519
en az 2 orta saha oyuncusu alınmadığı taktirde sezon içinde çok fazla sorun yaşayacağımız ve ocak ayını sabırsızlıkla beklememize neden olacak yaz transfer dönemi.
takımdaki oyuncuların genelini incelediğimizde orta saha dışındaki bölgelerden bir şekilde verim alabileceğimizi söyleyebilsek de en az 2 oyuncu alamadığımız taktirde orta sahadaki oyuncuların yetersiz kalacağı aşikar.
önceki sezonlarda elde sadece eren derdiyok ile sezona girdiğimiz düşünüldüğünde, yönetimin bu sezona da orta sahasız girme ihtimalini çok olası görmeye başladım zira ne satmayı ne de almayı yıllardır beceremiyoruz. elimizdeki para eden oyuncuları alt fiyat bandından yolluyor, yerlerine alınan adamları ise genellikle üst fiyat bandından alıyoruz.
bu gibi problemlerin bir diğer yansıması da fırsatları kaçırmak oluyor zira son 2 sezonda paramız olsaydı kiralık oyunculara yönelmez ve sezon bittiğinde bu şekilde bomboş kalmış bir orta saha hattıyla baş başa kalmazdık.
krizi fırsata çevirebilmek için de elimizde çok fazla seçenek yok, büyük beklentiler olan bartuğ'u koyup ciddi şekilde verim almamızı çok düşük ihtimal olarak görüyorum. donk, ömer, belhanda hattından daha iyi olur mu, koca bir soru işareti. koca bir çaresizlik durumuyla başbaşayken yönetimin, yakın olduğu muhabirlere ısrarla "kulübün iyiliği için transfer yapmıyoruz." algısı oluşturmasını da doğru bulmuyorum. işi sıkı takip etsek ve pratik hareket edebilsek zaten bonservisi elinde olan bir kaç oyuncuyu ikna eder bir şekilde kampa yetiştirirdik, şu an gelecek olası oyuncuların kampa yetişme ihtimali bile kalmadı.
dolayısıyla harcamaktan kaçındığımız 1-2 milyon euro yine bize çok daha büyük bedellere sebep olacak şekilde dönecektir. nasılki gomis'i 6 milyon euro bonservisle gönderip, 13 milyon euroya diagne'yi aldıysak bugün doğru hamleler yapılmazsa, gerek başarısızlıkla gerekse de panik hamleleriyle farklı hataları beraberinde getirecektir. diğer yandan yönetimin tavrından sıkılan fatih hoca'da 4-5 maç sonra ocağı işaret edecek ve yine içinden çıkılamayacak bir döngüye girmiş olacağız.
daha kötüsü eğer bu sene başarılı olamazsak gelecek sene bizi daha etkileyecek limit kısıtlamalarından dolayı hareket alanımız daha da zayıflayacak ve enkaza dönüşmeye başlayacağız zira bu vakitten sonra kimse dursun özbek gibi 40 milyon euro bonservis ödeyerek transfer yapamaz, astronomik satışlar olmadığı sürece.
önemli bir kırılma noktasındayız bu detayları düşünürsek ve bu kırılma noktasında yönetimin durumu çok da umursadığını düşünmüyorum. iş kendi reklamlarını yapmaya geldiğinde her kameraya konuşan ekip transferle ilgili konularda sürekli olarak hedef değiştiriyor ve zarar verici açıklamalar yapıyorlar.
bu konuda uygulanabilecek iki formül olduğunu düşünüyorum :
1. belhanda ve babel gibi yüksek maaşlı oyuncuları maaşını ödeyerek 7-8 milyon euro bonservis kazanmak. bilindiği üzere bu oyuncular net yaklaşık 6 milyon euro kazanıyorlar eğer maaşlarını biz ödeyip gönderirsek, bonservis girdisi sağlarız ve bu şekilde 3 oyuncu takıma kazandırabiliriz.
2. marcao veya luyindama'yı olabildiğince yüksek bonservis bedellerine gönderip, bonservi girdisi sağlamak. bu şekilde de yine 15 milyon euro civarı bir bedel kazanıp 4-5 oyuncu alınabilir ve açıklar kapanabilir.
maalesef başka bir formülde eksikliklerin giderilmesi sadece alt yapı desteğiyle mümkün gözüküyor o işi de bir türlü beceremediğimiz için bana uzak bir ihtimal olarak geliyor. bu seneye eksik girersek önceden de belirttiğim gibi gelecekte de bu durum farklı problemler doğuracak ve olası başarısızlıkta daha derin revizyonlara sebep olacaktır.
yönetimin zaten mayıs ayında ayrılmasına kesin gözüyle bakıyorum dolayısıyla gitmeden orta/uzun vadeli bir çözüm bulmaları gerekiyor, umarım bu ümitsizliğin sonunda çıkar bir kapı bulunur ve sorunlarımızı kalıcı olarak çözeriz.
ne demişler, galatasaray adının olduğu yerde her zaman umut vardır.
takımdaki oyuncuların genelini incelediğimizde orta saha dışındaki bölgelerden bir şekilde verim alabileceğimizi söyleyebilsek de en az 2 oyuncu alamadığımız taktirde orta sahadaki oyuncuların yetersiz kalacağı aşikar.
önceki sezonlarda elde sadece eren derdiyok ile sezona girdiğimiz düşünüldüğünde, yönetimin bu sezona da orta sahasız girme ihtimalini çok olası görmeye başladım zira ne satmayı ne de almayı yıllardır beceremiyoruz. elimizdeki para eden oyuncuları alt fiyat bandından yolluyor, yerlerine alınan adamları ise genellikle üst fiyat bandından alıyoruz.
bu gibi problemlerin bir diğer yansıması da fırsatları kaçırmak oluyor zira son 2 sezonda paramız olsaydı kiralık oyunculara yönelmez ve sezon bittiğinde bu şekilde bomboş kalmış bir orta saha hattıyla baş başa kalmazdık.
krizi fırsata çevirebilmek için de elimizde çok fazla seçenek yok, büyük beklentiler olan bartuğ'u koyup ciddi şekilde verim almamızı çok düşük ihtimal olarak görüyorum. donk, ömer, belhanda hattından daha iyi olur mu, koca bir soru işareti. koca bir çaresizlik durumuyla başbaşayken yönetimin, yakın olduğu muhabirlere ısrarla "kulübün iyiliği için transfer yapmıyoruz." algısı oluşturmasını da doğru bulmuyorum. işi sıkı takip etsek ve pratik hareket edebilsek zaten bonservisi elinde olan bir kaç oyuncuyu ikna eder bir şekilde kampa yetiştirirdik, şu an gelecek olası oyuncuların kampa yetişme ihtimali bile kalmadı.
dolayısıyla harcamaktan kaçındığımız 1-2 milyon euro yine bize çok daha büyük bedellere sebep olacak şekilde dönecektir. nasılki gomis'i 6 milyon euro bonservisle gönderip, 13 milyon euroya diagne'yi aldıysak bugün doğru hamleler yapılmazsa, gerek başarısızlıkla gerekse de panik hamleleriyle farklı hataları beraberinde getirecektir. diğer yandan yönetimin tavrından sıkılan fatih hoca'da 4-5 maç sonra ocağı işaret edecek ve yine içinden çıkılamayacak bir döngüye girmiş olacağız.
daha kötüsü eğer bu sene başarılı olamazsak gelecek sene bizi daha etkileyecek limit kısıtlamalarından dolayı hareket alanımız daha da zayıflayacak ve enkaza dönüşmeye başlayacağız zira bu vakitten sonra kimse dursun özbek gibi 40 milyon euro bonservis ödeyerek transfer yapamaz, astronomik satışlar olmadığı sürece.
önemli bir kırılma noktasındayız bu detayları düşünürsek ve bu kırılma noktasında yönetimin durumu çok da umursadığını düşünmüyorum. iş kendi reklamlarını yapmaya geldiğinde her kameraya konuşan ekip transferle ilgili konularda sürekli olarak hedef değiştiriyor ve zarar verici açıklamalar yapıyorlar.
bu konuda uygulanabilecek iki formül olduğunu düşünüyorum :
1. belhanda ve babel gibi yüksek maaşlı oyuncuları maaşını ödeyerek 7-8 milyon euro bonservis kazanmak. bilindiği üzere bu oyuncular net yaklaşık 6 milyon euro kazanıyorlar eğer maaşlarını biz ödeyip gönderirsek, bonservis girdisi sağlarız ve bu şekilde 3 oyuncu takıma kazandırabiliriz.
2. marcao veya luyindama'yı olabildiğince yüksek bonservis bedellerine gönderip, bonservi girdisi sağlamak. bu şekilde de yine 15 milyon euro civarı bir bedel kazanıp 4-5 oyuncu alınabilir ve açıklar kapanabilir.
maalesef başka bir formülde eksikliklerin giderilmesi sadece alt yapı desteğiyle mümkün gözüküyor o işi de bir türlü beceremediğimiz için bana uzak bir ihtimal olarak geliyor. bu seneye eksik girersek önceden de belirttiğim gibi gelecekte de bu durum farklı problemler doğuracak ve olası başarısızlıkta daha derin revizyonlara sebep olacaktır.
yönetimin zaten mayıs ayında ayrılmasına kesin gözüyle bakıyorum dolayısıyla gitmeden orta/uzun vadeli bir çözüm bulmaları gerekiyor, umarım bu ümitsizliğin sonunda çıkar bir kapı bulunur ve sorunlarımızı kalıcı olarak çözeriz.
ne demişler, galatasaray adının olduğu yerde her zaman umut vardır.