3069
mert hakan yandaş transferinin kendileri açısından fiyasko ile sonuçlandığını kabul ederek topu rakibe ya da futbolcuya atmaktan vazgeçmesi gereken yönetimdir. keza bu fiyasko ilk değildir ve böyle giderse son olmayacaktır. kendilerini ciddi manada öz eleştiri yapmaya hatta teşhis koyarak tedaviyi bulmak üzere olayı resmi boyutlarda araştırmaya davet ediyorum! zira nerede hata yaptıklarını aramadıkları ortadadır!
evet, katılıyorum. art niyetli bir ezeli rakibi var. evet, türkiye’nin en büyük iş vereninin oğlu o rakibenin başkanı. evet! sürekli belden aşağı çalışıyorlar. ancak siz üzerinize düşeni* yapıyor musunuz? yoksa tüm hatalarınızı yukarıda da belirttiğim, ezeli rakibinizin art niyetinin arkasına mı saklıyorsunuz?
artık bu sorularla başlayarak devam eden bir dizi sorunun cevaplarıyla bazı şeyleri düzeltmeye başlamanın zamanı geldi de geçmiyor mu?
`biz nerede hata yapıyoruz?`
eğer hala teşhis yapacaksanız ve her şey böyle devam edecekse galatasaray’ı düşünüyorsunuz demektir. galatasaray’ı düşünüyorsanız transfer komitesini transfer aklından başlayarak revize edersiniz. ve bunun transfer sürecinin kendisini yönetmekten daha kolay olduğu ortadadır. işi profesyonellere ve liyakat sahiplerine bırakmanız gerektiği ortadadır.
transfer işlerilerini hangi komite yönetiyorsa kendilerinden rezalet bir “transfer süreci” yürütücülüğü izliyoruz(u: “gomis’in maaşına zam istemesi” olaylarından itibaren). eğer bunca hataya rağmen o departmanda değişim, gelişim ya da sorunu teşhis ederek, giderebilecek takviyeler yapılmıyorsa, bu işte bir çapan oğlu ararım. transfer süreci rezaletlerini tek tek saymaya kalksam moralim bozulur ki muhtemelen seri, n’zonzi, lemina ve andone dışında hepsinde irili ufaklı rezaletler vardır. geleni, gideni, gelemeyeni ve gidemeyeni... hepsinde... altyapı oyuncuları da dahil...
bu transfer döneminde hem kişisel sağlık problemleri hem pandemi sonrası ekonomik problemler hem de şampiyonlar ligi biletinin elde edilememiş olmasıyla beraber muazzam handikaplara sahibiz. dolayısıyla olması gerekenden daha ciddiyetle ve özenle geçirilmesi gereken bir transfer süreci içerisindeyiz.
belli ki transfer sürecinin ilk transferi, transfer komitesinin önce analiz sonra da revize edilmesi olmalıdır!
evet, katılıyorum. art niyetli bir ezeli rakibi var. evet, türkiye’nin en büyük iş vereninin oğlu o rakibenin başkanı. evet! sürekli belden aşağı çalışıyorlar. ancak siz üzerinize düşeni* yapıyor musunuz? yoksa tüm hatalarınızı yukarıda da belirttiğim, ezeli rakibinizin art niyetinin arkasına mı saklıyorsunuz?
artık bu sorularla başlayarak devam eden bir dizi sorunun cevaplarıyla bazı şeyleri düzeltmeye başlamanın zamanı geldi de geçmiyor mu?
`biz nerede hata yapıyoruz?`
eğer hala teşhis yapacaksanız ve her şey böyle devam edecekse galatasaray’ı düşünüyorsunuz demektir. galatasaray’ı düşünüyorsanız transfer komitesini transfer aklından başlayarak revize edersiniz. ve bunun transfer sürecinin kendisini yönetmekten daha kolay olduğu ortadadır. işi profesyonellere ve liyakat sahiplerine bırakmanız gerektiği ortadadır.
transfer işlerilerini hangi komite yönetiyorsa kendilerinden rezalet bir “transfer süreci” yürütücülüğü izliyoruz(u: “gomis’in maaşına zam istemesi” olaylarından itibaren). eğer bunca hataya rağmen o departmanda değişim, gelişim ya da sorunu teşhis ederek, giderebilecek takviyeler yapılmıyorsa, bu işte bir çapan oğlu ararım. transfer süreci rezaletlerini tek tek saymaya kalksam moralim bozulur ki muhtemelen seri, n’zonzi, lemina ve andone dışında hepsinde irili ufaklı rezaletler vardır. geleni, gideni, gelemeyeni ve gidemeyeni... hepsinde... altyapı oyuncuları da dahil...
bu transfer döneminde hem kişisel sağlık problemleri hem pandemi sonrası ekonomik problemler hem de şampiyonlar ligi biletinin elde edilememiş olmasıyla beraber muazzam handikaplara sahibiz. dolayısıyla olması gerekenden daha ciddiyetle ve özenle geçirilmesi gereken bir transfer süreci içerisindeyiz.
belli ki transfer sürecinin ilk transferi, transfer komitesinin önce analiz sonra da revize edilmesi olmalıdır!