1835
ispanyol futbolu rekabetin ne kadar önemli olduğunu kanıtlıyor. cristiano ronaldo - lionel messi rekabeti hem barça hem real hem de o dönem defansif futbol adına farklı işler deneyen atletico'ya ciddi katkı sağlıyordu. hiç etkisi olmasa; la liga'yı dünya'da en göz önündeki lig haline getiriyordu. ronaldo gitti, la liga gözden yavaştan düşmeye başladı. eden hazard transferi, griezmann'ın barça'ya gidişi falan da merhem olmadı. an itibariyle tepe taklak gidiyorlar. leo messi de ayrılırsa la liga zor izleyici toplar artık, ki zaten messi de pek mutlu değil çok belli.
cruyff etkisindeki barça; ronaldinho, deco, eto'o, messi; kenarda rijkaard, pep gibi marka ya da barça'da markalaşan adamlarla 15 yıldır parlıyor; fakat devrin sonu gibi. elinde marka potansiyeli yok. örneğin; frank rijkaard galatasaray'a imza attığında çoğumuz kendimizden geçtik. adamın eski barça hocası olması değildi sebep, bu devranın başlangıcındaki efsane barça'nın hocası olmasıydı. öyle bir markaydı. son bir kaç barça hocasının adını çoğu bilmez; yarın 4 büyüklerden birine imza atacak olsalar bırak rijkaard etkisini muhtemelen homurtular yükselir.
barça'nın berbat yönetimine de parantez açmak lazım. herkes tiki takanın iflası, 4-3-3'ün çöküşü falan diyor da barcelona yıllardır bunları oynayamıyor. tam manasıyla kaos halindeler. frank rijkaard, pep guardiola, luis enrique dönemlerindeki ne yaptığını bilen takımla karıştırmamak lazım. belli aşamadan sonra tek taktikleri atın topu messi'ye dönüyor. olmadı ara pası, pique ile uzun pas vs. ve bu yönetim süreci sadece izliyor. ne düzgün bir hoca buldular, ne de akılcı - sistematik transfer yaptılar. resmen harcadılar yılların mirasını.
unutmadan; tiki taka'nın artık eski gücünde olduğunu iddia etmediğimi de ekleyeyim. 2014 dünya kupası'ndan beri gözle görülür şekilde siliniyor tiki taka. dün* tabuta çakılan çivilerden oldu sadece. her ne kadar barça tiki taka oynayamasa da, gelenekle özdeşleşen takımdı ve gegen press'in klopp eliyle yeniden parladığı topraklar olan almanya'nın bayern münih'i dağıttı barça'yı. zaten bayern münih'in barça'yı müthiş analiz ettiğini de düşünüyorum ona da şu entryde değindim. (bkz: #2949931)
eski kral tiki taka öldü, yaşasın yeni kral gegenpress.
cruyff etkisindeki barça; ronaldinho, deco, eto'o, messi; kenarda rijkaard, pep gibi marka ya da barça'da markalaşan adamlarla 15 yıldır parlıyor; fakat devrin sonu gibi. elinde marka potansiyeli yok. örneğin; frank rijkaard galatasaray'a imza attığında çoğumuz kendimizden geçtik. adamın eski barça hocası olması değildi sebep, bu devranın başlangıcındaki efsane barça'nın hocası olmasıydı. öyle bir markaydı. son bir kaç barça hocasının adını çoğu bilmez; yarın 4 büyüklerden birine imza atacak olsalar bırak rijkaard etkisini muhtemelen homurtular yükselir.
barça'nın berbat yönetimine de parantez açmak lazım. herkes tiki takanın iflası, 4-3-3'ün çöküşü falan diyor da barcelona yıllardır bunları oynayamıyor. tam manasıyla kaos halindeler. frank rijkaard, pep guardiola, luis enrique dönemlerindeki ne yaptığını bilen takımla karıştırmamak lazım. belli aşamadan sonra tek taktikleri atın topu messi'ye dönüyor. olmadı ara pası, pique ile uzun pas vs. ve bu yönetim süreci sadece izliyor. ne düzgün bir hoca buldular, ne de akılcı - sistematik transfer yaptılar. resmen harcadılar yılların mirasını.
unutmadan; tiki taka'nın artık eski gücünde olduğunu iddia etmediğimi de ekleyeyim. 2014 dünya kupası'ndan beri gözle görülür şekilde siliniyor tiki taka. dün* tabuta çakılan çivilerden oldu sadece. her ne kadar barça tiki taka oynayamasa da, gelenekle özdeşleşen takımdı ve gegen press'in klopp eliyle yeniden parladığı topraklar olan almanya'nın bayern münih'i dağıttı barça'yı. zaten bayern münih'in barça'yı müthiş analiz ettiğini de düşünüyorum ona da şu entryde değindim. (bkz: #2949931)
eski kral tiki taka öldü, yaşasın yeni kral gegenpress.
