• 169
    an itibarı ile 1 euro = 8,75 lira.

    hazır transfer sezonundayken bir iki satır yazayım. çoğu zaman goygoy yapılır, kötümser denilir vs ama bugün cem dizdar’ın mensah transferi için yorumunu izledim. aşağı yukarı şöyle şeyler söyledi:

    “ne gerek var? atiba ile mensah ikilisinden ne bekleniyor? oralarda 3-4 tane 18-19 yaşında çocukların oynaması lazım. mensah ve bjk özelinde söylemiyorum. büyük kulüplerin durumu belli. mensah’lı kayserispor küme düşmedi mi? alanyaspor’dan onu al, kayserispor’dan bunu al, sonuç? senin takımında ne vereceği belli mi?”

    sadece mensah’ı bjk aldı diye hoşuma gitmedi bu yorum. mensah’ı galatasaray alsa da hoşuma giderdi ve mensah’ı asla galatasaray’da görmek istemedim. bunu belirteyim.

    şampiyonlar ligi ve avrupa liginde çatır çatır oynayan gençleri ağzımın suyu akarak izliyorum. hata yaptıklarını da görüyorum. bizde de örnekleri oldu. denemeden olmaz. galatasaray özelinde yazacak olursam muslera, falcao, luyindama, emre kılınç, linnes gibi belirli tecrübeye sahip futbolcuların yanına emin, taylan, bartuğ monte etmek çok mu zor? bizim suçumuz ne ki her transfer sezonu bir kaç isime yoğunlaşılıyor? yerliyse alt yapımızda da var, ülke çapında da var. mesela ben hala mehmet özcan’ın neden transfer edilmediğini anlamıyorum. yabancı alınacaksa neden anadolu kulüplerinin bulduğu yabancıların peşine düşülüyor? getirsene 2-3 tane scout transferi. mensah kimdir? neden her sene rizespor, kayserispor peşinde koşuyoruz. bugün galatasaray kulübünü yönetiyor olsam ilk koyacağım kural “anadolu kulüplerinden yabancı futbolcuya talip olma” olur. sen bul abicim sörloth’u, neakaeme’yi. ayrıca bazı oyunculara fazla hoşgörülü, bazılarına fazla gaddar değil miyiz? bugün martin linnes x bir anadolu kulübünde oynasa çılgınca peşinden koşar mıydık, koşmaz mıydık dürüst olalım. bugün yine cem dizdar’ı izlerken “transfer açlığı” ifadesi hoşuma gitti. taraftarların bundan da kurtulması lazım.

    dönelim başlığımızı da ilgilendiren konuya. kur, pandemi, gelirlerin azalması derken çok dikkatli olunmalı. aslında bunlar olmasa da dikkatli olunmalıydı! artık futbol eskisi gibi değil. genç ve dinamik futbolcularla olabildiğince makul maaşlara anlaşılmalı. yuto yerine saracchi gelince oraya gelen dinamizmi hatırlayın. hatalarına rağmen bize saracchi’ler lazım. ozan kabak’lar, emin bayram’lar lazım. geçti artık o paralara melo, sneijder geyiklerine uyuz oluyorum. o paraları verme, o yaşta alma kardeşim. yeryüzünde bir yerlerde keşfedilmeyi bekleyen 16-17 yaşında melo’lar var. genç appiah’lar var. mensah kim? bunları bulamayan, alamayan, şans vermeyen adamlarla zaman kaybetme. scout ekibinden memnun musun değil misin bir karar ver ve gerekeni yap. galatasaray taraftarının eminim önemli bir kesiminin “transfer çalımı” vb geyiklere karnı tok. öyle kadir çetinçalı gazına gelip yönetime yüklenmek falan basit işler. çoluk çocuk olmayan ve ciddi para harcayan taraftarlar var. yılda en az 1 kombine, 3 forma, ekstra store alışverişi yapan ve maç kaçırmayan bir adam olarak ben mensah, mehmet ekici, bilmem ne istemiyorum. koşacak, yüreğini koyacak adam istiyorum. yenildiğimizde ben o gece hırsımdan uyuyamıyorsam, uyuyamayacak, benim kadar üzülmese bile sorumluluk hissedecek futbolcu istiyorum. mağlubiyet gecesi fatih terim uyumuyorsa kimse uyumayacak kardeşim. bana endüstriyel futboldan uzak, romantik muamelesi yapacaklar olabilir. kurun bakalım 3-4 tecrübeli adamın yanında 6-7 tane 18-22 yaş civarında gençlerden takımı. eğitin. ellerine düzgün bir sistem verin. fazla paraya alıştırmayın. hesap sorun. görelim o zaman. yahu elimizdeki adamlarla ne kazandık ki o gençlerle ne kaybederiz? geleceğimizi kazanırız. örneğin mehmet ekici gibi bir adamı aldığında taylan’ın süresinden gitmeyecek mi? mehmet ekici ne başarmış bugüne kadar? kadro derinliği öyle mi? git başkasını al kardeşim yine kadro derinliği olur. mustafa kapı’yı çok seviyor ve çok şey bekliyordum. anlaşamayıp gidince çok kızdım. yazıp yazıp sildiğim entry’ler oldu. ama lütfen mantıklı olalım, avrupa’ya gitti adam. şimdi berk balaban gitse kızabilir miyim diye düşünüyorum. eğer fatih öztürk, muslera dönene kadar üçüncü kaleci olarak alındıysa sorun görmüyorum ama berk üçüncü kaleciyse sorun görüyorum. biz bu çocuklara güvenmezsek yaşıtlarını psg’de, schalke’de, leipzig’de izler iç çekeriz. sonra da euro kurunu ve kulüp borçlarını konuşmaya devam ederiz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın