1010
92 sezonundan beridir galatasarayı ve galatasaraylı yılları çok iyi takip eden biri olarak kendisini seviyorum. bizim altyapımızdan çıkmış, ayağı kırılmasına ve daha sonra gönderilmek istenmesine rağmen direnmiş ve zirveye çıktığımız 2000 yılının mimarlarından biri olmuştur. kazıya kazıya kariyerini oluşturmuştur. ayağı kırılmadan önce o zamanların messi'siydi, durdurmak imkansızdı zaten ayağı kırılmasaydı o senelerde avrupa'ya giderdi ki teklifler de geliyordu zaten. ayağı kırıldıktan sonra kendini gelişen futbola adapte etmiş, eski hızını kaybetse de çevikliği ve futbol zekası sayesinde premier league topçusuna evrilmiştir. neyse konumuz 2001 sezonuydu zaten.. o sezon zaten gerek taraftar bazında gerekse kulüp olarak bir doygunluk gösteriyorduk. futbolcular bariz bir şekilde maç seçer olmuştu. üstelik bizi artık durdurmak isteyen o zamanın parasıyla 60 milyon dolara kurulan bir fenerbahçe kadrosu vardı. avrupa serüvenleri yoktu ve tamamen lige konsantrelerdi. başlarında da kurt teknik adam denizli vardı. bizde ise mali problemlerin yanı sıra fazla maaş alan jardel konusu, imparatordan sonra bir türlü alışamadığımız lucescu, maçlara gelmeyen taraftar, çalkantılı yönetim mevzuları vs vardı. tüm bu konuları sadece malum ankaragücü maçına dayandırmak çok mantıksız. gerçekten doymuştuk taraftar olarak. ben bile galatasarayın maçı varken halı saha maçlarına falan gider olmuştum ki kız arkadaşımı eken bir adamım maç günü..
intere gitmesiyse tamamen kendi tercihidir. her vizyonlu futbolcunun hayalidir avrupa'ya gitmek. taraftar bazında alışılamamasının sebebi şu an bile tam olarak uygulayamadığımız bosman kuralıdır. sözleşmenin son aylarında olan futbolcu istediği kulüple görüşür abi. buna sen de bir şey yapamazsın. eğer bizim sikindirik bosmansı kuralımız tam olarak uygulansaydı şu an mert hakan ve emre kılınç bize imzayı atmıştı. hadi emre gelecek diyelim ama göz göre göre mert hakan'ı kaçırdık bu kural yüzünden. tam olarak uygulanan bosman kuralı nezdinde ne emre'ye ne okan'a bir şey söylemem. bak emre belözoğlu'na bile söylemem. nefret ederim kendisinden ama burda yaptıkları tamamen aklı başında bir futbolcunun yaptığıdır. yani burdan kızmak da yersiz.
dönüşte beşiktaş'a imza atması olayına gelince; o dönem zaten yerli futbolcularımızla çok sorunlar yaşadığımız bir dönemdi. hadi okan ve fatih akyel sorunlu, ergün penbe, arif erdem, bülent korkmaz, hakan ünsal, no9 gibi isimler de kulüp olarak çeşitli sorunlar yaşadık ki bu isimler kendisinin yıllardır takım arkadaşı... ben %100 kendisini suçlu görmüyorum bu konuda. belki de bizim kulübümüz istemedi kendisini çünkü yurtdışından döndüğünde bitmiş bir futbolcuydu okan. zaten döndükten sonra gerek bizde gerek beşiktaşta bir tane iyi performansını hatırlamıyorum kendisinin. yani burdan da kendisine vurmayı doğru görmüyorum. bizde suat kaya haricinde iyi şekilde ayrıldığımız bir futbolcu hatırlamıyorum. hatırlayan varsa mesaj atabilir ama bakıyorum, yok. hepsiyle sorunlar yaşanmış. gerek bizden gerekse onlardan kaynaklanan sebeplerle.. neyse...
