• 151
    türkiye futbol federasyonu önümüzdeki sezon için harcama limitlerini açıklayınca kıyamet koptu. herkes bir yerlerde suçlu aramak yerine neden 1 euro = 8 tl sorusunu sorsa çözümü belki de daha rahat bulacağız.

    tff suçlu, dış minnaklar bize savaş açtı, herkes birlik biz tek bu düşünce yapısı ile bir yere varamayacağımızı ne zaman anlayacağız. bugün fenerbahçe yarın beşiktaş sonra galatasaray sırasıyla olacak. çözüm burada değil, çözüm başka yerde.

    2020-2021 sezonu süper lig takımları harcama limitlerini patlatan kur.
  • 152
    an itibariyle 8.56 tl. bu duruma sebep olanlar belasını bulsun. ahmet çalık bu sene şu ana göre 900000*8.56=7.704.000 tl alacak. ayrıca buna bir de puan başına 5000 euro prim vermişler, akıl alacak gibi değil. yöneticiler yaptığı işten kesinlikle sorumlu olmalı, ben sıçtım batırdım, ceketimi alayım gideyim olmamalı.

    avrupa'ya açılan yüz biz isek profesyonel yönetim işini ilk biz başlatsak keşke, yönetici maaş alsın, prim alsın, parayı da pavyonda hasatı yeni almış çiftçi dayılar gibi dağıtmasın.
  • 156
    ülkemizdeki biz dahil çoğu takımın hatta euro ile iş yapan (özellikle de ticaret yapan) işletmenin iflasıdır. kimsenin çıkıp da batıyoruz diyememesi ise ismi lazım değil şahsın korkusundan.
    niye ticaret şirketleri batıyor diye soran genç arkadaşlarimiz varsa, ultra basit sekilde özet:
    bu firmalar milyon euro'luk işlerini kredilerle çeviriyorlar. 3 yıl önce 5.0-5.5 tl'den euro kredisi çekip de sabit kur anlaşması yapmamış bir firma, neredeyse 3 yıldır ödediği miktar kadar hala borç içinde bankaya. 3 yıldır kredi ödemesine rağmen diyorum. sonbaharda arka arkaya iflasları görünce anlayacağız vahim halimizi. ocak'ta 6.5 tl olan euro temmuz sonu nasil 8.5 olur diye ne soran vaar, ne konuşan...
    şuradan euro hareketini yıl başından beri inceleyebilirsiniz:
    https://paracevirici.com/...ihli-doviz/2020/euro

    edit: ocak'ta 6500 tl'lik aldığım euro bana temmuz sonu 8500 tl olarak dönmüş. 6 ayda 2000 tl. hiç bir şey yapmadan kazandığım 2000 tl. (buna bir yandan üzülüyorum yanlis anlasilmasin)
    bu durum, ekonomimizin neden bu halde olduğunun da anlaticisidir.
  • 158
    yarın ayasofya camii’nde belimizde kılıç ile eda edeceğimiz cuma namazı çıkışında, önce mercedes taşlayarak almanya’yı, sonra spaghetti kırarak italya’yı, portakal keserek hollanda’yı, kruvasanı ağzımıza alıp tükürerek fransa’yı protesto ederek had bildirdikten sonra çil yavrusu gibi dağılacak kur. o iş bende.

    eyleme katılanlarla birlikte sultanahmet meydanında gezen koreli, japon veya tatar kardeşlerimizi koronayı bulaştırdınız diye dövmek ise opsiyonel.
  • 162
    kurun geldiği noktada, uefa kupası gelirleri bile bizim için çok kıymetli hale gelmiştir. şu an yapılacak tasarruf kulübün geleceğini kurtaracak. feghouli, belhanda, falcao'nun yıllık maaşı 130 milyon liralara geldi. keza şampiyonlar ligi katılım geliri de 300 milyon tl üzerinde ki bizim dev borçlarımızın çoğunu kapatacak bir miktar. böyle çift taraflı bir durum var. bu düzende kadroyu ucuzlatıp, bir de üzerine bonservis geliri elde edilirse, yerel para olan borç döngüsü çok rahatlayacaktır.
  • 164
    o dönemki dalgalanmasıyla kulüp ekonomisini zorlayıp sözlükte bir başlık olarak açılacak kadar yükseldiği 2017 yılı başından, entry tarihi olan 2020 ağustos başına kadarki yaklaşık üç buçuk yıllık dönemde %115 oranında artmış olan kur.

    buna bir de futbol piyasasının kendi içindeki enflasyonu ekleyince ortaya çıkan zarar daha da büyümüş oluyor.

