selçuk inan

geldiği yılki verdiği kararla fedakarlık yaparak formamızı giymiş, iki yıl kalitesini saha yansıtıp kalan süreçte gün be gün kaybolmuş bir isim. aysal dönemi yapılan yeni kontratın hakkını verememiş, fiziksel olarak kendisini geliştirmeyi denememiş, yaş olarak en olgun çağında kulübüne hakkıyla hizmet edememiş bir isim. bu adama beş sene boyunca yıllık 2.9 milyon euro garanti ücret, maç başı ise 25000 euro ödeme yaptık. o beş yıllık süreçte düz hesap 17.5 milyon euro ödeme yaptık ve karşılığında neredeyse hiçbir şey alamadık. 2014-2019 yılları arasında yaptığı ya da daha doğrusu yapmadığı katkıya kıyasla korkunç bir rakam bu. o futbolu unutmuşken, futbol onu bırakmışken bu yıl 4 milyon liralık emekli ikramiyesini de verdik.

lütfen olaya geniş çerçevede bakalım. dokuz yıllık sürece bakıldığında biz mi ona teşekkür etmeliyiz, o mu kulübe minnet duymalı? kaldı ki, kaptanlığını yaptığı camiaya hakkıyla hizmet edemediğini gördüğü anda buna uygun hareket etmesini beklerdim. ayakta duracak hali bile kalmamasına rağmen bugüne kadar devam etmekte diretmesi, kendisine de saygı duymadığını gösterir.

bu noktadan sonra böyle bir ismin teknik ekipte yer alması, genç oyunculara örnek olacak olması, komik kaçıyor. bu kulüp, tugay kerimoğlu, bülent korkmaz, fernando muslera gibi kaptanlar gördü. kaptan gibi kaptanlar. ondan sonra evlatçılık diyince komik argümanlarla savunmaya kalkılıyor.