sözün özü; kendisi iyi bir futbolcuydu. çok severdim. ayağı kırılmadan önce daha çok severdim gerçi. çalıştırdığı tüm takımlarda da fark yarattı. bence o testi çoktan geçti. kendisini çok sevsem de antrenörlüğünü balon olarak gördüğüm sergen öyle değil mesela. tam kendisini kanıtlayacak, hopp takımdan ayrılıyor. okan öyle değil ama. gayet uzun süreler çalıştırdı sergen'e kıyasla.. ve her şeyden öte bu adam galatasaraylı yahu. bunu her zaman dile getirmekten korkmayan bir adam. üstelik egolu bir adam da değil. yeri geliyor uğur karakullukçu ile röportaj falan yapıyor. kaç tane teknik adam var bunu yapan? hadi fatih terim, şenol güneş, denizli, bunları geçtim. bunlar başka bir dönemin ya da seviyenin adamları ama genç teknik adamlardan kim yaptı bunu sorarım size. ben kendisini takımımda görmek isterim şahsen. sonuna kadar da desteklerim. geçmişte yaşanılan olaylar falan bunlar abes şeyler abi. en içten başarılar diliyorum kendisine... çünkü şu an bulunduğu konumu da kazıya kazıya elde etti ve sonuna kadar bunu hakediyor...
intere gitmesiyse tamamen kendi tercihidir. her vizyonlu futbolcunun hayalidir avrupa'ya gitmek. taraftar bazında alışılamamasının sebebi şu an bile tam olarak uygulayamadığımız bosman kuralıdır. sözleşmenin son aylarında olan futbolcu istediği kulüple görüşür abi. buna sen de bir şey yapamazsın. eğer bizim sikindirik bosmansı kuralımız tam olarak uygulansaydı şu an mert hakan ve emre kılınç bize imzayı atmıştı. hadi emre gelecek diyelim ama göz göre göre mert hakan'ı kaçırdık bu kural yüzünden. tam olarak uygulanan bosman kuralı nezdinde ne emre'ye ne okan'a bir şey söylemem. bak emre belözoğlu'na bile söylemem. nefret ederim kendisinden ama burda yaptıkları tamamen aklı başında bir futbolcunun yaptığıdır. yani burdan kızmak da yersiz.
dönüşte beşiktaş'a imza atması olayına gelince; o dönem zaten yerli futbolcularımızla çok sorunlar yaşadığımız bir dönemdi. hadi okan ve fatih akyel sorunlu, ergün penbe, arif erdem, bülent korkmaz, hakan ünsal, no9 gibi isimler de kulüp olarak çeşitli sorunlar yaşadık ki bu isimler kendisinin yıllardır takım arkadaşı... ben %100 kendisini suçlu görmüyorum bu konuda. belki de bizim kulübümüz istemedi kendisini çünkü yurtdışından döndüğünde bitmiş bir futbolcuydu okan. zaten döndükten sonra gerek bizde gerek beşiktaşta bir tane iyi performansını hatırlamıyorum kendisinin. yani burdan da kendisine vurmayı doğru görmüyorum. bizde suat kaya haricinde iyi şekilde ayrıldığımız bir futbolcu hatırlamıyorum. hatırlayan varsa mesaj atabilir ama bakıyorum, yok. hepsiyle sorunlar yaşanmış. gerek bizden gerekse onlardan kaynaklanan sebeplerle.. neyse...
sözün özü; kendisi iyi bir futbolcuydu. çok severdim. ayağı kırılmadan önce daha çok severdim gerçi. çalıştırdığı tüm takımlarda da fark yarattı. bence o testi çoktan geçti. kendisini çok sevsem de antrenörlüğünü balon olarak gördüğüm sergen öyle değil mesela. tam kendisini kanıtlayacak, hopp takımdan ayrılıyor. okan öyle değil ama. gayet uzun süreler çalıştırdı sergen'e kıyasla.. ve her şeyden öte bu adam galatasaraylı yahu. bunu her zaman dile getirmekten korkmayan bir adam. üstelik egolu bir adam da değil. yeri geliyor uğur karakullukçu ile röportaj falan yapıyor. kaç tane teknik adam var bunu yapan? hadi fatih terim, şenol güneş, denizli, bunları geçtim. bunlar başka bir dönemin ya da seviyenin adamları ama genç teknik adamlardan kim yaptı bunu sorarım size. ben kendisini takımımda görmek isterim şahsen. sonuna kadar da desteklerim. geçmişte yaşanılan olaylar falan bunlar abes şeyler abi. en içten başarılar diliyorum kendisine... çünkü şu an bulunduğu konumu da kazıya kazıya elde etti ve sonuna kadar bunu hakediyor...