    2017 yılı başında 3 milyon euro alabildiğn türk parasıyla bugün 1.4 milyon euro alabiliyorsun. 3 milyon euro bandındaki futbolcular yerine 1.4 milyon euro bandına inmen gerekiyor düz mantıkla. ancak, örneğin bugünlerde 1.4 milyon euro fiyat biçilen futbolculara da bundan 3 yıl önce belki 1 milyon euro bedel biçilebiliyordu.

    bu da sportif kalite anlamında zararı %200'e çıkarıyor.

    daha hiçbir idari, ticari ya da tercih hatası faktörünü işin içine katmadan...
  • 167
    euro kurunun yüksekliği sebebiyle; yerli ve yetersiz oyunculara verilen 4-6 milyon liralar makul gösterilmeye çalışılıyor. bence bu çok yanlış.

    bir kere bırakın avrupa'yı, daha kendi kulübümüzde dahi bu tutarın altında oynayan rotasyon hatta 11 oyuncuları var. yani 4 milyon lira, yükselen kura rağmen değersiz bir miktar değil.

    bu yetersiz ve yerli arkadaşlar; avrupa'da takım bulabilirler mi, bulsalar 400-500 bin euro kazanabilirler mi bunu sorgulamak gerekir. (bkz: fatih öztürk) (bkz: oğulcan çağlayan)
  • 169
    an itibarı ile 1 euro = 8,75 lira.

    hazır transfer sezonundayken bir iki satır yazayım. çoğu zaman goygoy yapılır, kötümser denilir vs ama bugün cem dizdar’ın mensah transferi için yorumunu izledim. aşağı yukarı şöyle şeyler söyledi:

    “ne gerek var? atiba ile mensah ikilisinden ne bekleniyor? oralarda 3-4 tane 18-19 yaşında çocukların oynaması lazım. mensah ve bjk özelinde söylemiyorum. büyük kulüplerin durumu belli. mensah’lı kayserispor küme düşmedi mi? alanyaspor’dan onu al, kayserispor’dan bunu al, sonuç? senin takımında ne vereceği belli mi?”

    sadece mensah’ı bjk aldı diye hoşuma gitmedi bu yorum. mensah’ı galatasaray alsa da hoşuma giderdi ve mensah’ı asla galatasaray’da görmek istemedim. bunu belirteyim.

    şampiyonlar ligi ve avrupa liginde çatır çatır oynayan gençleri ağzımın suyu akarak izliyorum. hata yaptıklarını da görüyorum. bizde de örnekleri oldu. denemeden olmaz. galatasaray özelinde yazacak olursam muslera, falcao, luyindama, emre kılınç, linnes gibi belirli tecrübeye sahip futbolcuların yanına emin, taylan, bartuğ monte etmek çok mu zor? bizim suçumuz ne ki her transfer sezonu bir kaç isime yoğunlaşılıyor? yerliyse alt yapımızda da var, ülke çapında da var. mesela ben hala mehmet özcan’ın neden transfer edilmediğini anlamıyorum. yabancı alınacaksa neden anadolu kulüplerinin bulduğu yabancıların peşine düşülüyor? getirsene 2-3 tane scout transferi. mensah kimdir? neden her sene rizespor, kayserispor peşinde koşuyoruz. bugün galatasaray kulübünü yönetiyor olsam ilk koyacağım kural “anadolu kulüplerinden yabancı futbolcuya talip olma” olur. sen bul abicim sörloth’u, neakaeme’yi. ayrıca bazı oyunculara fazla hoşgörülü, bazılarına fazla gaddar değil miyiz? bugün martin linnes x bir anadolu kulübünde oynasa çılgınca peşinden koşar mıydık, koşmaz mıydık dürüst olalım. bugün yine cem dizdar’ı izlerken “transfer açlığı” ifadesi hoşuma gitti. taraftarların bundan da kurtulması lazım.

