşünüyordu. yönetim için aynı şeyi söyleyemem. yönetimin sorunu yetersiz oluşları.
şeffaflık ilkesine ters hareketler, transferde oyuncu alım ve satımındaki başarısızlıklar, hoca ile yaşanan sıkıntılar, dursun özbek dönemindeki gibi haksızlıklara karşı verilen tepkilerin pasifliği, işler kötü gittiğinde sorumluluk almayıp yükü hocaya bırakmaları, popülist söylemler ile günü geçirme çabaları, başta tff olmak üzere yetkili kurullara söz geçiremeyişleri ve karar alma/aldırtma mekanizmalarının zayıf oluşu, galatasaray'ı menajerlerin kucağına bırakmayacağız deyip bırakmaları, dolayısıyla yalan söylemeleri, basın sözcülerinin olmayışı ve bunun yerine ne idüğü belirsiz gazetecileri kullanmaları, ultraslan denen zararlı oluşuma geçtikleri kıyak/torpil, sık sık yapılan amatörce hatalar/yanlışlar, basın ve kamuoyu ile ilişkilerde zayıf olmaları ve daha sayılabilecek tonla şey...
bundan sonra uzunca bir süre yönetim hakkında entry girmeme kararı aldım çünkü ofsaytlanıp galatasaray düşmanı ilan edilebiliyoruz. yönetimden tek dileğim işleri toparlamaları ve galatasaray'ın süreçten daha fazla zarar almadan çıkmasıdır. çünkü ben yönetime düşman değilim, yönetimin hatalarını yazmak düşmanlık/nefret beslemek değildir. tüm bu yazılar takımımın başarısını istediğim ve yönetimin bu başarıyı sağlayamayacağını düşündüğüm içindir. umarım kendilerine çeki düzen verirler. ben yönetimin başarılı olmasını çok istiyordum ama ne yazık ki işler beklediğim gibi gitmiyor. kimse galatasaray'dan üstün değildir ve başarısızlıkta yapılacak şey şapkayı önüne koymaktır.
şeffaflık ilkesine ters hareketler, transferde oyuncu alım ve satımındaki başarısızlıklar, hoca ile yaşanan sıkıntılar, dursun özbek dönemindeki gibi haksızlıklara karşı verilen tepkilerin pasifliği, işler kötü gittiğinde sorumluluk almayıp yükü hocaya bırakmaları, popülist söylemler ile günü geçirme çabaları, başta tff olmak üzere yetkili kurullara söz geçiremeyişleri ve karar alma/aldırtma mekanizmalarının zayıf oluşu, galatasaray'ı menajerlerin kucağına bırakmayacağız deyip bırakmaları, dolayısıyla yalan söylemeleri, basın sözcülerinin olmayışı ve bunun yerine ne idüğü belirsiz gazetecileri kullanmaları, ultraslan denen zararlı oluşuma geçtikleri kıyak/torpil, sık sık yapılan amatörce hatalar/yanlışlar, basın ve kamuoyu ile ilişkilerde zayıf olmaları ve daha sayılabilecek tonla şey...
bundan sonra uzunca bir süre yönetim hakkında entry girmeme kararı aldım çünkü ofsaytlanıp galatasaray düşmanı ilan edilebiliyoruz. yönetimden tek dileğim işleri toparlamaları ve galatasaray'ın süreçten daha fazla zarar almadan çıkmasıdır. çünkü ben yönetime düşman değilim, yönetimin hatalarını yazmak düşmanlık/nefret beslemek değildir. tüm bu yazılar takımımın başarısını istediğim ve yönetimin bu başarıyı sağlayamayacağını düşündüğüm içindir. umarım kendilerine çeki düzen verirler. ben yönetimin başarılı olmasını çok istiyordum ama ne yazık ki işler beklediğim gibi gitmiyor. kimse galatasaray'dan üstün değildir ve başarısızlıkta yapılacak şey şapkayı önüne koymaktır.