    dönelim başlığımızı da ilgilendiren konuya. kur, pandemi, gelirlerin azalması derken çok dikkatli olunmalı. aslında bunlar olmasa da dikkatli olunmalıydı! artık futbol eskisi gibi değil. genç ve dinamik futbolcularla olabildiğince makul maaşlara anlaşılmalı. yuto yerine saracchi gelince oraya gelen dinamizmi hatırlayın. hatalarına rağmen bize saracchi’ler lazım. ozan kabak’lar, emin bayram’lar lazım. geçti artık o paralara melo, sneijder geyiklerine uyuz oluyorum. o paraları verme, o yaşta alma kardeşim. yeryüzünde bir yerlerde keşfedilmeyi bekleyen 16-17 yaşında melo’lar var. genç appiah’lar var. mensah kim? bunları bulamayan, alamayan, şans vermeyen adamlarla zaman kaybetme. scout ekibinden memnun musun değil misin bir karar ver ve gerekeni yap. galatasaray taraftarının eminim önemli bir kesiminin “transfer çalımı” vb geyiklere karnı tok. öyle kadir çetinçalı gazına gelip yönetime yüklenmek falan basit işler. çoluk çocuk olmayan ve ciddi para harcayan taraftarlar var. yılda en az 1 kombine, 3 forma, ekstra store alışverişi yapan ve maç kaçırmayan bir adam olarak ben mensah, mehmet ekici, bilmem ne istemiyorum. koşacak, yüreğini koyacak adam istiyorum. yenildiğimizde ben o gece hırsımdan uyuyamıyorsam, uyuyamayacak, benim kadar üzülmese bile sorumluluk hissedecek futbolcu istiyorum. mağlubiyet gecesi fatih terim uyumuyorsa kimse uyumayacak kardeşim. bana endüstriyel futboldan uzak, romantik muamelesi yapacaklar olabilir. kurun bakalım 3-4 tecrübeli adamın yanında 6-7 tane 18-22 yaş civarında gençlerden takımı. eğitin. ellerine düzgün bir sistem verin. fazla paraya alıştırmayın. hesap sorun. görelim o zaman. yahu elimizdeki adamlarla ne kazandık ki o gençlerle ne kaybederiz? geleceğimizi kazanırız. örneğin mehmet ekici gibi bir adamı aldığında taylan’ın süresinden gitmeyecek mi? mehmet ekici ne başarmış bugüne kadar? kadro derinliği öyle mi? git başkasını al kardeşim yine kadro derinliği olur. mustafa kapı’yı çok seviyor ve çok şey bekliyordum. anlaşamayıp gidince çok kızdım. yazıp yazıp sildiğim entry’ler oldu. ama lütfen mantıklı olalım, avrupa’ya gitti adam. şimdi berk balaban gitse kızabilir miyim diye düşünüyorum. eğer fatih öztürk, muslera dönene kadar üçüncü kaleci olarak alındıysa sorun görmüyorum ama berk üçüncü kaleciyse sorun görüyorum. biz bu çocuklara güvenmezsek yaşıtlarını psg’de, schalke’de, leipzig’de izler iç çekeriz. sonra da euro kurunu ve kulüp borçlarını konuşmaya devam ederiz.
  • 172
    an itibariyle 8.98'i görmüş ve 9 tl gibi bir psikolojik sınırı gözüne kestirmiş olan kurdur. transfer, yıllık ücret gibi kavramları dokuz ile çarpmak zorunda kalmak gerçekten çok acı verici olacak kulüp ekonomileri için. bu dönemde asla uçup kaçmadan uygun maliyetlere yönelmek gerekiyor. çünkü bu zaten sürdürülebilir olmayan ekonomilerin çok daha kırılgan hale gelmesine yol açıyor. çok dikkatli olmak lazım.
  • 173
    haftayı 8.98 ile kapatmış kur. en geç bir hafta içerisinde 9' u geçmesi oldukça muhtemel.

    takımımız bir nebze azaltmış olsa da hâlâ bolca euro ile sözleşme yapılmış futbolcumuz var. bunun yanında kulübümüz pandemi nedeniyle hem tribün hem de store gelirlerinden mahrum. yani anlatmak istediğim bazı şeylere karşı çıkarken biraz daha mantık süzgecinden geçirmek gerek.

    --- alıntı ---

    2020 eylül 13 mio resmî teklif

    istenen cash 15 mio

    (ali naci küçük)

    --- alıntı ---

    marcos do nascimento teixeira transferinin zamanlaması gerçekten problem, farkındayım. yalnız şu an cash gelebilecek para bence çok önemli. sonraki satıştan pay miktarı ile satılması kulübün elini rahatlatır.
  • 175
    yüksek ihtimalle 2021'de 10'u görecek kur.

    takımın maaş gideri vergiler dahil sanırım 40 milyon euro.

    bunu 10'la çarpın, 400 milyon lira yapıyor.

    şampiyonlar ligi yok, stad geliri yok ki bu sezon olmayacak gibi, yayıncı kuruluş gelirleri bir var bir yok, bizim gelirimiz bu sezon en fazla 500 milyon tl olur.

    gerçekten kötü bir durum.

    bu kurla türkiye'deki futbol kulüplerinin vay haline.
App Store'dan indirin Google Play'den alın